Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.54
  • EURO
    34.95
  • ALTIN
    2454.8
  • BIST
    9879.15
  • BTC
    64171.57$

TIP FAKÜLTELERİNDE BİR ŞEYLER KAYNIYOR, KAYNATILIYOR AMA OLAN BU ÇOCUKLARA OLUYOR

08 Temmuz 2022, Cuma 00:01

Bayram öncesi son yazımızla sizlerle birlikteyiz.

Yıllardır bayram arifesi yazıları yazan bir kişi olarak ilk defa bugün bayram gündemi dışında bir konu ile yazıma başlamak zorunda kaldım.

Dahası bunu vicdani bir mesele yapmanın ötesinde sorumluluk olarak görüyorum.

Malum bir basın yasağı nedeni ile Türkiye ve insanlık için önemli bir konuya giremeyeceğiz ama bu konudan daha da acı bir konu arka arkaya Türkiye gündemine düşüyor.

Dün sabah haber kanallarını izlerken Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinin mezuniyet törenini izledim.

Dahası haberlik konuyu acı acı izledim.

Haberi atlayanlar ya da görmezden gelmek isteyenler için iki cümle ile özet yapalım;

“Mezuniyet konuşması yapan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Kaya Avşar’ın konuşması, Dekan Deniz Demiryürek tarafından engellenmek istendi.

Mezun olan öğrenciler ve aileleri, engelleme girişiminin ardından Demiryürek’e tepki göstererek, Demiryürek’i yuhaladı.

Salonda bulunan katılımcıların tepkisi üzerine Avşar konuşmasına devam etti.”

…………..

Bu haberi izlerken bana da görüntüleri ve nedeni atılan ama bizim koşturmaca içerisinde bir türlü bu köşeye taşıyamadığımız Konya’da ki Tıp Fakültesi mezunlarının yemin töreninde yaşanılanlar geldi.

Yine bu konuyu atlayanlar ve görmezden gelenler için iki satır hatırlatma yapalım.

Bizde de öğrenciler Hipokrat yemini için sahnede iken ortalık bir anda karışıyor.

Önce ışıklar sönüyor.

Ardından öğrenciler ile salondakilerin arasına perde indiriliyor.

O günden sonra üç gün bize arka arkaya Tıp Fakültesinden öğretim üyelerinden ve öğrencilerden bilgi akışı geldi.

Benim tek anladığım bize iletilen iddialarda dünyanın yerinde Hipokrat yemini aynı imiş.

Yani Amerika’da da Çin’de de Afrika’da da kısaca dünyanın her yerinde bu yemin aynı imiş.

Ama nedense bizde bu yemin bu kez değiştirilmek istenmiş.

İlgililer uyarmışlar.

Sakın ola bilindik yemini yani evrensel yemini değil bizim dediklerimizi okuyacaksınız demişler.

Önce direnen sonra kabullenen Tıp Fakültesi mezunları o an geldiği zaman ceplerinde ki evrensel yemini etmeye başlayınca önce ışıklar sönmüş sonra perde inmiş.

……………..

Bu bizim alanımız değil.

Bizi gelişmelere sadece uzaktan uzağa izleyen bir yerel garip gazeteciyiz.

Eğitim ve adalet gibi sağlık sektöründe de en küçük bir kötü örnek beni yaralar,

Niye yaralar?

Çünkü bu sektördeki insanlar zarar görürse, millet zarar görür.

Yani bizler zarar görürüz.

………….

Elbette lafı kıvırıp evirip çevirsem de siyasiler ya da siyasilere takla atmak isteyen birileri bir şeylerle oynuyorlar.

Biz bu oyunları 40 yıldır görüyoruz.

Önce tiyatro gibi izliyorduk ama gelinen noktada senaryoyu okuyabiliyoruz.

Tıp fakültesi mezunlarına bakıyorum.

Pırıl pırıl bir gençlik.

Zeki akıllı insanlık adına yaşıtlarından çok daha ağır ve zorlu bir eğitim sürecini tamamlamanın haklı gururu içerisindeler.

Haaa kızlarımıza bakıyorum.

Türbanlısı var açığı var.

40 yıldır kılık kıyafette baskıya yasağa karşıyım.

Herkes istediği gibi giyinsin.

Yeter ki bizim ahlaki değerlerimizi yerlerde sürümesinler.

Çünkü bunlarda bizim evlatlarımız.

Yani yeter ki giyinsinler.

Çıplak dolaşmasınlar.

Yolun kenarında ki sıpaları yoldan çıkarmasınlar yeter(!)

………….

Bu kılık kıyafet konusuna niye değindim.

Artık günümüzde biz karşımızdaki insanı açık kapalı, etekli pantolonlu şalvarlı bıyıklı sakallı küpeli dövmeli diye görüp hemen bir şeyler yapıştırıveririz yaaaa.

Bu tıp fakültesi mezunları da her görüşten olabilirler.

Hatta herhangi bir cemaatten de olabilir.

Bu son satırı da bilinçli yazdım.    

Çünkü bizim Konya’da ki cemaat mensubu öğrencilerimizi ve mezunları biliyorum.

Biliyorum ve zaman zaman bilimin siyasi görüş ya da inancın önüne geçtiğine de şahidim.

15 yıl önce taş düşürmekte olan iki büklüm ağrılar içerisinde kıvranan 70 yaşındaki babama türbanlı eczacı bayanın “Ben erkeğe iğne yapmam” dediğinin de canlı şahidim.

O yüzden sağlıkta bilimin ve insanlığın dışında her şeye karşıyım.

………..

O işleri birileri yıllardır için için yapıyorlar.

Yeri geldiğinde de başarı oldular.

