Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.56
  • EURO
    34.94
  • ALTIN
    2445.6
  • BIST
    9716.77
  • BTC
    64191.64$

REİS’İN TASARRUF TEDBİRLERİ

01 Temmuz 2021, Perşembe 08:42

“Vallahi de yereliz, billahi de yereliz…”

Amma velakin Ankara’nın aldığı her karar direk bizi de ilgilendirdiği için bizde üzerimize düşenden payımızı ya da dayaktan sopayı alıyoruz.

İzninizle bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın imzaladığı ve gece yarısı yürürlüğe giren “TASARRUF TEDBİRLERİ” ile ilgili birkaç cümle ile başlayalım.

GİREN NASIL ÇIKACAK?

Gün daha doğmamıştı.

Rutin işlerimizi tamamlayıp ayağımı uzatıp telefonu elime aldığım zaman dostların uyarı mesajlarını gördüm. Resmi gazeteyi gördüm.

Haaa tabii ki gece kalkıp her gün bize bir hadis ayet gönderen güzel insanların mesajlarını da.

Doğruyu söylemek gerekirse o kadar hadis ayet içerisinde Cumhurbaşkanlığının genelgesi ilk tercihim oldu.

Okudum okudum.

Tabii bunu bize gönderen dostların notlarına tekrar baktım.

Biri şöyle ince mizah yapıyordu;

“Cumhurbaşkanlığı tasarruf tedbirleri genelgesi.

Şahane maddeler var.

Her biri senin için ayrı haber

Cumhurbaşkanlığı ve Meclis bu tedbirlerden muaf! “

………………….

Sayın Cumhurbaşkanımızın "tasarruf tedbirleri" genelgesi metin olarak gerçekten güzel.

Ve tam isabet.

Ayağımız yorgandan çıkmıştı.

Damlaya damlaya göl olmasını bırakın damlamayanlardan göller oluşturuyorduk.

Olmayanları harcamayı yaşam biçimine dönüştürmüş bir millet için bundan sonra tasarruf demek ne kadar gerçekçi olabilirdi ki?

Bu saatten sonra bir insana ya da karşımızda ki “TASARRUF” demek küfür etmek gibi bir şey oldu artık.

Ahmet’i Mehmet’i, Ayşe’yi Fatma’yı suçlamak ya da onları “TASARRUF ETMİYORLAR” diye eleştirmek kocaman bir kandırmacadan başka bir şey değil ki artık.

Gelin hadi önce kendi çocuklarımıza tasarruf diyelim.

Hangimizin çocuğu bu saatten sonra tasarruf masalına inanacak.

Birde artık kim nerede nasıl neyin tasarrufunu yapabilir ki?

Kapitalizm denilen canavar artık içimizde.

İçimizden çıkar mı?

Asla… asla…asla…

………

Haaa tabanda biz sade vatandaşlar olarak böyle azmış (!), haddimizi aşmış (!), kendi bilmez hale gelmiş (!) isek elbette bu ülkeyi yöneten büyüklerde bizim gibi yaramazların kulaklarını arada çekerler.

Bence Sayın Cumhurbaşkanımız bu son tasarruf genelgesi ile yine bizim kulağımızı çekiyordu.

………….

Farkındaysanız hem kendi kendimizin kulağımızı çektiriyorum.

Milletten önce tasarruf               yapması gerekenlere bir şeycik diyemiyoruz.

Çünkü kimsenin kimseye artık inancı güveni itimadı kalmadı.      

Bu tedbirlerden yine en çok etkilenecek olan elbette ki yerel basın olacak.

Ya da durum şimdilik öyle görünüyor.

Bizde Konya basını olarak bir yerde ucu değil dibi bize dokunduğu için panikleyiverdik.

Niye panikledik? Şunun için

Cumhurbaşkanımızın imzaladığı TASARRUF paketinde şöyle deniliyordu;

“BASIN VE YAYIN GİDERLERİNE DÜZENLEME

Kamu kurum ve kuruluşlarının basını izleme ile ilgili birimleri ve kütüphane dokümantasyon merkezleri hariç hiçbir şekilde günlük gazete alımı yapılmayacak, görev alanı ile ilgili olmayan yayınlara abone olunmayacak.

İdare faaliyetlerini tanıtmaya yönelik rapor, kitap, dergi, bülten ve benzeri yayınlar basılmayacak, bu dokümanların hazırlanması ve paylaşımı elektronik ortamda yapılacak.

