Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.75
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63715.4$

NA TAMAM BİLAKİS DEVAM

16 Mayıs 2018, Çarşamba 07:33

Bu ülkenin, vatanına milletine sevdalı, dinini diyanetini savunan, Ülkemizin kalkınmasını ön planda tutan ve bu uğurda çalışıp fedakarlık yapanları destekleyen, kadim kültürümüzün ileriye yönelik korunması taşınması ve beslenmesi yönüyle düşünceleri olan körü körüne batıya bağlanmak yerine ilim sanat kültürel gelişmeler ve teknolojik verileri takip ve ülke insanımızın kendi değerleri ile donanımlı hale gelmesini ön gören bir anlayışın, zihniyetin bu ülkede kalıcı olmasından yana gelişimini destekleyen bir birey olarak, yıllar yılı bu ülkeye tek çivi çakmayanların, statüko üretenlerin kısır çekişmelerden medet umanların ve batıya olan gizli aşkını yeni yeni öğrendiğimiz çakma adamların varlığını ben bu ülke için en büyük tehlike addediyor ve onların aksine DAVAMDEVAM diyorum.

Her sistemin kendi tipinde insan yetiştirme gayreti içinde olduğunu bilenlerdenim. Aklımın yeni yeni ermeye başladığı ve olaylar hakkında malumat olduğum 5.sınıftan beri yüzeysel de olsa Türkiye’deki olayları seyrinde takip etmeye çalıştım. Ülkemde MSP-CHP, CHP-11’ler, AP-MC Hükümetleri, SHP-DYP, ANAP Tek başına İktidarını, FP-DYP Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller, Mesut Yılmaz dönemlerine şahit oldum. Türkiye için motor diyeceğim sağlam kalıcı laftan ziyade üretime yönelik günü birlik değil ileriye yapılan yatırımların planlı programlı olduğu yıllar pek nadirdir. Hep durumu kurtarmak için günü birlik demagoji esaslı savuşturulan laf edebiyatı, batıya aşırı bağımlı ve hatta talimatlı yönetimlere, bir de sistemin kendi içinde eklenen bürokratik askeri ve medya ayaklı vesayet eklenince, şirince ürettikleri Anayasa Mahkemesi yasama işlem basamaklarını işlevsiz kılmış ve demokrasi diye övgüyle paydaş yaptıkları umdeler, bir ülkenin gelişimi, ilerlemesi ve kalkınması için ona ayak bağı olmuştu. Kendi içinde üretmeyen dışa bağımlı ve telkinli bir ekonomiyi dahası bağlayıcı olarak yatırımların batılıların belirlediği alanlarda yürütmeye çalışan ve montaj halli bir ekonomik tabloyu ne savunmak ne de kalkınabilmek mümkün değildir. Faizin alabildiğine yüksek, zenginin daha zengin fakirin geberip öldüğü ve ayak bağı olarak görüldüğü kıt kanaat geçinen ve köy kent nüfusunun alabildiğince çarpıklık içerisinde gelişmediği, şehirlerin çarpık yapılaşma ve gecekondu afetleriyle kaderine terk edildiği susuzluktan çeşmelerin koktuğu çöplerin sokaklarda dağ gibi harmanlandığı anarşinin milletin anasını ağlattığı ampul tüp gaz yağı mazot kuyruklarının gölgemiz olduğu zamanları gördüm. Daha neler neler de aklıma gelenler bunlar. Ha birde memurun parasının ödemekten aciz sol iktidarlara da şahidim, kendi ağızlarından itiraf etmişlerdir.

Şimdi gelelim sadede. Bir çivi çakmayanlar batıdan aldıkları talimatla bu topraklarda islamın sürgünleşmesini filizleşmesini trendinin yükselmesini istemeyen ve çekemeyenler Tayyip Beyin laboratuarından özgürlüğün ve cesaretin tadına varanlar, adam yerine konulanlar kalkmışlar şimdi FETÖ yaftalı tamam tagına kapıldılar. Kuyruk acılı bataklık kuşları niçin tamam dediklerinin bile fevkinde değiller. Tıpkı gezi eylemlerinden nispetle, tüp gazın ağzını açık bırakıp odanın zehirlenmesine aldırmayan vurdumduymazlar gibi. Kendisi de bundan etkilenecek o da bu geminin içinde ama basiret denen fevkaladelik yok düşünme melekesi dumura uğramış bunların.

