Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.48
  • EURO
    34.85
  • ALTIN
    2446.9
  • BIST
    9872.93
  • BTC
    64344.43$

KISA KISA KONYA!...

06 Haziran 2018, Çarşamba 07:52

Aslında geçtiğimiz hafta içinden beri yazmayı planlıyordum ama fırsatım pek olmadı…

Trafik polisleri yetersiz olsa da yinede şehrin ana caddelerinde hatalı parkların, trafik sorunlarının önüne geçmek adına ciddi bir mesai harcıyor…

Geçtiğimiz Perşembe günü Polislerin hatalı parkları önce uyardığı ardından belli bir süre sonra çekici çağırarak kaldırttığına şahit oldum…

Tabi bunun için bir çok kişi sıkıntı duyuyor olabilir, ‘Mübarek Ramazan Günü yazıktır’ diyebilir ama kusura bakmayın lütfen de, asıl bu mübarek ramazan günü insanların birbirlerine daha çok saygısı olmalı, hatalı parklar, kurallar ihlalleri en alt düzeye inmeli…

Asıl Mübarek Ramazan günü trafik polislerinin, hatta bütün güvenlik güçlerinin, zabıtaların, özel güvenliklerin yapacak iş bulamamaları gerekmez mi?

Çünkü sabrın, hoşgörünün, saygının ve sevginin en yüksek seviyede yaşanması gereken aydayız, dolayısıyla trafik polislerinin hatalı araçları çekmeleri ve kural ihlallerinde ceza yazmaları bence hiçbir sorun teşkil etmiyor.

Diğer taraftan sadece şu kafama takılan, bilmiyorum belki bütün dünyada böyledir, belki de sadece  ülkemizde veya sadece Konya’da böyledir emin değilim…

Hatalı park etmiş araçları çeken, onlara ceza yazan trafik polislerinin araçlarını hatalı park etmeleri…

İkinci sıradaki araçları kaldırmak için aracını ikinci sıraya park eden bir trafik polisi ne kadar inandırıcı olur ki, kırmızı geçen, hatalı sollama yapan, kurallara uymayan bir polis ne kadar inandırıcı olur ki,

Çocuğunun yanında fosur fosur sigara içen bir babanın, çocuğunu sigara içtiği için cezalandırması gibi…

RESTORE ETMEYİN LÜTFEN…

Birkaç gün önce ufak bir işimiz vardı Mevlana Türbesi’nin o civarda…

Genel Yayın Yönetmenimiz sevgili Zekeriya Sağlık’la birlikte düştük yollara…

Sıcak bir taraftan oruç bir taraftan dedim ki ‘gel arabayla gidelim.’, ‘Ne gerek var yürüye yürüye gideriz’ dedi ve çıktık…

Öncelikle şunu söyleyeyim Belediyenin oradan girip Kültürpark’tan çıkarsanız iyi, ağaçların altında serin serin gidersiniz…

Yok orayı tercih etmezseniz, gölgede yürüyebileceğiniz doğru düzgün bir ağaç altı yok…

Yol kenarları medeniyetleşme babında çırılçıplak betonlaştırılmış…

Ufak tefek süslemeler falan var ama sıcağın altında resmen beyninizin içerisindeki sıvının kaynadığını hissedebiliyorsunuz…

Neyse konumuz o değil, bu güzergahta restore edilmiş bir çok bina var…

Tarihi olduğu için ‘aslına uygun’ denilerek restore edilmiş ama bildiğiniz binayı restore etmek yerine ışıl ışıl sıvamışlar…

Bir belgesel kanalında ‘Venedik’te bir kilisenin restore çalışmasını izlemiştim…

Yerlerdeki parçalanmış mermerler tek tek cımbızlarla çıkartılıyor, özel solisyonlarla kaplanıyor, mermerlerin alt kısmı yenileniyor ve oradan çıkan mermer parçaları yine cımbızlarla tek tek yeniden yerlerine yerleştiriliyor…

Bizim burada tarihi bina ise kimsenin çivi bile çakmasına izin verilmiyor…

Koruma ve yenileme anlamına gelen restorasyon; eski yapıların formunun bozulmadan, var olan eksikliklerinin tamamlanması anlamına gelir.

Ama bizde en son devlet geliyor, ya yıkıp yeniden yapıyor, yada dediğim gibi sıvayıp ışıl ışıl modern bir binaya çevirip gidiyor…

Bu restorasyonu yapan hangi kurum olursa olsun, lütfen yapmayın, bırakın eskisi gibi kalsın emin olun çok daha hoş ve ilgi çekici geliyor bize…

BU NE GÜRÜLTÜ AAAH, BU NE IZDIRAP…

Seçimlere sayılı günler kaldı, dolayısıyla siyasi partilerde yarış iyice aldı başını yürüdü…

Herkes birbirinden farklı seçim kampanyaları yürütmeye çalışıyor, ama birisinin yaptığı eğer ilginç ve hoş gelirse diğeri de hemen onu kopyalıyor aynısı yapıyor…

Olabilir bunda diyecek bir şeyim yok, benim veya benim gibi düşünenlerin en büyük sıkıntısı sokaklarda gezen seçim otobüsleri ve minibüsleri…

Ben sanmıyorum ki hiçbir seçmen sabahın köründe veya akşamın bir vakti kapısının önünden geçen son ses ‘CISTAK CISTAK’ müzik çalarak, ‘vaoğn, vaoğn, vaoğn’ diye bağırarak şarkı söyleyen ama ne söylediği doğru düzgün belli olmayan sanatçıdan etkilenerek o partiye oy versin…

Amaç ne?

Dikkat çekmek mi?

‘Bakın sokaklardayız’ demek mi?

Zaten milletvekili adayları ve il teşkilatı kapı kapı dolaşıyor kendilerini anlatıyor, siyasi liderlerde hem mitinglerde, hem televizyon kanallarında bütün projeleriyle yaptıklarını, yapacaklarını, vaatlerini dillendiriyor!...

Eee siz şimdi bangır bangır bu şarkıları çaldığınızda ne gibi bir değişiklik olacak ki?

İnanın bana seçmen ‘Aaa çok güzel kafamı ütülediler’ diyip kimseye oy vermez…

Biraz saygı, sadece birazcık daha saygı….

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.