Kamu kurum ve kuruluşları tarafından bastırılması zorunlu görülen dokümanlar ihtiyaç sayısı kadar bastırılacak ve ekonomik malzeme kullanımı tercih edilecek.”

……………..

Cumhurbaşkanımıza niye bunları tam olarak anlatmazlar ki.

Yerel basın bu işte ne yapıyor ki?

Bize destek alınan 10-20 gazete idi.

Dün bizim yerel basından bir yetkili müdür bunu zaten sosyal medyada yazmış altına da “ALKIŞLAR” demiş. Bunu buraya indirgemenin bir anlamı yoktu ki.

Bizim aldığımız Okyanuslarda Meram Dere’nin akmayan çayından bir bardak su almak kadar bile değildi.

Neyse şeriatın kestiği parmak acımaz imiş.

Büyüklerimiz ne derse o.

…………..

Vatandaşın biride bu yeni tasarruf işine karşılık vermiş

“Diyanet 5 yıldızlı otelde indirim yaptı” diyordu

………….

Hemen konu neymiş biz yine neyi atladık diye baktım.

Meğer haberin ana konusu şu imiş;

“Alkolsüz her şey dahil” konseptiyle hizmet veren Antalya’daki bir beş yıldızlı otel ile indirim protokolü imzaladı. Diyanet İşleri Başkanlığı personeli ile ailelerine yüzde 18 oranında indirim sağlanmasına yönelik anlaşmanın yapıldığı otelin deniz manzaralı odasında bir günlük konaklama fiyatı, Diyanet’e özel 929 TL olarak belirlendi. Diyanet, fiyatların personele duyurulduğu listenin altına otelin muhafazakâr oteller statüsünde olduğu, “Alkolsüz her şey dahil konseptinde hizmet verdiği" notunu düştü. Ayrıca, otelde alkol serisi yapılmadığı ve dışarıdan da alkollü içecek sokulmasının yasak olduğu uyarısı yapıldı…”

……………..

Cumhurbaşkanımızın bu talimatından sonra özellikle güzel dinimizde açıkça belirtilen şatafattan gösterişten uzak bir yaşam tarzını benimsemiş güzel insanlarımızın ya bu işten vazgeçmelerini ya da bu haberi yalanlamalarını bekliyoruz.  

KONYA’NIN ALTIN ÇOCUKLARI

LGS sonuçları açıklandı.

Tüm Türkiye’de olduğu gibi Konya’da da bu yıl başarı oranında bir gözle görülür düşüklük söz konusu idi.

Ama bunda kabahat ne çocuklarımızın ne okullarımızın nede eğitimcilerindi.

Sınav gününden bu yana yazıyoruz.

Bu işi yapanlar, bu işin başındakiler kendilerine bu makamları veren Sayın Cumhurbaşkanımıza en büyük zararı veriyorlar.

Yahu iki yıldır nerede ise okul öğretmen yüzü görmeyen çocuklara böyle mi soru sorulur?

Bu milyonlarca çocuk, bu milyonlarca ana baba kime kızıyor biliyor musunuz?

Sizin yüzünüzden, evet evet yüzde bin beş yüz sizin yüzünüzden milyonlar Reis’e kızıyor.

Bende size sadece yuuuuuh olsun diyorum.

…………….

Daha sabahın köründe bir okuyucumuz şöyle yazıyordu;

“Konya’nın durumu nedir acaba Uğur Bey?.

2 birinci çıkarmayı bekliyorduk ki geçen yıllar bunun 5-10 katı olurdu

Kolejler sessiz. Dershaneler sessiz.

Yorum artık size ait.

Sınavlar gerçekten zorlaştırıldı.

Bahçeliye katılıyoruz;

Gelin sınavları kaldıralım”

…………….

SAYIN BAHÇELİ BUNU BAŞARIRSA

Evet okuyucumuzun hatırlatması ile bir gerçeği dile getirelim.

Sayın Bahçeli bu sınavların tümünün kaldırılmasını sağlasın vallahi tek başına iktidar olur.

Yanlış anlaşılmasın bu konular o kadar hassas ve derindir ki.

Verdiği zararı da kimse önceden hesaplayamaz, getireceği artıları da.

Bizden söylemesi

PEMA VE TEDEM KOLEJİNİ TEBRİK EDERİZ

Bu satırları yazarken Konya’dan üç şampiyon var diye biliyordum.