Yalnız bu yıl ki mezuniyet törenlerindeki iş Devlet işine dönünce.

Yani kurumsal yönlendirme moduna geçince korktum.

Bu korkumu da tarihe not düşme adına bayram öncesi yazmak zorunda kaldım.

Sizlerin de canını sıktım ise özür dilerim.

Ama sağlık bu.

İnsan sağlığı.

İnsanın canı.

Yanlış mı düşünüyorum bilemiyorum.

Ama gelecek adına çok çok korkuyorum.

…………….

Çok sıkı okurumuz ve görüşlerine büyük saygı gösterdiğim hatta şapka çıkardığım OĞUZ OĞUZ rumuzlu abimize FİKRİ abimiz şöyle demiş;

“Sayın Uğur abı, ben Konya Postası yerinde olsam samİmİ söylüyorum OGUZ OGUZ beye köse verirdim. İnanın sızın yazınızı okuduktan sonra OGUZ OGUZ beyı de okuyorum.

Boş konuşmuyor bilgili ve kültürlü bir insan olduğunu gösteriyor..

Selamlar.”

………………..

OĞUZ OĞUZ Bey ise FİKRİ abimize şöyle demiş;

 

“Fikri abi teşekkür ederim.

Benim gazete, dergi, köşe yazısı okumak gibi bir alışkanlığım yoktur.

Uğur abiyi keşfettikten sonrada hem yerel hem kültürel olması bakımından nerede yazarsa yazsın takipçisi oldum.

Başka mecralarda 1 satırda takip etmem.

Kendisinde gördüğüm ve gönülden desteklediğim toplumdaki ahlaki çöküşe, şükürsüzlüğe karşı geliş, mavi yaka, beyaz yaka, şef müdür, genel müdür, ceo, vali, başbakan, o partili, bu partili her neyse kamplara ve sosyal sınıflara ayrılmış toplumda herkesin kendisini bir şey zannederek daha fazlasını istemesi, ve kendisine ayrıcalıklı bir konfor alanı oluşturmaya çalışmasına tepkidir.

Emekliliği gelen, artık yavaş yavaş iş ve toplum hayatındaki kısır çekişmelerin dışına çıkması gereken bizim gibi orta yaş insanların da toplumu eğitmek için mentörlük görevi olduğuna inanıyorum.

Uğur abimde bu şehirde bunun en güzel örneğidir.”

……………..

OĞUZ OĞUZ beye de FİKRİ abimize de güzel düşünceleri için yürekten teşekkür ederim.

Allah sizlerden bir değil bin kere razı olsun.

Sizler bizlerden çok daha geniş, derin ve güzel düşünenlersiniz.

Bu satırları bilerek paylaştım.

Çünkü çok acıdır ki OĞUZ OĞUZ abi gibi güçlü bir insan yorum olarak yazdıklarını köşe yazısı olarak yazamaz. Yazdırmazlar.

Çünkü hiçbir gazete çalışanı OĞUZ OĞUZ abimizi çalıştıramaz.

Çünkü öyle bir gazete olursa şehri yönetenler O gazeteyi komple yok ederler.

Sistem maalesef ki böyle.

Evet sizler bizleri sık sık korkaklık, çapsızlık hatta yalakalık ile suçluyorsunuz.

Beni daha iyi anlayabilmeniz için hiç sevmediğim halde kendimden bir örnek vereyim.

Üç dört yıldır benim yazılarımı eşim okumuyor.

Yıllar önce dedi ki “Bu yazıyı yazan ya sen değilsin. Ya da benim bildiğim Uğur bu değil”

……………..

Gazeteci olduğunu sanan bir insan için bundan daha acı bir şey olabilir mi?

………….

Bayramınız mübarek olsun.

 

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İyi insanlar kötü günde, kötü insanlar iyi günlerde ortaya çıkarlar.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?  

Trafik ışıklarının olduğu kavşaklarda bazı sürücüler son saniyede sinyalsız şerit değiştirmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.

 

Yorumlar

  • yorum avatar
    müşür
    09-07-2022 07:46

    istanbukdan taksi çıkması, antalyadan kiralık otocudan 900 bini devirmiş araçları alıp, ,km düşürüp,42 plaka yapıpta konya arabası diye satmadığımızda şerefli konyalı oluruz.

  • yorum avatar
    Fikri
    08-07-2022 13:40

    Uğur abi seni seviyor ve hep saygimiz var iyi ki varsiniz bulunduğumuz şartlarda en azindan Konya’da ne olup bittiğini en güvenilir kişi olarak sizden duyuyor öğreniyoruz… iyiki var siniz Allah ömürler versin.. yorumumu dikkate almaniz cevap vermenize de çok teşekkür ederim saygi ve selamlar iyi bayramlar..

  • yorum avatar
    Konya sevdalısı
    08-07-2022 11:29

    Uğur abi hangi tıp bu onu da yazsaydın. Bilmeyenlerin kafası karışmasın

  • yorum avatar
    Oguz Oguz
    08-07-2022 03:17

    Ayakta alkışlıyorum değerli ağabeyim, saygılarımı arz eder, iyi bayramlar dilerim tüm dostlara. Not: Özgürlüğün ve bilimsel düşüncenin merkezi olması gereken üniversiteler bugün malesef kimi kimden, neyi neyden koruduğu belli olmayan güvenlik görevlileriyle doldurulmuş boş bina yapılarına döndüler.Boğaziçi gibi bir universitede rektörün mezuniyet törenine çıkamayıp, törene online katılması, odtü gibi bir yerde guvenlik gerekcesi ile gelenek olan stadyumda topluca yapılan mezuniyet töreninin yasaklanması pek hayra alâmet olmasa gerek.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.