Tasarruf vakti!...

Kurdaki dalgalanma ve piyasadaki gidişat sebebiyle istesek de istemesek de kemerleri hafiften sıkmaya başladık…

Kişisel olarak giderlerimizi azaltmaya, aile olarak harcamalarımızı düşürmeye, firmalar olarak ise fuzuli olarak adlandırılan ve öncelikli olmayanları hayatımızdan çıkartarak tasarrufa başladık…

Bizim gibi devletimizde tasarruf etmek için kolları sıvadı…

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın hazırladığı tasarruf paketinin açıklanmasıyla bu tasarruflarında neler olduğu nasıl olduğu anlaşıldı.

Yılın ilk 6 ayının ardından MEB ’in elinde maaşlar hariç kalan 10 milyar 633 milyon 716 bin 878 TL’den 2 milyar TL’si ‘tasarruf tedbirleri’ kapsamında kesildi.

Böylece okulların onarımlarından, yeni okul yapımı için kamulaştırma giderlerine kadar pek çok kalemde kesinti yapılmış oldu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın tasarruf reçetesinin ayrıntılarına göre en yüksek kesinti, tablet bilgisayar ve akıllı tahtalı eğitim uygulaması olan FATİH projesinden yapılmış oldu.

Diyanet İşleri Başkanlığının yaklaşık bir ay önce istediği ek bütçeyi ne diyorsun diye sormayın bana devletim elbette Diyanet İşleri Başkanlığı içinde bir tedbir düşünüyordur…

Milyonlarca lira değerindeki makam otosunun benzinine harcanan paranın hesabını da ben yapacak değilim ya elbette tasarruf bir yerden başlayacaktır Diyanette de…

Tasarruf elbette yapılmalı…

Tasarruf bir yaşam biçimi olarak hayatımızda yer etmeli…

Ama eğitimde tasarruf olmaz bence, eğitimle ufku açılır, özgürleşir insan.

Diğer yandan okumayan, bile isteye cahilliği seçmiş insan boynundaki zincire aşık olur.

Laf arasında birisi söylemişti aklımda kaldı, kim söyledi hatırlamıyorum ama söz aklımın bir köşesinde resmen mıh gibi kazındı, ‘Ekonomimiz iyiyse eğitime 2 kat para ayılarım. Ekonominiz kötüyse 4 kat ayıralım’ diye…

Bir diğer taraftan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Zaferi'nin 947. Yıldönümünde konuştu…

Türkiye’nin her tarafından on binlerce insanın akın ettiği programda Cumhurbaşkanımız Anadolu’nun insanlığın geleceğinin kilit taşı olduğunu söyledi orada yaptığı konuşmasında…

‘En ufak bir zaaf belirtisi gösterdiğimizde üzerimize leş kargaları gibi geleceklerini görürsünüz’ diye halka hitap eden Cumhurbaşkanımız, ‘İçerimizdeki bazı gafiller sanıyorlar ki mesele Tayyip Erdoğan meselesidir. Hayır mesele Türkiye meselesidir. Mesele İslam meselesidir. Haram görmüş kursak ve çürümüş bir gönül akıbeti ölüm olan çaresiz bir hastalığa tutulmuş demektir. Bir kez daha Malazgirt Zaferimizin 947. yılını tebrik ediyorum’ dedi.

Bir Zaferin yıl dönümünde her ne olursa olsun bu milletin asla alt edilmeyeceğini söyledi…

Etrafının düşmanlarla nasıl çevrili olduğunu, tek bir falsoda bizi parçalamaya nasıl çalışacaklarını anlattı Cumhurbaşkanımız…

Ha unutmadan, Cumhurbaşkanımız, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin konuşurlarken güzel bir hatırlatmada bulunduğunu belirterek ‘Ahlat’a bir Cumhurbaşkanlığı Köşkü yakışır. Çünkü otağı Sultan Alpaslan oraya kurdu, biz de varisleri olarak oraya böyle bir inşallah otağ kuralım’ dediğini anlattı...

Belediye başkanı ve vali ile de görüşmüşler, onların 1071 metrekare yer düşündüklerini dile getirerek, buna “Olmaz” dediğini aktaran cumhurbaşkanı, “1071 metrekare oturum alanı olur en az beş dönüm çevre düzenlemesiyle. Belediye başkanımız da coştu, ‘En az 10 dönüm’ dedi. Bu bir işaret fişeğidir, inşallah sonu da hayır olur” diye konuştu.

Ne diyelim İnşallah Milli Eğitim Bakanlığının bütçesinden tasarruf amaçlı kesilen paralardan yapılamaz…