Konya
29 Nisan, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.39
  • EURO
    34.80
  • ALTIN
    2431.1
  • BIST
    10068.51
  • BTC
    62832.76$

TATİLİ KUR?AN İLE KURTARMAK (2)

23 Haziran 2017, Cuma 08:14

"Bütün ayıplar bizde olduğu halde hep zamanı kınarız. Gerçekte ise zamanın hiç suçu yok, tüm suçlar bizdedir. Haksız yere zamanın sahibine hicivler düzeriz sürekli. Zaman dile gelse, kim bilir bizim için neler söylerdi! Bir kurt bile kendi cinsini yemezken, canavarlaşan bizler rahatlıkla birbirimizi yiyebiliyoruz!." (İmam Şafiî, Divân, 82)

O halde tatillerimizi, sırf zaman öldüren araçlar haline getirmekten kurtarmalıyız ki zamanın katilleri olmayalım. Müslüman, her yerde ve her zaman Yüce Allah'ın kuludur, O'na bağlıdır ve O'nun kontrolü altındadır. O, iki günü birbirine denk olan zarardadır (Aclûnî,Keşfü’l-Hafâ, II, 323) anlayışı ile her gününün, her ânının hakkını veren kimsedir. O, her geçen günün bir daha geri gelmeyeceğinin bilincinde, onu en iyi bir biçimde değerlendirmeye çalışır. Günün bitiminde, “Bugün Allah için ne yaptın?”, sorusuna vereceği çok hayırlı cevapları vardır onun.

Zamanın bütün dilimleri değerlidir ve önemlidir. Zamanın hiçbir parçası günah ve işret âlemlerine dönüşmemelidir. Tatillerimiz, Müslümanlığımızı tatil ettiğimiz, kulluğa ara verdiğimiz ânlar olmamalıdır. Yapacağımız işin, bize tanınan süreden çok daha fazla olduğunun bilincinde, zamanı aziz etmeye çalışalım ki iki dünyada da aziz ümmet biz olalım.

O halde ailece tatil programlarımızı şimdiden yapalım. Bu program içerisinde Kutsal Kitabımız Kur’an ile kendimizi test edelim. Eksiklerimizi tespit edip onları tamamlamaya çalışalım. Bu tatil Kur’an bilgilerimizin arttığı, yenilendiği ve etkinleştiği bir fırsata dönüşsün.

Unutmayalım ki öğrenmenin yaşı yoktur. İnsanın işi, yaşı ve konumu asla öğrenmeye engel olmamalıdır. Sahâbî, Müslüman olduğunda ileri yaşlarda ve değişik işlerde çalışan, farklı seviyelerde insanlardı. Ama bu farklılıklar onları asla öğrenmekten alıkoymadı. Zira onlarbeşikten mezara kadar öğrenmenin Müslümanlık borcu olduğunun farkında insanlardı. Ve onlar her geçen gün öğrendikleriyle kendilerine değer kazandırmasını bilen kişilerdi.

DİNLENİRKEN DİN’LENMEK:

Müslüman ibnü’l vakit, yani vaktin oğludur. Bütün dilimleriyle zamanı ilâhî bir emanet olarak algılar ve onu en güzel bir şekilde değerlendirmeye çalışır. Onun için her zaman önemlidir ve o her zaman ve zeminde Müslüman olduğunun bilincindedir. Zira o, her zaman ve zeminde Yüce Rabbin kontrolündedir.

İslâm insanı; evde ayrı, iş yerinde ayrı, mabedde ayrı bir kişilik sergilemez. O, insanların yanında da, bir başına kaldığında da Yüce Allah’ın kuludur ve O’na bağlıdır. Yine o, Pazar günü ayrı, Cuma günü ayrı bir kişiliğin adamı olmaz. Doğum günü kutlarken de Mü’min-Müslüman’dır, düğün gününde de, cenaze merasiminde de. O, Ramazan’da da Müslüman’dır, diğer aylarda da. Mekke’de de Müslüman’dır, diğer yerlerde de.

Bu bilinçte olan kişi tatilde de sınırsız ve sorumsuz bir hayatın adamı olamaz. Çoluğu çocuğu ile birlikte Rabbine karşı temel kulluk görevlerini yerine getirir, çevresine ve insanlığa karşı sorumluluklarını yapmaya çalışır.

Bu meyanda tatil günlerini bir günah pazarına çevirmez. Bugün işe-okula gitmeyeceğimdiye, gününü namazla başlatmaktan geri durmaz. Nasıl olsa yarın iş-okul yok diye, gece yarılarına kadar günah ekran ve ortamlarında vakit öldürmez. Aynı şekilde yaz tatillerini de olabildiğince günahlardan uzak geçirmeye çalışır.

Üzülerek söyleyelim ki günümüz insanının tatil anlayışı plansız programsız, gayesiz ve sorumsuz bir felsefe temeline oturmaktadır. Sanki tatil günleri, bir kısım haramların haram olmaktan çıktığı günlermiş gibi. Sanki tatil gün ve yerlerinde bizi görüp gözetleyen bir Yüce Kudret yokmuş gibi(!) Sanki tatil günlerinde yapıp ettiklerimizden hesaba çekilmeyecekmişiz gibi(!)

O halde tatillerimizde bir taraftan kendi dinî bilgilerimizi tazelerken, diğer taraftan yarını kendilerine emanet edeceğimiz çocuklarımızın temel dinî bilgiler alabilmeleri için en uygun ve en verimli ortamları oluşturmaya çalışalım. Dünyevî endişelerle temel din eğitiminden mahrum bıraktığımız ciğerparelerimizin hiç olmazsa yaz tatillerinde iyi bir dinî eğitimden geçmesini sağlayalım. Milyarlarca lira , dil kurslarına, müzik, yüzme, bilgisayar derslerine para akıtırken; onların Allah’ın dinini öğrenebilmeleri için de kesenin ağzını birazcık olsun açalım, yapılması gereken fedakârlıkları hep birlikte yapalım.

Gezi plânlarımızı yaparken, gezi güzergâhlarımızı belirlerken günahlardan uzak plân ve yerler olmasına özen gösterelim.

Tatilde bol bol Kur’an okuyalım ve dinleyelim. Hem dinleyelim, hem dinlenelim, hem de din’lenelim.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.