Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.56
  • EURO
    34.97
  • ALTIN
    2448.2
  • BIST
    9716.77
  • BTC
    64452.97$

SOKAKLAR İTİŞ KAKIŞ

17 Mart 2021, Çarşamba 08:54

Gün içerisinde cadde ve sokaklar bir hayli kalabalık.

İşyerleri kalabalık.

Açık olan çay ocakları, kahvehaneler ve kenar da köşe de müşteri kabul eden pastahaneler de var.

Kamu kurumlarındaki mesai de zaten tam gün ve dolayısıyla mesafe falan da kalmadı. Oysa rengi kırmızı olan illere göre mesai düzenlemesi yapılacaktı, yapılmadı.

15-20 metrekarelik dükkan ve bürolarda 3-5 kişi bazen de daha fazlası oluyor. Pandeminin ülkemizde görüldüğü  bir yıl içerisinde insanlar arasındaki sosyal mesafenin 3 metre olması gerektiği milyonlarca kere söylendi.Yetmedi şehirlerdeki bilbordlara maske, mesafe, temizlik hususunda uyarı afisleri asıldı.. Görenler baksın da anlasın diye. Şehirlerdeki stadlarda  aynı şekilde  MMT ile donatıldı TV’den maç izleme imkanı olanlar anlasın diye.

Aradan bir yıl geçti.

Pandemi karşısında en basit önlemlerden birisi olan mesafe ayarını yapamadık.

Mesafe kimin umurunda?

Adı var ama kendisi yok.

Peki..

Mesafe ayarı yapmak bu kadar zor mu?

Elbette zor değil.

Kendisine önem veren her insan bunu yapabilir.

Toplum sağlığı  konusunda duyarlı ve dikkatli olan her insan da bunu yapabilir.

Yapılmıyor, yapmıyoruz..

Üzüm, üzüme baka baka kararmaya devam ediyor. Pandemi de ülkemizdeki günlük vaka sayısı 15 bine yükseldi. Bazı şehirlerde de vaka sayısını mukayese eden renkler kırmızı. Biz de şehir olarak  zaten kırmızıyız..

Kamunun  son günlerde ısrarla ve doğru  yaptığı mavi renk uyarısı da sonuç vermedi.. Aslında bu iyi biri algı yaratma metoduydu. Lakin tutmadı.. Yaptırımları olan uyarılar tutmadıktan ve işe yaramadıktan sonra algı yaratma fikri de işe yaramamış görünüyor.

Gün içerisinde cadde ve sokakların bir hayli kalabalık olduğunu söylemiştik.

Kalabalık akşam saatlerinde daha da artıyor.

Cumartesi günleri sokağa çıkma yasağının kaldırılmasıyla birlikte cadda ve sokaklar da kalabalık inanılmaz bir şekilde artış gösterdi.

Geçen hafta sonu biz de dışardaydık.

Bir kaç ihtiyaç ve bir de sokakları görmek için.

Şehrin bizim gördüğümüz noktalarında insanlar omuz omuzaydı.

Sanki bir kaç ay evlerine kapatıldıktan sonra ilk o gün sokağa çıkıyor gibiydi insanlar.

Oysa bir gün önce Cuma, ondan bir gün gün önce Perşembeydi.. Çarşamba, Salı, Pazertesi günü de isteyen herkes sokağa çıkabilmişti. 65 yaş üstü, 20 yaş altı çalışmayan insanların sokağa belli saatler aralığında çıkabileceği kararı çokdan ebediyete intikal ettiği için artık herkes sokağa çıkabiliyordu. Buna rağmen Cumartesi günleri iki haftadar bir başka oluyor bu şehrin cadde ve sokakları.

Sokaklarda gördüğümüz şu:  Pandemi karşısında çok önemli tedbirlerden birisi  olan mesafe bitmiş. Bazı noktalarda insanlar birbirine temas ederek, sürtünerek yürüyor.

İşyerlerinde  mesafe bitmiş.

Toplu taşıma araçlarında mesafe bitmiş.

Servis araçlarında olması gereken mesafe düşük taşıma maliyetine kurban edilmiş.

Toplu etkinlikler  de yapılabiliyor.

Bu resim karşısında hazin olan ise şu: Yapılması gereken kontrol yok. Kontrol yapılmıyor. Yapılsa da belli  yerlerde yapılıyor.. Söz gelimi eğlence makanları gibi.. Belki böyle bir kaç kritik nokta daha.. Gerisi “Mevlam kayıra”

Sayın valimiz aslında çözüm üretti ama ona da uyan yok.

Hatırlayın ne demişti valimiz: “Aile içi ziyaretlerinizi erteleyin.” Buna yakın bir kaç söz daha söyledi vali bey. Sanki pandeminin yayılma ve hız kesmemesinin tek sebebi aile içi ziyaretlermiş gibi. Ya da ne bileyim kadınların” gün” yapması gibi.  Doğru lakin bu yüzlerce sebepten sadece birisi. Pandemi karşısında başka ve çok daha önemli sebeplerin olduğunu artık herkes biliyor.. Esas olan o olanlara odaklanmak. Mesela, bunun yolu ne olur bilmiyorum ama dışardaki yoğunluk bir şekilde azaltılmalı.

İki boyutlu bir sorun pandeminin yayılması.

Bir tarafta devlet, diğer tarafta da millet.

Millet, gariptir ama bu konuda da  gözünü devlete dikiyor.

“Devlet şunu yapmadı, bunu yapmadı.. Şuna yapsaydı falan”

İyi de biz ne yaptık?

Pandemiden bir an önce kurtulmak için birey olarak, toplum olarak ne yaptık?

Ya en basidinden  MMT konusunda bile  gereken sorumluluğu gösteremiyor bir çoğumuz.

Başka  alan ve  ödevleri ayrı tutacak olursak..

Pandemi karışısında bütün dünyanın en önemli tedbirler olarak kabul ettiği MMT noktasında gösterilen zaaf ve duyarsızlıkların sorumlusu insan, yani bizleriz..

Sokaklar bu ihmal ve yanlışın birbirinden kötü manzalarından geçilmiyor. Bu manzara karşısında yerel yöneticiler alınan tedbirler istikametindetakip ve kontrolü sıklaştılabilir ve daha etkili yapabilir.

Aksi halde..

“Yapacak bir şey yok” noktasına doğru hızla yürüyoruz.   

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.