Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.57
  • EURO
    34.99
  • ALTIN
    2461.1
  • BIST
    9886.72
  • BTC
    64422.64$

LAY LAY LOMU BIRAKALIM

25 Ocak 2022, Salı 00:01

Dün sabah şehrin güzel insanlarını, fedakar çalışanlarını, garip zor durumda ki dostlarımızı, işverenleri patronları veee hava şartları nedeni ile aç susuz kalan hayvanları şöyle bir gözlemeye çalıştık. Bazıları ile ayaküstü karşılıklı bazıları ile telefonla görüştük. Rahatsız etmemek için bazıları ile de yazıştık.

Sohbetlerin genel teması DURUM NASIL idi?

İcraatta değil sözde bile millet inanarak mı söylüyor yoksa siyaset mi yapıyordu bilmiyordum ama herkes durumu sadece kendi penceresinden değerlendiriyordu.

Kimine göre BEYAZ BEREKET evde sokakta cadde ise BEYAZ FELAKET olarak ayakta durmaya çalıştığımız şu günlerde Allah yok ve yoksula, olmayana ecir sabır ve dayanma gücü versin.

Birazdan siyasetten de örnekler paylaşımlar yapmaya çalışacağım.

Ancak millet olarak son dönemlerde beni en çok endişelendiren konu tamamen ve her konuda ikiye bölünmüşlüğümüz idi.

Birimizin siyah dediğine diğerimiz hemen beyaz diyorduk artık.

İşte tam da bu noktada Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı Sayın Mustafa Akış Bey’in sosyal medyada ki bir paylaşımı dikkatimi çekmişti.

Yıllardır yazar söylerim hele hele kendisinin olmadığı ortamlarda Konya için çırpınışını çok daha yüksek dille dillendiririm.

Mustafa Akış Bey Konya için görünmeyen ama çok büyük bir güçtür.

Değerli gönül dostumuz hukukçu Mustafa Akış, ANAP’ın dolayısıyla rahmetli Özal’ın beyin takımından partinin 2 numarası, kurucusu, dönemlerinin Devlet Bakanı, Tarım ve Köy İşleri. Bakanı, Milli Savunma Bakanı, Sanayi Bakanı Türk siyasetinin belli bir dönem yaşayan efsanesi, ülkeyi yöneten çatının hafızası Hüsnü Doğan’ın yazdığı Merdiven kitabından paylaşımlar yapıyordu.

Sayın Akış’ın yaptığı paylaşımlardan bazılarını sözlere aktarayım mı?

“Kabul etmek gerekir ki siyaset dünyanın en zor işi.

İhtirasın menfaat kavgalarının doruğa eriştiği bir alan.

Her zaman her seviyeden menfaatlerin telif edilebileceği dengeleri tesis etmek kolay olmuyor.

Mümkün de olmuyor.

Ölçülebilen tarafları var ama siyasetin hüner sanat incelik isteyen tarafları da fazla.

Genellikle verdiklerinizle bir şey kazanamıyorsunuz. Çünkü zamanla alışılıyor.

Buna mukabil veremediklerinizden dolayı çok şey kaybediyorsunuz.

Fertte toplumda dün arzu ettiklerine bugün kavuşunca yarın için yeni şeyler istiyor.

Arzu ettiğine kavuşunca yarın için yeni şeyler istiyor.

Arzu ettiğine kavuşmanın verdiği tatmin kısa vadeli oluyor.

Yeni tatminler arayışı içine giriyor.

Aslında bu süreç hayatın yaratılışın kendisinden başka bir şey değil.

…………….

“Hoşgörü diyalog uzlaşma toplumsal çatışmayı gerginliği azaltan çok değişik inançlara ve görüşlere sahip insanların barış içerisinde bir arada yaşamasını sağlayan temel kavramlardır.

Bu kavramlar ne kadar güçlüyse toplum o kadar sağlamdır.

Görüşleri ve düşünceleri ağırlıklı olarak siyah beyaz zıtlığında mütalaa etmek toplumda ki fay hatlarının derinleştirir ve kavgayı çatışmayı sürekli kanayan yara haline getirir.

