Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2447.9
  • BIST
    9918.37
  • BTC
    63898.8$

İmtihanlarımız Farklıdır

29 Mart 2021, Pazartesi 08:44

Bu hayatta can bulan insan, kısa bir yaşamdan sonra nihayetinde ölümle tanışıp, bu dünya hayatını sona erdirmektedir. Cenâb-ı Hakk, bu âlemi bizim için yaratmış, dünya nimetlerini emrimize vermiş, bunun şükrü olarak da kendisine kulluk etmemizi emretmiş, asıl yaşam alanı olan Ahiret için de bu hayatı, imtihan yeri olarak takdir etmiştir.

İnsan hayatının ebedi yaşam alanı olan ve ölümden sonra başlayan dönem ahiret hayatıdır. Dünya hayatının önemi ve anlamı ise işte bu noktada ortaya çıkmaktadır. Dünyadaki imtihan ortamında, sağduyu sahibi insana düşen, vicdanının sesini dinleyip, Allah’ın kendisini bir denemeden geçirdiğini hiçbir şekilde unutmamaktır.

Dünyada imtihandan geçmeyen kimse yok, lâkin herkesin imtihanı farklı farklı ve dereceleri de ayrı ayrı olabiliyor…

Kimi çoluk çocuğuyla, kimi servetiyle, kimi ilmiyle, kimi makamıyla, kimi hastalık veya yoklukla… 

Kimi zenginliğiyle, kimi fakirliğiyle, kimi evlatlarıyla, kimi eşiyle, kimi ana-babasıyla, kimi hastalıkla vb. nice imtihan şekilleri…

Nimetlerle imtihan olmak, sıkıntılarla imtihan olmaktan daha zordur. Servet, şehvet ve şöhret karşısında dik durabilmek herkesin harcı değildir. İmtihanı kazanmanın formülü: nimete şükür, musibete sabırdır. 

İçinde yaşadığımız bu muazzam kâinât, tesâdüfen meydana gelmemiştir. Nefsânî arzuların menfaat sahası olarak da yaratılmamıştır. Ancak yüce bir gaye ve maksat için yaratılmış ve bu çerçevede insanoğlu için bir imtihan mekânı kılınmıştır. Dolayısıyla cihanın da insanın da yaratılışı, abes değil; yani sebepsiz, gâyesiz, hikmetsiz ve boşuna değildir.(1) 1-Osman Nûri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2007. S.257.s.32.

Dünya var edildiğinden beri nice insanlar yaratılmıştır. Yaratılan her insan, ayrı bir imtihana tabi tutulmuştur. Dünyanın geçici menfaatlerini elde etmek, bir Mü´min için ulaşılacak bir gaye ve hedef asla değildir. Dünya hayatı ölümle bitecek ve biten bu hayatta yapılan her şey sorguya tutulacaktır. Mü´mininin asıl gayesi ebedî ahiret hayatını kazanmaktır.

İnsanoğlu için dünyada çeşitli imtihan şekilleri bulunmakla birlikte en fazla karşılaştığı imtihan dünyevî arzu ve isteklerle ilgili olanıdır. Yani insan daha çok para, mal-mülk, makam-mevki, çoluk-çocuk sevgisi gibi dünya hayatının süsü diye tabir edilen nimetlere karşı tutumu ile denenmektedir.          

Ancak samimi kalple Allah’a yönelen bir insan karşısına her ne tür bir zorluk çıkarsa çıksın, mutlaka bir kolaylıkla karşılaşacak ve doğruyu bulacaktır. Bu yaşadığımız dünyamızı ve ahretimizi de güzelliğe ve mutluluğa kavuşturmak için Yüce Rabbimizin bizlerden istemiş olduğu emir ve yasaklara riayet etmeliyiz. Çünkü bu imtihan dünyasının en büyük sırlarından biri, iman edenler için mutlak bir kazançla sona ermesidir.

Osmanlı âlimlerinden Üçbaş Nureddin Hamza Efendi, malını fazla harcamaz, hep biriktirirmiş. Ata binmez, eski elbise ve ayakkabı ile yetinir, böylece tasarruf ederek israftan sakınırmış. Bundan dolayı halk arasında “paracı hoca” olarak tanınmış. Daha sonra biriktirdiği para ile Fatih Karakümrük’te önce Üçbaş Medresesi’ni, daha sonra da Üçbaş Mescidi’ni yaptırmış. Bunu duyanlar şaşırmışlar ve:
“–Hocam, siz parayı çok severdiniz. Nasıl oldu da paraya kıyıp bu hayrâtı yaptırdınız?” demişler. Hoca Efendi:
“–Evlatlarım! Sizler haklısınız. Ben parayı çok severim. Bunun için de paramın dünyada kalmasına gönlüm râzı olmadı. Onu kendimden önce âhirete gönderdim” cevâbını verdi. (Taşköprüzâde, eş-Şekâiku’n-Numaniyye, (thk. A. Suphi Furat), s. 540-541)

Etrafımızda gördüğümüz her şeyin bir varoluş sebebi olduğu kesin bir gerçektir. Ancak hayat imtihanını kazanmak isteyen insan, bir gün öleceğini ve yaptıklarından hesaba çekileceğini asla unutmamalıdır. Hayat imtihanında başarılı olmak için insan, sürekli kendini kontrol etmeli ve nefis muhasebesi içinde olmalıdır.                                                                                                                                                    

Üç aylar olarak bilinen faziletli aylardan Şaban Ayındayız. Bu ayların bizlere sağlamış olduğu bu manevi iklimde hayat imtihanımızın başarılı geçmesi ve ahirette mutluluğu yakalayanlardan olmak için tüm çabamızı sarf etmeliyiz. Yüce Rabbim bu günler hürmetine imtihanımızı başarıyla tamamlayıp dünya ve ahiret huzurunu yakalamayı cümlemize nasip etsin. Gönülden Muhabbetlerimle…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.