Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.56
  • EURO
    34.97
  • ALTIN
    2444.3
  • BIST
    9716.77
  • BTC
    64295.89$

VEFATININ 6.YILINDA DEMİREL

18 Haziran 2021, Cuma 08:50

Günümüzde çürümeye yüz tutan vefanın nadiren de olsa küçük parçalar halinde kırıntılarını görmek insanın hoşuna gidiyor.

Vefa önemli bir insani meziyet.

Ülkeye hizmet edenlere de vefa insani ve medeni bir meziyet.

Ülkeye  hizmet eden devlet adamlarına siyasi kimlikleri, partileri  ve dünya görüşleri ne olursa olsun, vefa gösterilmesi taraftarıyız. Vefa ve takdir insanlığa faydası dokunan her insan ve devlet adamının hakkı olmalı.

Unutmayalım..

Bugün vefa gösteren, gelecekte vefa görür.

Vefa günümüzde hayatımızdan çıkıp giderken, onun kırıntılarını görmek az da olsa bir teselli veriyor insana.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in dün vefanın 6. Yıldönümüydü.

Demirel’in hayatta olan dava arkadaşları sevgi ve vefalarını esirgemedi onun vefatının 6.Yılında.

17 Haziran öncesinde bazı küçük hazırlıklar yapıldı.

Yurdun her köşesinden çok sayıda vefalı insan bir birleriyle iletişime geçtikten sonra Isparta’nın yollarına düştü.

9.Cumhurbaşka’nın mezarının bulunduğu İslamköy’e  gelenler mezarın başında dualar okudu. Aralarından bazıları da kısa konuşmalar yaptı.

İnkarın hükümdarlığını ilan ettiği günlerde çok küçük ve sembolik de olsa bu gibi hatırlamalar huzur veriyor vefanın ne demek olduğunu bilenlere.

İnkar küçültüyor, vefa yüceltiyor. Vefa nasıl anlatılır başka?

SÜLEYMAN DEMİREL

İslamköylü.

Köylü çocuğu.

İlk yakıştırılan namıyla “Çoban Sülü”

Çocukluğunda her köy çocuğu gibi ailesinin koyunlarını kuzularını güden ve aile ekonomisine katkı sağlayan “Çoban Sülü”

Siyasi hayatının ilk yıllarında ona bu namı yakıştıran karşıtları ve memleketin entelleri onun önlenemeyen yükselişi karşısında eğilmek zorunda kalmışlardı.

1924 yılında dünyaya gelen Demirel  çocukluk yıllarından sonra İslamköy’e de, Isparta’ya da sığmadı, sığamadı.

Köyü aşacak, Isparta’yı aşacak ama oraları hiçbir zaman unutmayacaktı.

Köyü gibi, yurdun köylülerini de hiç unutmayacaktı.

İmkansızları başarmak üzere zorlu bir yolculuğa çıktı  çocuk yaşta “Çoban Sülü”

O yıllarda Isparta’da Lise olmadığı için, Afyonkarahisar’a gelerek  Lise’yi yatılı okudu. Lise onun hayatında sıçrama tahtası oldu. Hayal etmeye başladı. Kendisine hedef koydu, hedeflerini büyüttü. Okuldan geri kalan zamanlarda köyüne gelerek koyun kuzu gütme işlerine kaldığı yerden de devam etti.

Lise öğreniminden sonra İstanbul Teknik Üniversitesi’nde İnşaat Mühendisliği okudu.

30 yaşındayken dönemin iktidarı tarafından ülkenin Su İdaresi’nin başına getirildi. Su idaresi sonraki yıllarda DSİ oldu.

Onu Su İdaresi’nin başına getiren başbakan Adnan Menderes, Demirel’i keşfeden adamdı. Menderes, “Bu çocuğa dikkat edin. Bu çocuk gelecekte Türkiye’nin başvekili olacak” demişti. Bir bilgi daha paylaşalım yeri gelmişken.. Menderes’i keşfeden de Atatürk’tü. Bir Aydın ziyareti sırasında çiftçilik yapan Adnan Menderes’le tanıştırılan Atatürk, Menderes’i konuşturup dinledikten sonra etrafındakilere “Bu çocuğa dikkat edin. Bu çocuk gelecekte memlekette büyük işler yapacaktır” demişti. Menderes o zaman 24 yaşındaydı.