Bir tanesi TEDEM KOLEJİ’nin altın öğrencilerinden Kerem Furkan Doğan.

bir diğeri de kurulduğu 2010 yılından bu yana her yıl Türkiye birincisi çıkartan PEMA Eğitim Kurumlarının şampiyonu Mehmet Özer idi.

Diğer bilgim yanlış olabilir. Çünkü o kurumdan resmi bir açıklama gelmedi.

O zaman bugünlük bizde bu iki kurumumuzu yöneticilerini, öğretmenlerini, öğrencilerini ve tabii ki analarını babalarını yürekten kutluyoruz.

Çocuklarımızın yolları, bahtları açık olsun.

Kaderleri güzel olsun inşallah.

BİZ BU İŞİ BU MANTIK İLE ÇÖZEMEYİZ

Dün bu fotoğraf karesini öğlenden hemen sonra Alaadddin Caddesinde Valiliğin orada çektim.

Yol tek hat gidiş.

Görünürde üç şerit.

En sağ malum klasik park.

Ortada ki dolmuş sürücüsü arkadaş yolun ortasında durmuş yolcu indiriyor

En solda tramvay yolunun üzerinde ki diğer dolmuş sürücüsü arkadaş ise durmuş korna çalarak meslektaşını uyarıyor.

Niye?        

Çabuk yürü bende yolcu indireceğim diyor.

Yani o da duruyor.

Böyle olunca arkada siz ne yapıyorsunuz.

Frene basıp bekliyorsunuz.

Arkadaki araçlarda mecburen bekliyor.

Yani…

Konya’da trafik sorunu yaşanır?

Bu kafa ile hiç kimse bunu çözemez.

Ne ceza yazılarak polis bu durumu önleyebilir.

Nede tüm iyi niyeti ile küçük dokunuşlar ile trafiği rahatlatmak için kafa patlatan, mücadele veren Uğur İbrahim Altay ve ekibi.

Önce şu “ben” deme huyundan vazgeçmeliyiz.

Bencilikten damarımız kurusun demeliyiz.

Bu bir kul hakkı mıdır?

Ben kul hakkı ya da değil diyemem.

Sorun en güvendiğiniz inandığınız ilahiyatçıya ondan sonra yolun ortasında indi bindi yapmaya devam edin.

OTOGAR CİVARINDA PAVYONCU NE DEMEK?

Dün her şey güzel idi.

Ta ki sürekli bizi okuduğunu takip ettiğini bildiğim ve saygı duyduğum bir abimiz dünkü “SEDAT PEKER’İN KONYALI DOSTU TAMER” yazımıza şu yorumu yapıncaya kadar;

“Konyalı iş adamı Tamer" dediğin adam Yenimahalle eşrafından otogar civarı pavyon işletmecisi. İş adamı dediğiniz buysa tamam”

…………

Ah abim ah keşke böyle demeseydiniz?

Bu bir.

İkiiii ne olur Konya’mızdaki şu YENİMAHALLE eşrafı diyerek bu insanlarımızı rencide etmeyelim. 

Üççççç; bakın ben yazmamıştım ama bakın TAMER Bey bu düzeltmeyi kendisi yapmış;

“Kazım Bey keşke biraz daha bana yakışacak bir iftirada bulunsaydınız Konya’nın %50 si tanır beni ne iş yaptığımda bellidir. Pavyon işletmecisi Konyaspor Basketbol yönetiminde ve AK Parti il yönetiminde 3 sene boyunca görev yapabilir mi? Biraz Allahtan korkun”

…………….

Evet TAMER Bey benim yazdığım gibi genç, karizmatik, işi düzeni, duruşu belli dimdik bir genç iş adamıdır.

Tanıdığım bildiğim halde yazmamıştım.

TAMER Bey AK Parti İl yönetiminde görev yapmıştır.

TAMER Bey Konyaspor Basketbol takımı yöneticiliği yapmıştır.

Dahası bu şehrin pek çok sosyal sportif işlerinde parası ile pulu ile görev yapmıştır.

Gelin kendi değerlerimizi bilmeden bir anda silip atmayalım olur mu?

………….

Bu noktada TAMER beye sıkıntı verdiğim içinde çok üzüldüm.

Buda böyle biline.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Dünya hassas kalpler için cehennem gibidir

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?  

Yayalar olarak yaya çizgilerinin olmadığı yerlerde karşıdan karşıya geçerken araç sürücülerine karşı saygılı olmayı bildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.