HELAL SANA !

Daha on dört yaşında. Yaşıtları oyun oynuyor. Okula gidiyor dünya derdinden habersiz büyümeyi bekliyor. Peki ya o. O bunların hiç birini yaşayamıyordu. Derdi ne okuldaki dersleri ya da aldığı zayıf notları idi ne de oynadığı oyunları kaybetmesi. Onun derdi kendi yaşının kat kat fazlası olmuştu. Bu derdi de omuzlarına yükleyen ailesi, anne babası idi. Hayatlarını çocuklarına adayıp gözlerinin içine bakarak büyüten, tüm imkanlarını  evlatları için kullanan ailelerin tam tersine bu aile çocuklarının hayatını zindana çevirmek üzereydi. Zihniyet, düşünce neye dayanıyor nasıl böyle bir şey yapıyorlar ben anlayamıyorum.

Senin çocuğun daha on dört yaşında. Sen nasıl bir babasın ki zorla kendisinden dokuz yaş büyük bir adamla evlendirmeye kalkarsın. Sen nasıl bir annesin de kendisinden dokuz yaş büyük bir adama küçücük kızının karısı, kadını olmasını beklersin. Yaşı kaç olursa olsun zorla evlendirmek diye bir durumun asla yaşanmaması doğru olanı zaten ama bir çocuğa zorbalık yapmak en ağırı. On dört yaşında ki bir çocuk bile biliyor evlilik için yaşının çok küçük olduğunu fakat anne baba bilmiyor yada bilmek işine gelmiyor. Bu deli saçmalığı için karşılığında ne aldılar. Altın, para, pul, mal mülk ne olursa olsun bir evlat satılır mı. Körpecik bir çocuğun hayatı elinden alınıp bir bataklığa hapis edilir mi. Ediyorlar işte. Bunlara da anne baba deniliyor.

Neyse ki Ankara da yaşanan bu iğrenç olay sonu gelmeden sonlandı. On dört yaşında ki bir kız çocuğu ailesi tarafından zorla evlendirildiğini ve düğünün yapılacağı salonu 155’i arayarak ihbar etti. Çocuk şube müdürlüğünün düzenlediği operasyonla çocuk kurtarıldı. Anne baba ve kız çocuğuyla evlenme hazırlığı yapan kişi gözaltına alındı.

On dört yaşındaki kız çocuğu kadın sığınma evine yerleştirildi. (Küçük bir çocuğun yeri kadın sığınma evi mi orası da tartışılır ama en azından tekrar aileye verilmedi.)ifadesinde ailesinin yanına geri dönmek istemediğini ve yurt dışındaki akrabalarının yanına gönderilmeyi talep ettiğini de bildiren çocuk şuan için güvenli bir yerde en azından. Bu durum biraz da olsun içimizi ferahlattı.

Ama helal olsun ki on dört yaşında bir çok çocuğun yaşadığı travmaları, tacizleri, tecavüzleri, şiddetleri kimseye anlatamayıp bunalıma girerek hayattan vazgeçtiği ya da gördüğü işkencelere katlanmak zorunda kaldığı bu dönem de farlı bir şey yapmış. Susmak korkmak yerine kendini kurtarmayı ailesine bile karşı gelerek hayatına yön vermeyi seçmiş. Zorla yapılan kendi düğününü yine kendisi polise ihbar eder bu rezilliğe dur diyebilmiş. Helal olsun ki san küçük yaşta cesur yürek olmayı seçmişsin. Bu ve bunun gibi bir çok rezilliğe, iğrençliğe sürüklenen çocuklara da örnek olusun umuduyla doluyuz. Senin bu yaptığın yaşı hiç fark etmez herkese umut olur herkese cesaret verir ve herkes kendini katlamak zorunda hissetmek yerine kurtarmak için çaba harcar hale getirir. Sen ve senin gibiler meşalelerini yakarak dik durdukça insan olmayan insanlar kaybetmeyi öğrenecek. Sen bu hayatta kendi kahramanın olmayı başardın zor durumda olan herkesin de kendi hayatının kahramanı olması dileğiyle…