Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.49
  • EURO
    34.77
  • ALTIN
    2441.4
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63422.92$

KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI (2)

11 Temmuz 2019, Perşembe 08:58

Kitaplar, binlerce yıllık geçmi­şin olaylarını bugünün gelişmeleri ile geleceğin yorumlarını bizlere ulaştıran vasıtalardır.

Kitaplar, günlük hayatın bir parçası olduğu kadar, fertlerin ve milletlerin yaşayışını değiştiren, geliştiren ve yenileştiren hayat ik­sirleridir.

Kitaplar, istikbalimizin temi­natı olan gençliğimizi, sigara, al­kol, kumar, uyuşturucu ve benze­ri, kötü alışkanlıklardan koruyan kalkandır.

Kitaplar, zengin kültür ve me­deniyetlerin kaynağı, bilgi hazi­nelerinin ve yüce ideallerin anahtarıdır.

Okul öncesi eğitimden başla­yarak, üniversite sonuna kadar çocuklarımıza kitap sevgisi, oku­ma ve düşünme zevkini kazan­madan verdiğimiz diploma pek fazla bir şey ifade etmez. Bu şe­kilde hayata atılan kişiden kitap okuması da beklenemez.

Okuma alışkanlığı, alınan eği­timle doğru orantılıdır. Yalan, fit­ne, fesat, haksızlık, israf ve rüşvet gibi kötü duyguları yok edecek bir iksirdir okumak.

Gençlerin sosyal uyumsuzluk­larına, insani ve ahlâki değerlerin kaybolmasına ve nemelâzımcılığa karşı en iyi rehberdir okumak.

Yoksulluk, işsizlik gibi hayat şartlarının ağırlığı karşısında, pasifize olma tehlikesi ile karşı kar­şıya kalan gençliği, azim ve inanç yoluna kanalize edebilecek bir psikologdur okumak.

Kişiye fikri ve ruhi sağlam bir karakter kazandırarak, insanlar arasındaki münasebetlerin, sevgi ve saygı ortamında gelişmesine yön verecek bir kılavuzdur oku­mak.

Kitap okumanın kişiye sağla­yacağı faydalar, sayılamayacak kadar çoktur. Bunları özetlemek gerekirse şöyle diyebiliriz:

Kitap okumak; kişiye hayat tecrübesi kazandırarak, sosyal yönden yaşadığı topluma uyum sağlamayı kolaylaştırır.

Sağlıklı bir duygu ve düşünce ile olayların sentez ve analizini yapmayı öğreterek, eleştirme, karşılaştırma ve tartışma kabiliyetini geliştirir.

Aynı dünyayı paylaşan millet­ler ve insanlarla iyi diyalog kurma, insanları ve tabiatı sevme fikrini vererek, çeşitli konularda ortak hareket etmenin gerekliliğini öğ­retir.

Okuyucuda sevgiyle hoşgörü­yü hakim kılarak, iyi duygu ve düşünceler uyandırır.

Milli, ahlâkî ve insanî değer­lere sahip olma, koruma ve ge­liştirme fikri verir. Bilgi ve kültür birikimi sağlayarak, eğitim ve öğ­retim yönünden özellikle öğren­cileri destekleyici bir fonksiyon icra eder.

Ana-babadan görme değil, düşünceden doğma bir fikirle inancın oluşmasına yardım ederek, okuyucunun önüne geniş ufuklar açar.

Bütün felaketlerin anası olan cehalet düşmanı, okuma alışkan­lığının kazanılması ile yenilebilir.(1)

Az okuyan bir toplum olduğu­muzu üzülerek söylemek duru­mundayız. Türk insanının niçin az okuduğu, kitapla neden iyi dost­luklar kuramadığı konusunda cid­di olarak düşünmeli ve meseleye aile, kurum ve kuruluşlar olarak çözüm bulmalıyız.

Okumak bir ihtiyaç olduğu kadar, aynı zamanda bir sevda işidir. Türk insanında bu güzel sevdanın yayılması için kısa ve uzun vadede yapılması gereken şeyler vardır.

Geleceğin ailesini kuracak olan çocuk ve gençlere okuma ihtiyacı ve alışkanlığı kazandırabilmek için eğitim sistemi içinde sistematik düzenlemeler yapılma­lıdır. Ancak, mesele sadece okula bırakılmamalı aile bu konuda üzerine düşen görevi yerine ge­tirmelidir. Bunun için çocuklara günün belli saatlerinde yetişkinler tarafından kitaplar sesli olarak okunabilir. Daha sonra okula başlayacak olan çocuğun okuma alışkanlığı kazanmasında ailenin okul ve kütüphane ilişkilerini ar­tırması lâzımdır. Okul ortamı ço­cuğa cazip hale getirilmeli, oku­ma alışkanlığı kazandırabilmek için zaman zaman mükafatlandırma yoluna gidilmelidir.

İnsana yetişkinlik döneminde okuma alışkanlığı kazandırmak biraz da­ha çaba ister. Yıllarca yapmadık­ları, ya da ihtiyaç olarak hisset­medikleri bir şeyi yapmalarını is­temek birçok zorlukları da bera­berinde getirir. Yetişkinlere yö­nelik çalışmalar da bu zorlukları çözecek unsurlar aranarak işe başlanmalıdır. Yetişkin psikolojisi ile çocuk psikolojisi aynı değildir, ihtiyaçları, beklentileri ve algıla­maları çok farklıdır. Bu bakımdan yetişkine verilecek olan kitaplar öncelikle ihtiyaç ve bilgilerine ce­vap verebilmelidir.(2)

Toplumu, özellikle çocukları ve gençleri kötü alışkanlıklardan uzaklaştırmak için yaş ve seviye­lerine göre, yerli ve yabancı ya­yınlara yönlendirilmeli; kahvehane­ler, gönüllü kişi ve kuruluşların desteği ile kıraathanelere dönüş­türülmelidir.

Okuma, düşünme ve araştır­ma sanatına yürekten inanan ki­tap okurları, yaptıkları ilgi çekici faaliyetlerle güçlü bir kamuoyu oluşturmalı ve bu keyfiyet her platformda tartışılmalıdır.

Dipnotlar:

1- Din Öğretimi Dergisi; Sayı: 39 (Mart-Nisan 1993)

2- Din Öğretimi Dergisi: Sayı: 36 (Eylül-Ekim 1992)

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.