Konya
29 Nisan, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.39
  • EURO
    34.73
  • ALTIN
    2435.0
  • BIST
    9987.83
  • BTC
    62378.97$

GELECEĞİN KENDİSİNE BOYUN EĞECEĞİ GENÇLİK:

15 Eylül 2017, Cuma 07:24

ÂSIM’IN NESLİ (2)

 

 

Âsım, Safahat’ın altıncı kitabının adıdır. Süleyman Nazif’in bir şiir mucizesi dediği bu bölüm, 2292 mısradan oluşmaktadır. Âsım, Âkif’in sevdiği ve Köse İmam olarak bahsettiği dostlarından Ali Şevki Hoca’nın hayalî oğludur. Çünkü Köse imam hiç evlenmemiştir. Hocazâde, Köse İmam ve Âsım, Âkif’in idealini oluşturan ve birbirini tamamlayan üç önemli kahramandır. Her üçü de dindardır.

Bunlardan Köse İmam, ilim ve irfanı, olaylara basiretli yaklaşımları ile Âkif’in hayalindeki örnek ihtiyarları temsil ederken; Âsım da gençleri temsil eder. Hocazâde ise Köse İmam’a göre daha müsamahakâr ve yenilikçi bir Müslüman tipidir. Âkif’e göre cemiyet, gönlünde fırtınalar kopan heyecanlı, atak Âsım’ın demir yumruğu ile değil; Köse İmam’ın gösterdiği ilim, irfan ve itidal yolu ile ıslah olacaktır.

Zulmün, ümitsizliğin ve idealsizliğin kararttığı siyah zeminde Âsım, şafağın ilk ışıklarını haber verir. Âsım, Âkif’in dünya görüşünün müheykel, somut şeklidir. Âkif acıların çocuğudur, yaşadığı olumsuzluklardan asla yılmayan, geleceğe ümitle bakan ve davası uğruna varlığını ortaya koyan fedakârlık anıtıdır.

Âkif’in deyişi ile Âsım, bu asrın neslidir. Ancak Âkif’in idealindeki nesil. Faziletli, iman ve irfanlı, kahraman Türk neslinin timsali. Bütün doğu milletlerine örnek bir genç. Haksızlığa, merhametsizliğe, saygısızlığa, ahlâksızlığa düşman olan bir genç.

Çantay Hoca Âkifnâme adlı eserinde:  “Âsım, hayalî bir şahsiyettir. Hakikatte öyle bir adam yoktur, der.” (Hasan Basri Çantay, Âkifnâme, 1966, İstanbul, s, 199)

İkbal’in Cavid’i; Necip Fazıl’ın Mehmed’i, M. Âkif’in Âsım’ı bu düşünürlerin ideal kahramanlarıdır. Tabiidir ki Âkif’in bu ismi seçmesi rastlantı değildir. Günahtan korunan anlamına gelen Âsım, Hz. Ömer’in oğullarından birini adı olup ilim, fazilet, zühd ve takvası ile bilinir. Hicretin 70. senesinde vefat etmiştir.

 Ensâr’ın ileri gelenlerinden Âsım b. Sâbit el-Eflah da Hz. Ömer’in boşadığı hanımı Cemile’nin babasıdır. (Mevlâna Şiblî, İslam Tarihi/Hz. Ömer, s, 516-519) İmam Şafiî’nin beşinci halife diye tavsif ettiği Ömer b. Abdülaziz de Hz. Ömer’in torunudur. Ömer b. Abdülaziz’in (v.720) annesi, Hz. Ömer'in oğlu Âsım'ın kızı Ümmü Asım olup yumuşak huyluluğu, güzel ahlâkı, zühd ve takvası ile maruftur.

Özetle Âkif, idealindeki kahramana Âsım ismini verirken bütün bunları gözetmiştir diye düşünüyoruz. Âkif’in Âsım adlı kitabını okuduğumuzda onun idealindeki genç tipi olan Âsım’daki şu özellikler öne çıkmaktadır:

Âsım’ı Âsım Yapan Temel Özellikler:

Âsım, dindardır. Dini bilen, bilinçli bir biçimde dini yaşayan ve gücünü/enerjisini dinden alan bir gençtir.

“Doğrudan doğruya Kur'an'dan alıp ilhamı,

Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâm'ı”

Âsım, gayret-i diniye sahibi bir gençtir. O, din ile beslenir, dini yaşar ve dinle yaşar. Karşılaştığı güçlüklerin üstesinden dinin önerdiği çözümler ile gelir. Ona göre insanlığın kurtuluşu, insanlık için vaz’edilen din ile, dine sarılmakla mümkün olacaktır.

“Hâlık'ın nâ-mütenâhî adı var, en başı: Hak.

Ne büyük şey kul için hakkın elinden tutmak!

Hani, Ashâb-ı Kirâm, ayrılalım, derlerken,

Mutlaka «Süre-i ve'l-Asr»ı okurmuş, bu neden?

Çünkü meknûn o büyük sûrede esrâr-ı felâh;

Başta îmân-ı hakîkî geliyor, sonra salâh,

Sonra hak, sonra sebât, işte kuzum insanlık.

Dördü birleşti mi yoktur sana hüsrân artık.”

Âsım, çalışkandır, atılgandır, gidişata müdahildir, çevresinde olup bitenlere karşı duyarsız değildir, haksızlık karşısında yırtıcı bir aslandır.

“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;

Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.

Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım...

– Boğamazsın ki!

– Hiç olmazsa yanımdan kovarım.

Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam;

Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.

Doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle,

Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lâle.

Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?

Kesilir, belki, fakat çekmeye gelmez boyunum.

Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,

Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim.

Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım.

Zalimin hasmıyım amma severim mazlûmu...

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.