Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.54
  • EURO
    34.90
  • ALTIN
    2442.5
  • BIST
    9716.77
  • BTC
    64559.67$

Millet Olma Şuuru

22 Şubat 2018, Perşembe 07:32

 

Allah’a hamd, Hz. Muhammed’e (sav) salât ederim.

AFRİNDE SAVAŞAN Mehmetçiklerimize sabırlar, üstün başarılar ve Yüce Allah’tan muzafferiyetler diliyor, en kısa sürede zaferlerle tamamlanmasını umuyorum, bekliyorum.

Tarihin akışı içerisinde millet olamayan toplulukların ne hale geldikleri, tarihten silindikleri, başka milletlerin oyununa gelip yok olduklarını tarihten okuyoruz. “İbret alınsaydı eğer, tarih tekerrür mü ederdi.”

Eğitim alanında uzman Japon heyeti, davet ile geldikleri Türkiye'deki araştırmalarını tamamladıktan sonra zamanın Başbakanı Turgut Özal'ın huzuruna çıkar ve gençlerimiz üzerindeki eğitimin yetersizliğini şu soğuk cümle ile ifade ederler:

- Bu eğitimle gençlerinize millî şuur vermeniz mümkün değildir!

Şok etkisi yapan bu tespitten sonra sorular arka arkaya gelir.

- Siz Japonlar gençlerinize millî şuuru nasıl veriyorsunuz, nasıl bir eğitim programı uyguluyorsunuz ki;

bizimkini yetersiz buluyorsunuz?

Japon heyetinin sözcüsü şu bilgiyi verir:

- Biz eğitime şok testler uygulayarak başlarız. Önce çocukları uçak kadar hızlı giden trenlere bindirir ve çok katlı yollardan geçiririz. En üstün teknolojiyi gösterir, robotlarla çalışan dev fabrikalarımızı gezdiririz. Bu baş döndürücü teknoloji karşısında sarsılan ve şoke olan çocuklarımıza deriz ki:

- İşte gördüğünüz bu hızlı trenleri ve üstün teknolojiyi sizin atalarınız yaptı. Eğer siz daha çok çalışırsanız daha hızlı giden ulaşım araçları yapar, daha üstün teknoloji meydana getirir, daha modern fabrikalar kurarsınız.

Sonra çocuklarımızı Hiroşima ve Nagazaki'ye götürüp düşmanın harap ettiği bölgelerimizi gezdirir ve bu defa da onlara deriz ki: Bakın, eğer siz birlik beraberlik içinde çalışmazsanız, işte düşmanlar sizin ülkenizi böyle yakar yıkar, bu hale getirirler. Ama birlik beraberlik içinde çalışırsanız, güçlü olursunuz, düşmanlarınız size saldırmaya cesaret edemezler. Dünyadaki devletler size saygı duymaya mecbur kalırlar. Artık birlik beraberlik içinde çalışmak ve çalışmamak konusunda kararınızı siz verin!.. Bu örneklerle çocuklarımız kendilerine gelerek iyi ve çalışan birer Japon genci olma yolunda millî bir şuur ve heyecanla okumaya yönelirler."

Japonların bu tespitlerini sundukları sırada geriden bir ses duyulur:

- İyi de bizim sizin gibi Hiroşima ve Nagazaki'miz yoktur ki... demek ister..

Heyecanlanan Japon eğitimci hemen cevap verir:

- Sizin Hiroşima ve Nagazaki gibi yerleriniz bizimkilerden çok daha etkilidir, der ve şu örnekleri sayar:- Bir metrekareye altı bin merminin düştüğü Çanakkale Zaferi'nin kazanıldığı tarihî savaş alanları sizde.

Çocuklarınızın ve gençlerinizin şok olması için yeter de artar bile Çanakkale. Dünyanın en gelişmiş ve güçlü ordularına karşı Türkler olmazları olduruyor ve bütün dünyayı hayretler içerisinde bırakan bir zafer kazanıyorlar.

İmanın, azmin, birlik beraberliğin neleri yendiğini ispatlıyorlar burada. İşte sadece bu olay, bu bölge ve bu zafer dahi gençlerinizin millî şuur kazanmalarına yetecek örneklerle doludur. Bu sebeple gençlerinizi gruplar halinde Çanakkale'ye götürüp gezdirmelisiniz. Her Türk genci Çanakkale savaşlarının yapıldığı bölgeyi bilerek gezmeli, atalarının ne olmazları başardığını gururla görmeli, iftiharla öğrenmelidirler. Daha sonra onlara demelisiniz ki: Sizler de birlik beraberlik içinde çalışmazsanız düşmanlarınız yine gelirler, Çanakkale'yi işgal etmeye kalkışırlar, yurdunuzda özgür yaşamayı size layık görmezler, tutsakları durumuna düşürmek isterler... Ama çalışır, teknolojiyi yakalarsanız ülkenizi kalkındırır, ilerleyen ülke haline getirirsiniz. Başınız dimdik durursunuz yabancıların karşısında!"

Japon eğitimcilerin verdikleri bu millî şuur oluşturma örnekleri bizlere hem ibret hem de ikaz olsa

gerektir. Kendi değerlerimizi kendi çocuklarımıza anlatma konusunda ne kadar ihmallerimizin olduğu Japon

eğitimcilerin ikazıyla bir daha ortaya çıkmış bulunmaktadır.

Birçok millet birbiriyle karşılaştırıldığında sabır, cesaret ve medeniyet gibi kabiliyetlerle birbirinden farklılaşmaktadır. Her millet kendine ait bir kimliksel özelliklere sahiptir.

Bir toplumu, bir cemiyeti, bir milleti kendi öz benliğinde koruyarak, onu diğer milletlerden ayıran maddi- manevi değerler bütünüyle millet olma özelliğine sahip olunur.

Millî kültür ile beslenen ve mücehhez kılman halkın “organize olmuş biçimine de “millet" denilmektedir. Milletin oluşturduğu yüce organizasyon ise “Devlet”i oluşturur.

Yeni bir millet oluşturma algısı tarihi mirastan kopuk şekilde oluşturulamaz, Onun için milleti oluşturan tarih, kültür, din, dil gibi birliktelikler bu bilincin gelecek kuşaklara aktarılmasında çok önemlidir

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.