Ve hala bu amigolar tutturmuşlar şimdi, bir tamam eylemli dış kaynaklı organizeye destek vermekle işlerin yolunda gideceğini zannediyorlar. Asıl kaygı verici durum ise; bir zamanlar CHP denilen ve halen de ülkenin milli ve manevi değerlerine açıkça düşman olduğunu çekinmeden söyleyen, PKK’nın kravatlı eylemcilerini hapishanelerinde ziyaret etmekten gocunmayan,  giyotin hesaplı bir kamusal kimlikli siyasi yapılanmaya sanki bunları unutmuşçasına açıktan açığa destek veren ve kendisinin MG endeksli olduğunu iddia eden bir İngiliz Temel var ortada. Karamıllanın daniskası, sözde bilge diye lanse edilen ama Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’in bırakın tırnağını ayağının tozu bile olamayacak bu İngiliz menşeili etkisiz eleman, oy ile bir şey yapamayacağını bildiği halde, ad ve misyon ayağı ile AK PARTİ’NİN seçmeninden oy koparacağını zannederek şişirme etkenlerle kendisini temcit pilavı yerine koydurup, bunun sürekli tekrarından medet ummağa başladı. Geçen gün bir şehit annesinin üzerine yürümesi nasıl bir ruh halini de ortaya çıkarmış olup,  bu milletin ruh kodlarını kim değiştirmeye yeltendiyse hep hüsrana uğrayanlar kendileri olmuşlardır, bunun bilinmesin istedim.

Kendisini bir zamanlar Alâeddin Düğün salonunda rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun anılması yâdın da izlediğim, Alperenler Ocağının davetlisi olarak katılan Sayın Prof Dr.Seyyit Mehmet ŞEN hocamın şu tespitlerini sizlerle paylaşmak istedim.(Facebook hesabından)

TAMAM, DİYENLERİN AKIBETİ…
İslam tarihinde ilk kez TAMAM diyenler O Güzel Nebi’nin evini kuşatıp canına kast edenlerdi…
Hüsrana uğradılar…
İslam tarihinde ikinci kez TAMAM diyenler Uhut’a gelenlerdi…
Hüsrana uğradılar…
İslam tarihinde üçüncü kez TAMAM diyenler Hendek Kuşatmasını yapanlardı…
Hüsrana uğradılar…
Ve sonunda bu tamamcılara tamam dendi ve Mekke Fethi ile işleri bitirildi…
Selçuklu Veziri Sadettin Köpek Gıyaseddin Keyhüsrev’e ve Ertuğrul Beye kaç kez TAMAM dedi, sonunda ulaşmak için her türlü kepazeliği yaptığı Selçuklu tahtına ulaşamadı ve kellesinden oldu…
Osman Beyin amcası Dündar Bey ağabeyi Ertuğrul Beye ve yeğeni Osman Beye TAMAM dedi ve kendisi umduklarına ulaşamadan tamamlandı…
Sadrazam Çandarlı Halil Paşa Genç Fatih Sultan Mehmet’e TAMAM dedi ve günü gelince kendisi tamamlandı…
Sadrazam Topal Recep Paşa, Genç Sultan 4.Murat’a TAMAM dedi, bu deyişinin bedelini kellesiyle ödedi…
Kırım Hanı Giray Han, Osmanlıya TAMAM dedi, kendisi umduğuna ulaşamadı, ihanetiyle kaldı; Osmanlı o tamamdan sonra yaklaşık 250 yıl yaşadı…

Rabinoğlu FETO, yarım asır kurguladığı ihanetinin son vuruşu geldiğini sanarak 15 Temmuz İşgaliyle TAMAM dedi, bütün kulları kepaze bir hayata mahkûm oldular…
Ve şimdilerde Rabinoğlu FETO’nun kulları son bir ümitle, TAMAM diyorlar…
Ve Tıpkı birilerinin “ayın on beşinde neler olacak, ben başbakan olacağım” dediği gibi…
Bu millete TAMAM diyenlerin iki yakası bir araya gelmedi ve gelmeyecek…
Hodri meydan!” …. (Seyyit Mehmet Şen)

…..daha örnekleri çoğaltabiliriz.Ey tamam diyerek Tayyip beye olan düşmanlıklarını bilinçaltı etmeyip açıktan sürenler,ebabil kuşları sizin niyetinizi perişan edecektir.Yine bozguna uğrayacak   yine bu milletimizden tokadı yiyip oturacaksınız.Biz insanı yaşat ki devlet yaşasın felsefesine aşığız.Biz yeryüzünde bir tek insanın dahi onuru ve haysiyetiyle bir hayat sürmesini istiyoruz. Kutsal gerçeklerimiz yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü der.İnsan olabilmenin gerçeği budur.Paylaşmak,dayanışmak,geleceğe inanmak ve birlikte varmak birbirimize güvenmek doğru akıl ve haklı amaçlar için sabır çaba göstermek gerekirse acıya birlikte katlanmak istiyoruz.Ama siz Türkiye’nin istikbalini batıya,ABD’ye İngiltere’ye Almanya’ya AB’ye İsrail’e bağlı kılmak istiyor FETÖ’yü kucaklıyor Pensilvanya’dan talimat alıyor ve bu ülkenin birliğine bin yıllık kardeşliğine kurşun sıkıyor ve sapkınlığa cevaz veriyorsunuz.İşte biz bunun için sizle yokuz.Sizinle bunun için anlaşamayız.Gelin yerli,Milli ve dik duruşlu olun.DAVAMIZ DEVAMLI olsun.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.