Sonunda güvendeyiz!...

Veee sonunda bizim ‘kendi kendimizi koruyamayacağımız’ düşüncesiyle bizi bizden korumak için inanılmaz bir tasarı Meclis İç İşleri Komisyonunda kabul edildi…

Bu yazıyı yazarken bir taraftan da korkmuyor değilim, çünkü yeni yasa ile yolda polis beni çevirip, ‘Gel vatandaş senin gözünden anladım sen suç işleyebilirsin’ diyip sorgusuz sualsiz kodese tıka da bilir…

Neyse konuyu çok dallandırmadan kısaca Meclis İç İşleri Komisyonunda kabul edilen ve muhtemelen bugünde Genel Kurulda görüşülmesi gereken ‘İç Güvenlik Paketi’ne dönelim…

İlk olarak benim en çok hoşuma giden maddeyle başlamak istiyorum

(İroni yapmıyorum gerçekten hoşuma gitti)

Okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesislerle bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel ve işaretlerle belirlenen sınırlarına 200 metreden yakın mesafe içindeki açık yerlerde uyuşturucu bulunduran, kullanan ve satın alanların cezaları yarı oranında artırılacak. Böylece, 200 metrede uyuşturucu kullanan veya bulunduranlara 7,5 yıla kadar hapis cezası verilecek…

Sonrada Deniz Seki gibi daha bir çok ünlümüz hatta ünsüzümüze şimdi bu illetten daha uzak durmak için çook iyi bir bahane oldu.

Şimdi gelelim ‘GEZİCİ’leri çook yakından ilgilendiren ve gezicilerle birlikte artık herkesin genel sorunu haline gelebilecek maddelere...

Şimdi tasarının içerisinde bir molotof kokteyli var suç olarak öne çıkan veya çıkartılan ama molotof kokteyli zaten suçtu, bunu hepimiz biliyoruz da, artık bilye bulundurmak ve hatta sapan bulundurmak da ciddi suç…

Eğer üzerinde ateşli silah bulundurur ve yakalanır iseniz 12 ay ceza alıyorsunuz,

Ama eğer üzerinde sapan varsa en az 2 yıl yatarsın, hele birde yüzünün yarısını kapatacak bir kaşkol olur bir bandana olur herhangi bir bez parçası var ise aha da şimdi ayvayı yedin çünkü 4 yıla kadar cezası var bunun…

Birde benim favorilerim arasına girebilecek başka bir madde daha var ‘Koruma altına alma’ adında…

Toplumsal olaylarda artık polisler gözlerine kestirdikleri vatandaşları gözaltına almıyor ‘Koruma altına’ alıyor ve bu korumanın ne kaç gün süreceği var ne koruma altındayken nasıl bir uygulama ile karşılaşılacağı var…

Tasarıdan benim en çok etkileneceğim maddelerden birisi de ‘arama’ yetkisi…

Geçtiğimiz yıllarda bir olay yaşamış ve polis ile ciddi bir tartışma içerisine girmiştim…

Saat 00.10 sularında sivil bir polis ekibi benim aracımı durdurmuş, aracımın plakasının yabancı olduğunu ve bu saatte burada ne işimin olduğunu sormuş ve kimliğimi istemişti…

Bende tabi bütün gıcıklığımı üstüme takınarak, ‘İlk önce siz kendinizi tanıtın ve kimliğinizi gösterin, ben sizin polis olduğunuzu nereden bileyim ve tanımadığım insanlara kimliğimi neden vereyim’ diye sormuştum…

Çook uzun bir tartışma yaşamıştık ve polis memuru arkadaşım kimliğini gösterdikten sonra benim ne iş yaptığımı öğrenmek için uzun uğraşlar vermiş ve ben ‘Sivil vatandaşım ne iş yaptığımdan size ne?’ diye sormuştum ki tartışma polis memurunun benim arıcımın ön camında yapıştırılı basın plakasını görene kadar devam etmişti…

Şimdi ise artık zor, polise böyle bir karşılık vermek…

Çünkü artık polis arama emri olmaksızın sözlü emir ile benim aracımı yada evimi istediği gibi arayıp...

Neden aradığını da 24 saat içerisinde yazılı olarak bildirme hakkına sahip…

Hatta aratmak istemez ve hakkımı savunmaya çalışır isem yine beni ‘Koruma altına alma’ maddesine istinaden 2-3 gün demir parmaklıklar altında MİSAFİR edebilecek…

Ha unutmadan artık kolluk kuvvetlerine silah kullanma yetkisi de verildi..

Maddede:

Polis, kendisine veya başkalarına, işyerlerine, konutlara, kamu binalarına, okullara, yurtlara, ibadethanelere, araçlara, kişilerin tek tek veya toplu halde bulunduğu açık veya kapalı alanlara molotof, patlayıcı, yanıcı, yakıcı, boğucu, yaralayıcı ve benzeri silahlarla saldıran veya saldırıya teşebbüs edenlere karşı, saldırıyı etkisiz kılmak amacıyla ve etkisiz kılacak ölçüde silah kullanabilecek.

deniliyor.

Yani vallahi çok zorlamayın polis, korumak için her an tetiği çekebilir…