Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.56
  • EURO
    34.96
  • ALTIN
    2440.5
  • BIST
    9716.77
  • BTC
    64378.27$

  SEZAİ KARAKOÇ

19 Kasım 2021, Cuma 08:02

  SEZAİ KARAKOÇ

 “Biz mahcup ve onurlu çocuklarız”

Mütefekkir,

Fikir adamı,

Edebiyatçı,

Şair,

Yazar.

Başka çok kıymetli  özellikleri de var aslında her mütefekkir, fikir adamı, şair ve yazarda bulunmayan. Karakoç’un, sırf şu “Biz mahcup ve onurlu çocuklarız” sözü bile; onun dünyaya bakışı, fikirleri ve edebi kişiliği hakkında önemli bir ayrıntı olmalı.  

Şair ve fikir adamları yetiştiren devrin son adamlarından Sezai Karakoç hayatını kaybetti, Salı günü.

“Dünya Sürgünü” son buldu, büyük dava adamının.

Çile ve elemlerle filizlenen, çile ve elemlerden beslenen bir ömür sürdüğü söylenebilir, Karakoç’un.

Allah rahmet eylesin.

Ondan, çok şey anlatan iki şiir.

MONA ROSA-1

Mona Rosa. Siyah güller, ak güller. 
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister. 
Ah senin yüzünden kana batacak. 
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.

Ulur aya karşı kirli çakallar, 
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa.
Mona Rosa bugün bende bir hal var. 
Yağmur iri iri düşer toprağa,
Ulur aya karşı kirli çakallar.

Açma pencereni perdeleri çek, 
Mona Rosa seni görmemeliyim.
Bir bakışın ölmem için yetecek. 
Anla Mona Rosa ben bir deliyim. 
Açma pencereni perdeleri çek.

Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi, 
Bende çıkar güneş aydınlığına.
Bir nişan yüzüğü bir kapı sesi. 
Seni hatırlatır her zaman bana.
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi.

Zambaklar en ıssız yerlerde açar 
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur.
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar, 
Işıksız ruhumu sallar da durur.
Zambaklar en ıssız yerlerde açar.

Ellerin, ellerin ve parmakların 
Bir nar çiçeğini eziyor gibi.
Ellerinden belli olur bir kadın, 
Denizin dibinde geziyor gibi.
Ellerin, ellerin ve parmakların.

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona. 
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin  rüyana,

Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar.
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona.

Akşamları gelir incir kuşları, 
Konarlar bahçemin incirlerine.
Kiminin rengi ak kiminin sarı. 
Ah beni vursalar bir kuş yerine.
Akşamları gelir incir kuşları.

Ki ben Mona Rosa bulurum seni 
İncir kuşlarının bakışlarında.
Hayatla doldurur bu boş yelkeni. 
O masum bakışların su kenarında.
Ki ben Mona Rosa bulurum seni.

Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa. 
Henüz dinlemedin benden türküler.
Benim aşkım uymaz öyle her saza. 
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler.
Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa.

Artık inan bana muhacir kızı, 
Dinle ve kabul et itirafımı. 
Bir soğuk, bir mavi, bir garip sızı 
Alev alev sardı her tarafımı.
Artık inan bana muhacir kızı.

Yağmurdan sonra büyürmüş başak, 
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış.
Bir gün gözlerimin ta içine bak 
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış.
Yağmurdan sonra büyürmüş başak.

Altın bilezikler o kokulu ten 
Cevap versin bu kuş tüyüne.
Bir tüy ki can verir gülümsesen, 
Bir tüy ki kapalı geceye güne.
Altın bilezikler o kokulu ten.

Mona Rosa. Siyah güller, ak güller. 
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister, 
Ah senin yüzünden kana batacak. 
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.

 

SÜRGÜN ÜLKEDEN BAŞKENTLER BAŞKENTİNE

Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir tuz bulutu gibi
Savuran yüreğime
Ah uzatma dünya sürgünümü benim
Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil
Ayaklarımdan belli
Lambalar eğri
Aynalar akrep meleği
Zaman çarpılmış atın son hayali
Ev miras değil mirasın hayaleti
Ey gönlümün doğurduğu

Büyüttüğü emzirdiği
Kuş tüyünden
Ve kuş sütünden
Geceler ve gündüzlerde
İnsanlığa anıt gibi yükselttiği
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Bütün şiirlerde söylediğim sensin
Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome'nin Belkıs'ın
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin
Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini

Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Yıllar geçti saban ölümsüz iz bıraktı toprakta
Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında
Çatı katlarında bodrum katlarında
Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba
Hep Kanlıca'da Emirgan'da
Kandilli'nin kurşuni şafaklarında
Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında
Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Ey çağdaş Kudüs (Meryem)
Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha)
Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi

Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında
Köle gibi satıldım pazarlar pazarında
Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında
Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında
Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında
Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda
Verilmemiş hesapların korkusuyla
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

 

Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır

Sevgili
En sevgili
Ey sevgili

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.