Kavganın kazananı da olmaz.

Herkese kaybettirir. 

Oysa huzur ve barış daha ziyade gride uzlaşmayı mecbur kılar.

Hiç kimse herkese akıl verecek kadar akıllı değildir.

Sizin gibi düşeni sevebilirsiniz ama sizin gibi düşünmeyene saygı ve ya en azından hoşgörü borcunuz vardır.”

……………..

Hadi bakalım bu zor ve soğuk günlerde, hele hele yağan 15 santim karın ardından insanlığın teknolojinin bu çağda bugünde pes edip tuş olduğu günde birbirimizi kandırarak, hatta kendimizi kandırarak yalanla dolanla nereye ne kadar gidebiliriz ki?

Kardan dondan, paradan puldan ve kendi durumumuzdan çaresizliğimiz karşısında biraz olsun gerçekleri görmeye ne dersiniz?

Hiç değilse bu günlerde biraz vicdanımızın sesi olabilir miyiz?

Bakın Pazar günü KONYA POSTASI’nda çalışırken bir ara bizim arkadaşların gazetenin tüm pencerelerinden açlıktan nerede ise birbirlerini parçalayacak olan serçeleri yemlemişini seyrettim.

Serçeler açlıktan perişan durumda idi.

Bende zaman zaman arkadaşlarıma katıldım.

Yemler bitip serçeler uçtuktan sonra penceremin kenarındaki bu sağ ayağından engelli serçe dikkatimi çekti.

Bu hayvancağız uçamıyordu. Karnı doymuştu ama uçamıyordu.

Onu alıp hemen tedavi ettirmeyi tanıdığım veterinerleri Pazar Pazar aramayı düşündüm.

Ama o can korkusu var ya benim pencereyi açmam ile engelli hayvan uçtu ve gözden uzaklaşıverdi.

………..

Böyle günlerde varlıklı insanlarımızın resmi kurum ve kuruluşlarımızın görevi daha da ağırlaşıyor.

Ben siyaseten tüm kirlenmişliğimize rağmen Allah katında, hesap verme korkusu ile o tertemiz vicdanlarımızı kaybetmediğimize inanıyorum.

Evet siyaseten Allah muhafaza bu ifadeyi kullanmaktan korkuyorum utanıyorum ama bitme noktasındayız.

Sayın Doğan’ın yazdığı, Sayın Akış’ın kamuoyu ile paylaşarak hatırlattığı gibi birbirimize hatta rakip olarak gördüklerimize hoşgörü ile sabır ile dinlemeyi becerip empati yapabildiğimiz zaman siyah ile beyazı gride birleştirebiliriz diyorum ve buna da sonuna kadar inanıyorum.

FATİH ÖZGÖKÇEN VE KONYASPOR’A TEŞEKKÜRLER

Bu dondurucu soğukta bizi ısıtan birkaç şeycikten birisi de şüphesiz Konyaspor’umuz.

Kara Kartal tarihini yazmaya devam ediyor.

Ben işin sportif başarısında değilim.

Önemli olan vicdanlarda ve insanlıkta tarih yazabilmektir.

Ahmet’imizi kaybetmenin ardından korkarak içimdeki acısını hala yaşadığım Konyaspor’lu Burhan’ımızı Recep Kum’umuzu camiaya hatırlatmıştık.

Çünkü biz hep kaybettiklerimizi asıl unutarak kaybediyorduk.

Rahmetli Burhan’dan Recep Kum’a kadar sayısız acı örneklerimiz vardı.

Ve bu acılarımızın isimleri Konyaspor’umuzun hiçbir yerinde tek satır ile anılmıyor acısı bilinmiyordu dahi.

O yazımızın ardından 24 saat geçmeden KONYASPOR kulübü bir insanı görevini daha yerine getiriyordu.

Başkan Fatih Özgökçen’in talimatı ile kulüp o gün yazımızdaki değerlerimizi camiaya hatırlatıyordu.

