Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    34.76
  • ALTIN
    2442.9
  • BIST
    9912.8
  • BTC
    64740.76$

OSMANLIDA BAYRAK, SANCAK VE HİLÂL SEVGİSİ (1)

08 Mart 2017, Çarşamba 06:49

Bayraklar, milletleri temsil eden sembollerdir. Hâkimiyet alâmetleri­dir. Hangi milletin bayrağı ise, o milletin şerefi, onuru, namusu, kutsal ka­bul ettiği her şeyin alâmet-i fârikasıdır. Bu sebeple bayrağa hakaret, sâhibi olan millete hakarettir.

Bayrağa yapılan saygı ve ihtiram, o millete yapılmış sayılır. Maddî açıdan bakınca, yarım metre bezdir ama manevî değeri ve fazileti çok büyük, ulvi ve kutsal olduğu için ona paha yetmez. Onun için ölünür, canlar fedâ edilir. Çünkü o bir milletin topyekûn özü, cevheri ve mayası kabul edilir.

Eskiden Osmanlı ordusunda “Deli” bölükleri veya mangaları olurmuş. Alınlarına bağladıkları bir bez veya derinin üzerinde “yazılan gelir başa” iba­resi bulunurmuş. Bunlar adı üstünde gözünü budaktan sakınmayan, ölümle dalga geçen, canını vermekte veya en tehlikeli durumlarda gerekeni yapmakta aslâ ve aslâ tereddüt etmeyen, geride evi-barkı, çoluk-çocuğu olmayan, bu­günkü tabirle intihar komandoları denen gençlerden teşekkül edermiş.(1)

Bun­lar savaştaki en rütbeli kumandanın en yakınında bulunur, bir tehlike anında komutanlarının, sancak veya bayraklarının esir düşmesine aslâ müsâade et­mezler, ölürler, öldürürler ama esarete izin vermezlermiş.

Orta­çağda kulla­nılmaya başlanan bayrak,  Türkçe bir kelimedir. Di­van-ı Lüğati't Türk de “Batrak” olarak geçer. Peygamber Efendimizin ilk bayrağı,  Hicret esnasında Medîne’ye girer­ken, sarıktan bozup yaptığı  be­yaz bir bez olmuş,  daha sonra çeşitli renk­leri kullanmıştır.

Genel Mânâda Dünyada Üç Çeşit Bayrak Vardır:

1-Hilâl dediğimiz ay ve yıldız motifleri ile süslenmiş bayraklar. Umûmî­yetle Müslümanların bayraklarıdır. Bugün Azerbaycan, Türkme­nistan, Özbe­kistan, Doğu Türkistan, Pakistan, Tunus, Cezayir, Moritanya gibi birçok Müslüman devletin bayraklarında olduğu gibi, Türk sevgisi ve muhabbetinden dolayı dünyada 25’ten fazla devletin bayrağında Hilâl vardır.

2-Üzerinde Haç işareti olan, veya teslisi (ekanim-i selâse) üçlü bir inanç sisteminin tezahürü olan üç çizgili, üç renkli bayraklar. Bu bayrak­ları da Hı­ristiyanlar kullanmaktadır. Çoğunluğu Avrupa’da olmak üzere 16 bay­rakta Haç vardır, 25’ten fazla bayrakta da üç renk veya üç çizgi vardır.

Ma’lum olduğu üzere AB bayrağı mavidir ve üzerinde 12 yıldız var­dır. Bu yıldızlar Hz. Îsâ’nın 12 havarisini, aynı zamanda Hz. Meryem’in tâcını simgelediğini söyleyen fikir adamları vardır.(2)

3-Bu iki dinin mensuplarının dışındaki milletlerin kullandıkları bay­rak­lar. Bunlarda değişik renkler ve figürler içerir. Haç, Hıristiyan âlemini, Hi­lâl’de, İslâm âlemini sem­bolize etmektedir. Târihte bu iki gücün kavgası hiç bitmemiş, günü­müzde devam ediyor, her halde kıyâmete kadar da sürecektir.

Şanlı Bayrağımızdaki Hilâl ve Yıldız:

Şanlı bayrağımızdaki ay, yani hilâl;  şekliyle değil, ismiyle rumuz ol­muştur. Şek­liyle olsa, en parlak olduğu dönem olan dolunay şeklini benimse­me­miz gere­kirdi. Hattâ bazıları; “Türkler bitmek, tükenmek üzere olan ayı yani Hilâli sembol almışlar. Bu da devletlerinin bitmek üzere olduğuna   delil­dir” gibi mesnetsiz fikirler ortaya atmaktadırlar. Ay eskiyince küçü­lür ama bizim be­nimsediğimiz “Hilâl” yeni aydır. Taze, genç, dinç, güçlü, kuvvetli, büyümeye müsâit ay’dır.

Türkler târihte 16’sı büyük olmak üzere 180’den fazla devlet kurmuşlar­dır.(3) Ay’ın durumunda olduğu gibi birisi batarken, başka bir Türk ve Müslü­man devleti târih sahnesine çıkmıştır. Arap atasözünde denir ki; “Her kemâlin bir zevâli var” Devletlerde böyledir. Kemâle erince zevâli başlar. Önemli olan batıp çıkabilmektir. Hilâl gibi yeniden ve daha güçlü, daha gürbüz doğa­bilmektir. Temeli takva ile atılan Osmanlı Devlet-i, “Devlet-i ebed-müddet” felsefesiyle kıyâmete kadar devam edecek bir devlet düşünce­siyle kurulmuş, Osmanlı küçülmüş zevâli yaklaşınca, yerine yeni ve bü­yümeye elverişli Tür­kiye Cum­huriyeti Devleti kurulmuştur.

Dipnotlar:

1-Yağmur Atsız, Türk Edebiyatı Dergisi, Ocak 2005, sayı 375, s. 30.

2-Banu Avar, “Hangi Avrupa”, Truva Yay. İst. 2008, s. 321.

3-Târih ve Düşünce Dergisi Hediyesi, Ağustos 2003. Nesil Matbaacılık, İst. s. 7.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.