Konya
29 Nisan, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.39
  • EURO
    34.73
  • ALTIN
    2435.0
  • BIST
    9987.83
  • BTC
    62378.97$

HAYATA, YAŞANILABİLİR ÖRNEKLERLE HAZIRLANMAK! (3)

17 Haziran 2016, Cuma 08:46

 Nitekim Peygamberimiz, eşlerinin kendisine karşı takındıkları bazı uygunsuz tutum ve davranışlarından dolayı, bir ay yanlarına uğramamaya yemin etmişti.“Ey Peygamber! Eşlerine şöyle söyle: Eğer dünya dirliğini ve süsünü (refahını) istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de, sizi güzellikle salıvereyim. Eğer Allah'ı, Peygamberini ve ahiret yurdunu diliyorsanız, bilin ki, Allah, içinizden güzel davrananlar için büyük bir mükâfat hazırlamıştır.”(1)“Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek, Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.”(2)

“Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber'e açıklayınca, Peygamber bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: Bunu sana kim bildirdi? dedi. Peygamber: Bilen, her şeyden haberdar olan Allah, bana haber verdi, dedi.”(3)

“Kadınlarına yaklaşmamaya yemin edenler, dört ay beklerler. Eğer (bu müddet içinde)        kadınlarına dönerlerse, şüphesiz Allah çokça bağışlayan ve esirgeyendir.”(4)

Sonuçta Peygamberimiz, eşlerini ve evini terk ederek mescide sığınmıştı. Benzeri bir olay da Peygamber damadı Hz. Ali yaşamış, o da sevgili eşi Hz. Fatıma ile tartışmış evi terk etmiş ve topraklara bulanmış bir halde sokakta kalmıştı.

Dikkat edilirse bu iki örnekte, karı koca arasında yaşanan problem sonucu kapı dışarı edilen kadın değil, kocadır. Zira erkeğin ev dışında gideceği pek çok yer vardır, ama kadın aynı imkânlara sahip olmayabilir. Boşanma durumunda bile kadın, iddeti bitinceye kadar kocasının evinde kalma hakkına sahiptir. Nerede kaldı bugün basit meseleler bahane edilerek kapı dışarı edilen, anne-babasının evine gönderilen yahut bakıma muhtaç bir halde terk edilen kadınlar!

Yine Kur'ân, ihtiyar hâlinde kendisini boşamak isteyen kocasını, Peygambere ve Yüce Allah'a şikayet eden bir kadını, bir sûresine konu eder ve eşler arasında yaşanan probleme çözümler önererek yuvayı yıkılmaktan kurtarır:“Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikâyette bulunan kadının sözünü Allah işitmiş-tir. Allah, sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah işitendir, bilendir.”(5)Kur'ân'da yer alan bu örnekler yanında kaynaklarımız, Hz. İbrahim'in eşleriyle problemler yaşadığı ve bu yüzden ikinci eşi Hz. Hacer'i, kucağındaki çocuğu ile Mekke'nin ekin bitmez, kervan geçmez vâdisine bırakmak zorunda kaldığını anlatır.

Yine rivâyetlere göre Hz. İsmail, kanaatkâr olmayan ve sürekli sızlanan eşini babasının tavsiyesi üzerine boşamıştır. Hz. İbrahim ve Hz. Peygamber, salavât dualarında kendilerini andığımız âile boyu örneklerimizdir.

Özetleyecek olursak, huzurlu ve güçlü toplumlar, huzurlu ve güçlü âilelerden kurulur. Bu ise inanç ve amel bakımından güçlü, donanımlı bireylerce sağlanacaktır. Aile yuvası, mutluluğu ve mutsuzluğu, yalnızca karı kocayı ilgilendiren bir kurum değildir. Aksine o, anne-baba, çocuklar ve diğer akrabalardan oluşan geniş bir kurumdur.

Aile yuvasının kuruluş amacı, üyelerin huzur ve mutluluğunu temin etmektir. Yuvada bir takım huzursuzluklar zuhur ettiğinde, bunların usulüne uygun olarak çözülmesi, anne baba ve diğer âile bireyleri başta olmak üzere, etkili ve yetkili herkesin temel görevidir.

Yuva içerisinde hiç problem yaşamamak arzu edilse de bu her zaman mümkün olmayabilir. Önemli olan problemleri akl-ı selîm ile çözebilmek ve yuvayı acı tatlı hatıralarıyla        yaşatabilmektir.

Dipnotlar:                                                                                                                                                     

1- 33 Ahzab, 28-29.2- 66 Tahrim, 1.3- 66 Tahrim, 3.4- 2 Bakara, 226.5- 58 Mücadele, 1.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.