Marketleri kendimiz denetleyelim!..

Malum özellikle bu 6-7 ay önce başlamıştı marketlerin, süpermarket, hipermarketlerin bizler üzerindeki denemeleri…

Hepsinden bahsetmiyorum, ama hepimizin bildiği marketler bu söylediğim marketler sizlerde çok çok iyi biliyorsunuz…

Konya’mızın kendi öz sermayesi olan marketler var, market zincirleri var...

Ama birde devAlışveriş Merkezlerindeki market bölümlerinin haricinde yüzlerce mağazaya sahip olan ve neredeyse mahalle bakkalı gibi her mahallede bulunan marketler var…

Hani şu poşetlerin paralı olmasından sonra neredeyse hepimiz hesaplamışızdır Türkiye genelinde 7 bin-8 bin marketi bulunan zincirlerin sadece poşetten nasıl bir kar edeceğini…

Yok yok şimdi ondan bahsetmeyeceğim…

Daha önce farklı bir mağazasında yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmıştım…

Hatta fotoğraflarla paylaşmıştım…

Rafta bulunduğu kutunun üstünde 3-4 lira olduğu yazarken kasadan geçirirken etiketini okuduğunda fiyatının 17-18 lira olduğunu dillendirmiş orada da tepkimi koyduğumu ve bunun bir dolandırıcılık olduğunu en azından kısmi bir dolandırıcılık olduğunu söylemiştim…

Haksız mıyım?...

Alışveriş yapıyorsunuz, fiyatlarına bakarak alışveriş yapıyorsunuz, 3 lira fiyat yazıyor üstünde. Alıyorsunuz ürünü kasadan geçerken 18-20 lira diyorlar ‘hooop’ dediğinizde ise;  ‘Bu ürünü koyacak yer yoktu o yüzden oraya koyduk kusura bakmayın fiyatı bu’ diye tepki aldınız. Ha tabi fark ederseniz, fark etmezseniz zaten alıp geçip gidiyorsunuz…

Sinirlenmez mi insan…

Yine benzer bir durum yaşadım…

Bu sefer fiyatında değil biraz daha sağlıksal boyutu ön planda yapılanların…

Marketin ismini vermeyeceğim tabi ki…

Ama bir ara çoook çok uzun yıllar evel isminin İslami Market olduğu iddia edilmişti…

Büyük İslami Market…

Akraba ziyaretindeyiz…

Barış caddesinde..

Birinci derece akraba ziyareti ve özel bir gün…

Birimizin doğum günü için toplanıyoruz…

Kalabalık…

Alışveriş için bu bahsettiğim markete girdik…

Alacağımızı aldık, ödedik ve çıktık…

Bir dünya alışveriş yaptık…

Domateste almıştık…

Çeri domatesi…

4 kutu…

Şu an tam hatırlamıyorum kutular 1 kiloluk mu yoksa yarım kiloluk mu ama 4 kutu…

Eve vardık, malzemeler açıldı, ilk kutu domates açılmış ve bizi içerden çağırdılar…

Alt sırası tertemiz mis gibi, kenarlarında tek sıra dışarıdan görünen kısımlar tertemiz ışıl ışıl ama ortasındaki domateslerin tamamı yemyeşil…

Kızarmamış anlamında yemyeşil değil, çürümüş, küflenmiş, Konyalı tabiriyle ‘ulmuş-ulmuş…’

Bir iki salladım arkalarından neyse diğer şeffaf kutu açıldı…

Töbe estağfurullah…

İçerisinde 100 tane domates varsa 20’si tertemiz, ışıl ışıl hatta geri kalanı çürük ama öyle böyle değil…

Sonrası diğer kutu açıldı, yine aynı…

Dördüncü kutuyu da açtık yine aynı…

O an böyle öfkeden deliye döndüm…

İçerisi kalabalık bir sürü insan var hemen mutfağa bir iki kişi geldi durumu gördü beni sakinleştirdi…

Dedim al şu domatesleri götür tekeeer teker kafalarına at…

Sonra bir şekilde sakinleştirdiler ve kendileri de sakinleşti aslında, çalışanların kabahati ne ki…

Oradaki çalışanlar zaten yazık köle niyetine çalıştırılmıyor mu?

Adamların ne gecesi var ne gündüzü var, ne müdürlüğü var, ne temizlikçiliği, nede hamallığı…

Ne maaş veriliyor bilmiyorum ama çalıştıklarının, hak ettiklerinin yarısı bile değildir bu kesin…

Ne bileyim buraları kimse kontrol etmiyor mu?...

Esnaf odaları, belediyeler, zabıtalar…

Şikayet olmadan sağlık denetimi yapılmıyor mu?

Hadi etiket denetimini anlarım Cumhurbaşkanımız çıktı dedi ‘Fırsatçıları şikayet edin’ diye o yüzden şikayet ön planda tutuluyor olabilir…

Ama sağlık açısından hiç mi kimsenin ilgisini, merakını cezp etmez…

Geçen günde sosyal medyada bir görüntü seyretmiştim, bu bahsettiğim benimde gıcık olmaya başladığım marketten aldığı kıymayı suyun içine atınca et bembeyaz su kıpkırmızı oluyordu…

Ülen!...

A haber bi haber yapmıştı geçen günlerde yine…

Tavuk etini loğusa şerbetiyle boyayıp et diye satıyorlarmış, bu dolandırıcıların ipliğini pazara çıkartmıştı A Haber…

Aklıma suda rengi atan kıymayı görünce ilk o geldi…

Bundan sonra bende öyle yapacağım…

İlkinin günahı olmaz mantığından ilerleyerek, bundan sonra oradan yaptığım her alışverişi ve alışveriş sonrasında her ürünü tek tek görüntülerini çeke çeke incelecek ve sizlerle paylaşacağım…

Bu tür yerleri denetleme, inceleme mekanizması kim bilmiyorum ama,

Ne yapalım artık kendi denetimimizi kendimiz yapacağız görünen o!...