Adamdan anlayan insanlardı Atatürk ve Menderes. O gelenekten gelen Süleyman Demirel’de adamdan iyi anlardı.

Başıboş su kaynaklarını değerlendirme hamlesi başlatıldı. Bu hamlenin başındaki insan Adnan Menderes’ti. Su İdaresi’nin başındaki insan da  Süleyman Demirel’di.

İkilinin su alanındaki ilk hizmetleri Seyhan Barajı’nı yapmak oldu.

27 Mayıs İhtilali’nden sonra Demokrat Parti iktidarına son verildi ve DP kapatıldı.

DP geleneğinden gelen Süleyman Demirel siyasete girdi.

DP’nin devamı niteliğinde olan Adalet Partisi kuruldu.

Demirel, zorlu rakiplerini geçerek 1964 yılında Adalet Partisi Genel Başkanı seçildi.

Adalet Partisi 1965 yılında yapılan genel seçimi kazanarak tek başına iktidar  oldu.  Demirel’de başbakan oldu. Demirel başbakan olduğunda henüz 41 yaşındaydı.

Fötr şapkalı başbakandı.

Köyü ve köylünün dertlerini çok iyi biliyordu. Köylere hizmet götürdü.

Sulama kanalları, barajlar, okullar, yollar, elektirik, arazilerin yasal statüye kavuşturulması, toprak dağıtımı, traktör, biçerdöver, mibzer gibi tarım ekipmanları, nitelikli tohum, gübre, ürün çeşitliliği Demirel’in  köye yaptığı ilk hizmetler olarak tarihe geçti.

Şehri de çok iyi biliyordu Demirel.

Ülkenin şehirleri yeni yollarla donatıldı. Ulaşım ağı genişletildi.

Türkiye ağır sanayi ile tanıştı.

Onun döneminde Türkiye’yi gelişmiş ülkelerle entegre eden ağır sanayi tesisleri hayata geçirildi.  Demir Çelik, Yassı Çelik,  fabrikaları kuruldu. İskenderun Demir Çelik, Seydişehir Alüminyum Fabrikası olmak üzere irili ufaklı yüzlerce fabrika hizmete girdi. Türkiye madenciliği, maden işlemeyi öğrendi. Limanlar yapıldı.

Siyaset anlayışının temeli hizmet olan Demirel öte yandan demokrasiye inanan bir devlet adamıydı.

En zor şartlarda bile demokrasiye inancından geri kalmadı. Demokrasi kültürünü memlekette zenginleştirmek adına ağır yükler altına girdi.

Sevecendi, hoşgörülüydü.

Sevgisinde de, öfkesinde de sahiciydi.

Rakipleriyle gerektiğinde kavga eder ama küçümsemezdi, aşağılamazdı.

“Çoban Sülü”ydü.

“Muhteşem Süleyman”oldu.

“Baba” oldu.

Aralıklarla on bir yıla yakın başbakanlık yaptı.

Kendisine karşı 12 Mart’ı planlayan ve hayata geçirenlere husumet beslemedi. 12 Eylül darbesini yapanlara da husumet beslemedi. Devletle kavga etmedi. Atatürk gerçeğini inkar etmedi. Demokrasi ve Cumhuriyete her zaman sahip çıktı.

Kendisine “Cumhuriyet nedir?” sorusu yöneltildiğinde şu cevabı vermişti.. “ Cumhuriyet benim. Cumhuriyet İslamköy’den çıkmış olan birisini Cumhurbaşkanı yapan sistemdir.”

Dün onun vefatının 6. Yılıydı.

Takdir ve vefa hizmet eden herkesin hakkı olmalı.

Gün gelecek herkese lazım olacaktır vefa.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.