İşte bu acılar artık Konyaspor’un sitesine tarihine girerek gerçek anlamda akıllarımızda, ruhumuzda, dualarımızda yaşayacaktı.

Bu vesile ile Başkan Özgökçen ve ekibine bir kez daha teşekkür ediyoruz.

……………….

DÜNÜN ANAP’LISI BUGÜNÜN AK PARTİSİ ABİM

Sağ olun var olun Allah yazmayı nasıp ettikçe yokluğunuzu göstermesin dünkü yazımıza da çok sayıda güzel dönüşler aldık.

Bence bana göre en anlamlılarından birisi ANAP döneminde Mehmet Keçeciler ile en üst düzeyde görev yapan bugün ise oğlu AK Partide kendisi her şeyi ile parti içinde olan bir abim bakın ne yazıyordu;

“Sevgiyle Gunaydıınnnnn

Teşekkürler ederim

SERZENİŞİNE

Sayın CUMHURBAŞKANIMA Konya’yı hissettirmene”

……………….

Tekrar içimizi soğutan, vicdanımızı titreten lay lay lom yapıp küçük siyasi mesajlar ile sadece kendilerini kandırıp minik koltuk hesapları yapanları şöyle elimizin tersi ile bir kenara itip BEYAZ KORKU tünelinde ilerlemeyelim mi?

Belki bizlerde birileri gibi ya da eskisi gibi evimizde elektrik ve doğalgaz faturalarından korkup istediğimiz gibi yakıp ısınamasak da ekmekleri için dışarıda bizler için çalışanları asla unutmuyorduk. Yollardaki dağlarda ki polislerden jandarmalara, belediye çalışanlarından Karayolları görevlilerine hatta elektrikler kesilmez ise hiç aklımıza getirmediğimiz MEDAŞ çalışanlarına bu insanlarımıza dua ediyorduk.

Bakın basında, siyasette ya da resmi olarak yine kimse dillendirmiyor.

Çünkü onlar sadece bereketin lay lay lomu ile makam ya da para avantası peşindeler.

Konya’nın illerle ilçeleri ile yolları kapandı bağlantısı koptu. Koptu da saatlerdir evlerinde elektrikleri olmayan garipleri kimse niye söylemiyor yazmıyor?

Beyaz bereket ilçelere elektrik verilmesinde yine görevini yaptı(!)

Kilometrelerce uzaklardan gelen seslere biz kulaklarımızı tıkayamayız.

Allah’tan korkuyoruz ve Cenab-ı Allah’ım yüreklerimizi dünya malı hırsından korusun diye dua ediyoruz. 

BEYAZ FELAKET ile acı örnekleri fotoğraflarla vermek istiyorum da dam alçak değnek kalkmıyor işte

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Herkes insan olarak doğar ama aslolan insan olarak kalabilmektir.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Karla buzla kaplı ana yollarda bisiklete binmeye çalışmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorumlar

  • yorum avatar
    nuri
    25-01-2022 15:36

    yolda kaldı diye imamoğlu ile akraba çıkan arkadaşlar aynı özveriyi konya içinde bekliyoruz haydi bakalım görelim sizleri.

  • yorum avatar
    Kızgın Emmi
    25-01-2022 12:08

    SANA "YAŞLANDIN ARTIK" DİYORDUM DA BANA İNANMIYORDUN. ANLAŞILAN O Kİ; YAŞLANMAK KADAR MELEKELERİNİ DE KAYBETMEYE BAŞLAMIŞ, GÜVERCİNLE SERÇEYİ KARIŞTIRMAYA BAŞLAMIŞSIN. :))

  • yorum avatar
    NURİ
    25-01-2022 11:47

    Abi googledan serçe ile güvercin farkına bakıver.

  • yorum avatar
    vatandaş
    25-01-2022 11:13

    Kar bazı yerler için bereket ve nigmet olarak görülürken bazı yerler için neden eziyet ve zillet olarak görülür. Beyaz a beyaz demek veya en azından gride buluşmak dururken sorumluluk sahibi olan insanlar neden öfke ve ayrıştırma diliyle her şeyi siyah gibi görür.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.