SELAMLAŞMANIN ÖNEMİ

Yüce dinimiz İslam, selamlaşmaya büyük önem verir. Selamlaşmanın dini sosyal hayatımızda; kardeşliğin, karşılıklı sevgi ve saygının, dostluğun, aile, akrabalık ve komşuluk bağlarının güçlenmesinde çok kıymetli bir yeri vardır. Selamlaşmak, insanlar arasında barışın yaygınlaştırılması ve müslümanların kalplerinin birbirine ısındırılması açısından da büyük ehemmiyet taşır.

Selam Kavramının Anlamı Nedir?

İslâm"ın “selâm”ı kuru bir iletişimin ötesinde insanlar arasında yaygın çeşitli selâmlama sözlerinde ifade edilen bütün iyi dilekleri içine alan, oldukça kapsamlı bir kavramdır.

Selam kelimesi, tıpkı “İslâm” gibi, “kurtuluşa erme, teslim olma, barış yapma” mânâsındaki s-l-m kökünden gelmekte olup, “gizli ve açık her türlü kötülüklerden ve eksikliklerden uzak olma, selâmet bulma” anlamını ifade etmektedir (Komisyon, Hadislerle İslam, c. 4, s. 360).

Selam, Müslümanların karşılaştıklarında birbirlerine sağlık ve esenlik dilemeleri anlamında bir terimdir.Sözlükte “bedenî ve ruhî hastalık, eksiklik ve kusurlardan uzak olmak[1], kurtulmak, rahatlamak” anlamındaki selâm (selamet), Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadislerde “eman, kurtuluş, esenlik, barış” mânaları yanında “selâmlama” anlamında da geçmektedir (Bekir Topaloğlu, “Selam”, DİA, c. 36, s. 341).

Kur"ân-ı Kerîm’de bu kelime, “tahiyye” yani selâmlaşma, selâmet, huzur ve esenlik mânâlarında kullanılmakta, bazen de dua anlamında yer almaktadır. Ayrıca cennet için “dâru"s-selâm” adı verilmekte ve “es-Selâm”, “her türlü eksikliklerden, kusurlardan, değişikliklerden ve yok olmaktan uzak olan, selâmetin kaynağı” mânâsında Allah"ın isimlerinden biri olarak anılmaktadır.

İslam’a Göre Selamlaşma Nasıl Yapılır?

Kur’an’da bazan tahiyye kelimesi ve türevleriyle ifade edilen selâm (Nisâ 4/86), karşılaşan iki kişiden birinin diğerine “selâmün aleyküm” (es-selâmü aleyküm: Selâm, esenlik ve güven, sizin üzerinize olsun, Allah sizi her türlü kaza ve belâdan korusun) demesi, diğerinin de buna aynı mânada olmak üzere “aleyküm selâm” (ve aleykümü’s-selâm) diye hayır duada bulunmasıdır.

Selâmda yaygın biçimde bu ifadeler kullanılmakla birlikte “es-selâmü aleyküm ve rahmetüllāhi ve berekâtüh” (Allah’ın selamı, rahmet ve bereketi sizin üzerinize olsun) ifadesiyle verilip “ve aleykümü’s-selâm ve rahmetüllāhi ve berekâtüh” ifadesiyle alınabilmektedir.

Âyet ve hadislerde geçen selâmlaşma ifadeleri dinin ana kaynaklarında yer alması sebebiyle mânevî bir değere ve özellikle ayrı dilleri konuşan müslümanlar arasındaki iletişimde bir nevi sembol işlevi görmesi bakımından özel sözlerdir (Mehmet Efendioğlu, “Selam”, DİA, c. 36, s. 342).

Selâm, Müslümanların parolasıdır. Allah’ın selâmıyla selâm veren kişi Müslümanlığını beyan etmiş demektir. Allah Teâlâ, Kur"ân-ı Kerîm’de selâm veren kimselere, “Sen mümin değilsin.”denilmemesi gerektiğini bildirmiş (Nisa, 4/94) Allah Resûlü de kimsenin kalbinden geçenin bilinemeyeceğini, dolayısıyla kendisinin Müslüman olduğunu ifade eden bir kimsenin böyle kabul edilmesi gerektiğini bildirmiştir (Müslim, Îmân, 158; Komisyon, Hadislerle İslam, c. 4, s. 361).

İslâm"da “selâm”, barışın ve güvenin sembolü, iyi niyetin göstergesidir. Müslümanlar, bu güzel ve anlamlı sözcükle birbirlerine selâmetin kaynağı olan Allah Teâlâ"nın korumasını dileyerek en güzel duayı yapmakta, bu duadan âhirete göçen kardeşlerini de mahrum bırakmamaktadırlar.

O halde özellikle bu salgın hastalık günlerinde tedbir amaçlı yüz yüze görüşme ve ziyaret yapamadığımız akraba, arkadaş ve dostlarımızı telefon ve mesajlaşma yöntemiyle de olsa arayıp selam verelim, hal ve hatırlarını soralım. İletişimi kesmeyelim. Bu zor günlerde birbirimize maddi ve manevi destek verelim. Allah bize dünya ve ahirette iyilik versin. Bizi, anne babamızı ve bütün mü’minleri bağışlasın. Bize rahmetiyle muamele eylesin. Cennet ve cemaliyle müşerref eylesin.