Konya
29 Nisan, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.38
  • EURO
    34.72
  • ALTIN
    2427.6
  • BIST
    9975.66
  • BTC
    62512.4$

Kur’an’ın Cennet Tasvirleri (2)

09 Kasım 2018, Cuma 08:53

Ancak tevbe eden, inanıp yararlı iş yapanlar bunun dışındadır. Bunlar hiçbir haksızlığa uğratılmadan, Rahman'ın kullarına gaybda vaadettiği cennete, Adn cennetlerine gireceklerdir. Şüphesiz, O'nun sözü yerini bulacaktır. Orada boş sözler değil sadece esenlik veren sözler işitirler. Orada rızıklarını sabah akşam hazır bulurlar. Kullarımızdan Allah'a karşı gelmekten sakınanları mirasçı kılacağımız Cennet işte budur. (19/60-63)

Doğrusu Allah, inanıp yararlı iş işleyenleri, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Orada altın bilezikler ve inciler takınırlar. Oradaki elbiseleri de ipektendir. Bu kimseler, sözün güzelini işitecek duruma ulaştırılmışlar, övülmeye layık olan Allah'ın yoluna eriştirilmişlerdir. (22/23-24)

Doğrusu bugün, cennetlikler eğlenceyle meşguldürler. Onlar ve eşleri gölgeliklerde, tahtlar üzerine yaslanmışlardır. Orada meyveler ve her istedikleri onlarındır. Merhametli olan Rab katından onlara selam vardır. (36/55-58)

Ancak Allah'a içten bağlı kullar bunun dışındadır. İşte bildirilen rızık ve meyveler onlaradır. Nimet cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerinde kendilerine ikram olunur. Baş ağrısı vermeyen, sarhoş etmeyen, içenlere zevk bahseden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler sunulur. Yanlarında, örtülü yumurta gibi (bembeyaz), bakışlarını da yalnız eşlerine çevirmiş güzel gözlüler vardır. (37/40-49)

Doğrusu Allah'a karşı gelmekten sakınanlara güzel bir gelecek vardır. Kapıları onlara açılmış Adn cennetleri vardır. Orada tahtlara yaslanmış olarak türlü meyveler ve içecekler isterler. Yanlarında, gözlerini eşlerine dikmiş yaşıt güzeller vardır. İşte bu hesap günü için, size söz verilenlerdir. Doğrusu, verdiğimiz bu rızıklar tükenecek değildir. (38/49-54)

 Allah: «Ey kullarım! Bugün size korku yoktur, siz üzülmeyeceksiniz» der. Bunlar, ayetlerimize inanmış ve kendilerini Bize vermişlerdir. Söyle denir: «Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz.» Onlar için altın kadeh ve tepsiler dolaştırılır, canlarının istediği ve gözlerinin hoşlandığı her şey oradadır. Siz orada temellisiniz. İşlediklerinize karşılık, size miras verilen işte bu cennettir. Orada sizin için bol yemiş vardır, onlardan yersiniz. (43/68-73)

Allah'a karşı gelmekten sakınanlara söz verilen cennet şöyledir: Orada temiz su ırmakları, tadı bozulmayan süt ırmakları, içenlere zevk veren meşrubat ırmakları, süzme bal ırmakları vardır. Onlara orada her türlü ürün ve Rablerinden mağfiret vardır. Bunların durumu, ateşte temelli kalana ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu? (47/15)

Cennette olanlara diledikleri meyve ve etten bol bol veririz. Orada kadeh tokuştururlar; fakat bunda ne bir saçmalama, ne de bir günaha girme vardır. Sedefteki inciler gibi olan gençler yanlarında dolaşırlar. (52/22-24)

Rabbine karşı durmaktan korkan kimseye iki cennet vardır… Bu iki cennet türlü ağaçlarla doludur… Bu cennetlerden akan iki kaynak vardır… Bu cennetlerde türlü meyveden çift çift vardır… Orada, örtüleri parlak atlastan yataklara yaslanırlar; iki cennetin meyvelerini de kolayca toplarlar… Orada, bakışlarını yalnız eşlerine çevirmiş, daha önce ne insan ve ne de cinlerin dokunmuş olduğu eşler vardır… Onlar yakut ve mercan gibidirler. Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız? İyiliğin karşılığı ancak iyilik değil midir? (55/46-60)

İyilik işlemekte önde olanlar, karşılıklarını almakta da önde olanlardır. Naim cennetlerinde Allah'a en çok yaklaştırılmış olanlar işte bunlardır. Onların büyük kısmı eski ümmetlerden, bir kısmı da sonrakilerdendir.

Murassa tahtlara karşılıklı olarak yaslanırlar. Ölümsüz gençler yanlarında, bas ağrısı ve baş dönmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kâseler, ibrikler, kadehler; seçecekleri meyveler, arzulayacakları kuş eti ile dolaşırlar.

İşlediklerine karşılık olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gözlüler vardır. Orada boş ve günaha sokacak bir söz duymazlar. Sadece selama karşılık selam sözü işitirler.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.