Konya
29 Nisan, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.51
  • EURO
    34.89
  • ALTIN
    2444.9
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63657$

Günyüzü Görürse Dünya Kazanacak

22 Mart 2023, Çarşamba 00:00

Konya İli, Beyşehir İlçesi, Gölyaka Mahallesi (Hoyran) sınırlarında yer alır. Türkiye Selçuklu’ları döneminden kalan bir Saray Külliyesidir. I. Alâaddin Keykubat (1220-1237) dönemi Devlet topraklarında büyük imar hareketleri gerçekleştirilen bir dönem olarak bilinir. Alanya ve Kayseri’de inşa ettirdiği sarayların yanı sıra Konya Sarayı’nı da ihya etmiştir. Bahsettiğim yapı 1949 yılında Konya Müze Müdürü Zeki Oral tarafından keşfedilen Kubad-Abad Sarayı’dır. İlk bilimsel kazılar 1965 yılında Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Otto-Dom başkanlığında başlatılmıştır. 1980 yılında Prof. Dr. Rüçhan Arık tarafından yönetilen kazılar 2017 yılında Doç. Dr. Muharrem Çeken başkanlığında devam etmektedir. Kubad-Abad Saray ve Külliye kazısına Konya Büyükşehir Belediyesi 2015-2017 döneminde maddi destek sağlamış, 2017 yılı sonunda 394729 ihale kayıt numarası ile 3 yıllık kazı desteği ihale edilmiştir. Saray ve Külliye kalıntılarında eşsiz Selçuklu çiniciliği örnekleri olduğu bilinir. Zamanın Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek “Beyşehir, Konya’nın parlayan yıldızı; 40 senedir devam eden kazılarda ciddi mesafe alınamadı, bundan sonra çalışmalar hızlanacak ve önemli ziyaret merkezi haline gelecek; arkeolojik kazılara 3 milyon liralık bütçe ayırdık” sözleriyle çalışmaların hızlanacağı müjdesini vermişti.

II. Kılıçarslan Köşkü, Prof. Dr. Rüçhan Arık görüşüne göre Konya iç kale burçlarından birinin üzerinde inşa edilen 10 metre yükseklikte bir köşk. Üç yandan balkonla çevrili köşkün cephesinin aşağısında oturur durumda aslan heykelleri ve antik parçalar bulunmakta imiş. Konya köşklerinin 19. Yüzyıl başlarına kadar büyük ölçüde ayakta kalabildiği ancak sonrasında bilgisiz ve düzensiz gelişmeler sonucunda 20. Yüzyılın ilk yarısına maalesef harabe halinde ulaştığını,Seyran Köşkü’nün AlaaddinTepesi eteğindeki perişan kalıntısının son iz olduğunu; yapı yavaş yavaş yıkılırken çiniler ve alçı kabartmaların çoğunun yerlerinden koparılarak satışa çıkarıldığını ve Avrupa-Amerikan müzeleri ve özel koleksiyonlara dağıldığını; çalınan eserlerin Berlin İslâm Sanatları , Paris Louvre, Londra Victoria ve Albert, Stocholm ve Amerika Metropolitan Müzeleri ile çoğu özel koleksiyonlarda bu eserlere rastlandığını belirtmektedir.

Günümüzde Dünya genelinde kültür turizmi yükselen trend. Bunların en önemlileri arkeolojik kültür varlıkları. Potansiyel eşsizliği, otantikliği ve bilinmeyenleri yanı sıra oluşturduğu kültürel, bilimsel ve sosyal etkileşim alanları ile arkeoturizm Türkiye için önemli bir kapasite. Çoğu yerde yerel yönetimler etkin çaba ile çalışma içinde yer almakta. 5393 sayılı Belediye Kanununun verdiği yetkiyle Konya Büyükşehir  Belediyesi de bu konuda çalışmalar yapmakta. Konya’mın kültür varlıklarının açık hava müzesi haline getirilmesi yıllardır duyduğumuz ancak henüz gerçekleşmemiz hayalimiz. II. Kılıçaslan köşk restorasyonu , koruma altına alınması, çevre düzenlemesi ve arkeolojik kazı hikayemiz 2014 yılında başladı ve hatırladığım kadarıyla birden fazla ihale yapıldı. Önce ihaleyi kazanan firmanın arkeolojik çalışmada bulunacak eleman için kiralık diploma kullandırmasının şahıs tarafından ihbarı ile gündeme geldik, sonra ulusal basına 3 milyon 745 bin liraya mal olan restorasyonun tarihi dokusu ve özgünlüğü yok edilen köşk kalıntısının demir ve betondan bir ucubeye dönüştüğü, 1961 yılında yapılan beton şemsiyenin kaldırılmasından sonra daha beter bir beton yapı oluştuğu görüşüyle tepki aldık.

Kültürel miraslar dünya mirası. Herhangi bir yapı değil ki yıkıp yenileseniz. Güncel yapıların yıkılıp yenilenmesi de elbette milli servetin hebası ancak eski eserlerde vebal çok daha büyük. Ben her tür restorasyonu yüklenen Belediyelerimizin ihalede sadece “benzer işleri yapmış olma ve arkeolog bulundurma şartını yeterli görmesi” ve kadrolarında kontrol amaçlı arkeolog veya sanat tarihçisi bulundurmamalarını anlayamam zaten. Kaçırılan eserlerimizin geri getirilmesi için herhangi bir çalışma ve başarıdan da haberdar değilim maalesef. Kiralık diploma skandalının tarihi eser restorasyonu yüklenecek firmalarca kullanılması  tarihe karşı suç olmalı. II. Kılıçaslan Köşkü’nün gün yüzüne çıkmasını 2014 yılından beri bekliyorum. Günümüzde Uğur İbrahim Altay Başkan’ın mimari fikir proje yarışması ne getirecek ; ortaya çıkacak eser kamuoyu ve alandaki uzmanları tatmin edecek mi göreceğiz ancak günyüzüne çıkması adeta yılan hikayesine dönen kültürel miraslarımız günyüzüne başarılı çalışmalarla çıkarsa kazanan sadece Konya değil Türkiye hatta dünya olacak. Umutla ve sabırsızlıkla bekliyorum efendim.

Yorumlar

  • yorum avatar
    Ahmet oztemel
    22-03-2023 18:02

    Geciken hizmet değerini kaybettiriyor ancak biteceği umudundan. Tesekkurler katkınıza

  • yorum avatar
    Özcan kesim
    22-03-2023 12:07

    Kaleminize sağlık dediğiniz gibi gerçekleşse de gezmek görmek üzere tüm dünya keyifle gelip izlese

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.