Konya
29 Nisan, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.38
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2439.3
  • BIST
    9996.93
  • BTC
    62598.2$

Kur?an?ın Örnek Aileleri (3)

18 Mart 2016, Cuma 08:56

 

Hz. Peygamber, kendisi bir aile reisi olunca da eşlerine, çocuklarına, torunlarına ve onların yakınlarına karşı sergilediği tutumuyla en güzel aile reisi profili çizmiştir. O bu konudaki sorumluluklarını hakkıyla yerine getirmiş ve ümmetine de bu konuda çok önemli tavsiyelerde bulunmuştur.

 

 Aile bireylerine sorumluluklarını hatırlatırken o şöyle diyordu:

 

“Hepiniz yöneticisiniz ve hepiniz yönettiklerinizden sorumlusunuz. Kişi, ailesinin yöneticisidir ve onlardan sorumludur. Kadın, eşinin evinin yöneticisidir ve ondan sorumludur…” (Buhârî, “Cuma”, 11, “Ahkâm”, 1; Müslim, “İmare”, 20; Ahmed, II, 54, 55, 111)

 

“Elbette Yüce Allah, her yöneticiye yönettiğinden soracaktır. Onların haklarını koruyup korumadığından soracaktır. Kişiye de ailesinden soracaktır.” (Nesâî, 'Işretü'n-Nisâ, Beyrut, 1989, s. 170)

 

 Bu anlamlı sözleriyle o, aile bireylerinin hepsine sorumluluklar yüklüyor ve mutlu bir aile yuvasının kurulmasında her bireyin rol ve sorumluluğuna dikkat çekiyordu.

 

5.- Hz. Ali ve Hz. Fatıma Çifti:

 

Hz. Ali ve Hz. Fatıma, çocukluk yaşlarından itibaren Peygamberimizin terbiyesi altında yetişmiş ve daha sonra kurdukları yuva ile insanlığa örnek olmuş seçkin bir çifttir. Onlar Yüce Allah’ın dinine hizmette, dini pratik hayatlarında yaşama konusunda, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Hz. Zeynep adlı örnek çocuklar yetiştirmekle bu örnekliklerini asırlardır devam ettiren kahramanlardır. Onlarla ilgili pek çok Kur’an ayeti vardır. Onlardan bir kaçı şöyledir:

 

Ehline namaz kılmalarını emret, kendin de onda devamlı ol. (Tahâ, 20/132) Bu ayet inince Peygamberimiz, gelin ettiği kızı Hz. Fatıma’nın evine uğrayarak onları namaza çağırırdı. (Kurtubî, el-Câmi’, XI, 263)

 

 Demek ki Peygamberimiz evlenmeden önce onları en güzel şekilde yetiştirmekle kalmamış, evlendikten sonra da onlarla ilgilenmeye, dinin ölçülerine göre bir hayat yaşama konusunda onlara yardımcı olmaya devam etmiştir.

 

Onlar verdikleri sözleri yerine getirirler, fenalığı yaygın olan bir günden korkarlar. Onlar içleri çektiği halde, yiyeceği yoksulla, öksüze ve esire yedirirler. Biz sizi ancak Allah rızası için doyuruyoruz, bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz. Doğrusu biz çok asık suratların bulunacağı bir günde Rabbimizden korkarız derler. Allah da onları bu yüzden o günün fenalığından korur; onların yüzüne parlaklık ve neşe verir. (İnsan, 76/7-11)

 

Rivayete göre bu ayetler, çalışarak kazandığı yiyeceği fakire, yetime ve esire verip kendisi aç kalan Hz. Ali ve ailesi hakkında inmiştir. (İbnü’l-Cevzî, Zâdü’l-Mesîr, s. 1333)

 

“Ey ehl-i beyt! Allah sizden sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor”(Ahzab, 33/33) ayeti inince Peygamberimiz Hz. Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin'i elbisesiyle bürüyüp şöyle buyurmuştur: “Allahım, bunlar benim ehl-i beytimdir. Bunlardan günah kirini gider ve bunları tertemiz yap.” (Taberî, Tefsîr, XXII, 6-8; Ahmed, V, 292)

 

Bunu gören eşi Hz. Ümmü Seleme, “Ben ve kızım ne olacağız” deyince Peygamberimiz “Sen de, kızın da ehl-i beyittensiniz” (Aişe A. Bint Şâtî, age, II, 139) buyurarak eşine ve üvey kızına iltifat etmiştir.

 

Dualarımızda sıkça andığımız, çoğumuzun isimlerini taşıdığı bu kahramanları, aile boyu tanımalı ve onların bereketli hayatlarını aile hayatında yaşatarak onları misafir etmeliyiz.

 

 Unutmayalım ki bizler onları tanıdıkça onlara benzemeye çalışacağız, onların güzelliklerini hayatımızda yaşadıkça onlara karşı vefa borcumuzu ödemiş olacağız. Zira onlar, yaşadıklarını önce kendileri için, sonra da bizlere örnek olsun diye yaşayanlardır. Çünkü onlar, Yüce Allah’ın seçtiği ve insanlığa takdim ettiği evrensel örneklerdir.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.