Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.56
  • EURO
    34.94
  • ALTIN
    2445.6
  • BIST
    9716.77
  • BTC
    64191.64$

İslâm dini birlik ve kardeşlik

31 Mart 2016, Perşembe 08:35

İslâm dini birlik ve dayanışmanın sağlanması için, Mü'minleri kardeş olarak ilân etmiştir. Nitekim Kuran-ı Kerimde:

"Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki, merhamet olunasınız."(1) buyurulmuştur.

Yine İslâm dini, sadece arzedilen türden ve bu paralelde olan uyarılarıyla yetinmemiş, bir taraftan meşru ölçüler içinde dayanışmayı teşvik ederken, diğer taraftan da toplumlar için en ideal yaşam ortamını sağlayıcı ilkeler ve kuralları getirmiştir. Ayrıca bu kuralların, pratik hayatta uygulanmasını da esas almıştır. Zira İslâm dini, hayalcilikten uzak gerçekçi bir din’dir.

Bu itibarla sadece sözde kalan ve eyleme dönüşmeyen kuru vaatlere, İslâm hiç itibar etmemiştir. Örneklersek, kendi yakın çevre komşusunun halinden haberdar olmayan veya bu konuya ilgisiz kalan ve bir Müslüman’dan uzak çevrede meskûn Müslümanlara karşı ilgi beklenmesinin kuru bir hayalcilik olacağı herkesçe malûmdur. Kaldı ki, komşusu aç iken rahatlıkla tıka basa mide doldurup, gününü gün etmek, İslâm'ın ruhuna aykırıdır. Mü'minleri bir bedene benzeten İslâm, herhangi bir uzvun rahatsızlığını bütün vücudun paylaştığı gibi, başkalarının uğradıkları musibetlerin de, el ve gönül birliğiyle paylaşılmasını öngörmüştür.(2)

Binaenaleyh İslâm, sadece kendini düşünmeye ve yalnız "nefsinin adamı" olmaya karşı çıkmıştır. Çünkü böyle kişilerin çoğunluğu teşkil ettiği bir toplumun huzur ve barış içinde olması, hatta ayakta kalabilmesi fazla iyimserlik olur. Zira tarihte de pek çok acı örneklerine şahit olunduğu gibi, birlik ve dayanışmadan uzak, sadece kendi şahsî çıkarları peşinde koşmayı âdet haline getiren toplumlar, bu yanlışlığın bedelini çok ağır ödeyerek, tarih sahnesinden silinmişlerdir.

Toplumları sağlıklı bir şekilde ayakta tutan faktörlerin başında birlik ve bütünlük yer alır. Bu önemli aktörün zıddı olan tefrika yani bölücülük hastalığına mübtelâ olmak ise, toplumları temelden çökertmeye neden olur. Nitekim yukarıda ifade edildiği gibi, tarihte bunun pek acı örnekleri yaşanmıştır. Bu nedenle tevhid dini olan İslâm, birlik ve beraberliğe son derece önem vermiştir.

 

 Nitekim Yüce Allah (c.c.)Kur'an'da: "Hep birlikte Allah'ın ipine (İslâm'a) sımsıkı yapışın, tefrikaya düşmeyin." (3) Bir başka ayette ise:

"Allah ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle (ihtilafa düşüp) çekişmeyin. Sonra korkuya kapılırsınız da kuvveti niz gider." (4) buyurmuştur.

 

O nedenle huzur ve barışı bozucu tefrikalardan sakınarak, zora ve sindirmeye başvurmaksızın hoşgörülü bir ortamı hâkim kılmak, kenetleşme ve birleşmenin tek yoludur. Zaten "tevhid" kelimesi, Allah'ın birliğine inanmak anlamını taşıdığı gibi, aynı zamanda birleştirmek, toplamak gibi      mânâları da kapsar.

 

Binaenaleyh sen illâ şu görüşte, şu düşüncede veya şu çizgide olacaksın gibi zorlama ve dayat malarla birlik ve beraberliğin sağlanamayacağı gibi, aksine bölünüp parçalanmalara neden olunacağı unutul mamalıdır. Nitekim Yüce Allah Kur'an'da Peygamber (s.a.s.)'e hitaben:

"O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphe siz etrafından dağılıp giderlerdi."(5) buyurmuş, başka bir âyette ise yine Peygamber (s.a.s.)'e hitaben:

"Sen yeryüzünde bulunan her şeyi verseydin, yine onların gönüllerini birleştiremezdin, fakat Allah onların aralarını bulup kaynaştırdı."(6) buyurmuştur.

‘’Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Türkiye'de son aylardaki tartışmaların, umudunu Türkiye'ye    bağlayan mazlum toplumları sevindirmediğini ifade etti.

Son haftalarda Balkanlardan, Türk cumhuriyetlerinden hatta Afrika'nın çok uzaklarından diyanet işleri başkanlarının kendisini arayarak üzüntülerini ifade ettiği bilgisini paylaşan Görmez, şunları kaydetti:

"Türkiye'deki birliğin, beraberliğin, ahengin kendileri için de hayata tutunmak bakımından büyük bir umut olduğunu ifade ediyorlar. ‘’(AA)

‘’İçeride bölünmeye son verip bir an önce kenetlenelim. Bu parti işi değil vatan meselesi... Anlayın anlatın! Sonra geç olmasın!’’(7)

 

Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez:

Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.    Safahat M. Akif Ersoy

 

Biz dedik.

Biz dediğimiz,

Bir sendin aslında, bir de bendik.

Bir siyah, bir beyaz çelenktik.

Bir doğru, bir yanlışı diyendik.

Bir umutlu, bir umutsuz bireydik.

En sonunda hepimiz,

Benlik senlik davasında yok olup gittik.   Sena Demir

 

Allah birdir Peygamber Hak

‘’Rabbü’l âlemîn’’dir mutlak

Senlik benlik nedir bırak

Söyleyim geldi sırası

Kürt’ü Türk’ü ne Çerkez’i

Hep Ademin oğlu kızı

Beraberce şehit gazi

Yanlış var mı ve neresi

Cümle canlı hep topraktan

Var olmuştur emir Haktan

Rahmet dile sen Allah’tan

Tükenmez rahmet deryası     Aşık Veysel Şatıroğlu

 

Dipnotlar:

1-Hucurat suresi Ayet 10.

2-Buhari Edeb,27,;Müslim,birr,bab 17.

3-Al-i İmran suresi Ayet 103.

4- Enfal suresi Ayet 46.

5-Al-i İmran suresi Ayet 159.

6- Enfal suresi Ayet 63.

7- Ergün Güler, Takvim Gazetesi, 23.03.2016.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.