Konya
29 Nisan, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.51
  • EURO
    34.89
  • ALTIN
    2444.9
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63657$

Fildişi Kulelerden Bakınca.. 

22 Şubat 2023, Çarşamba 00:04

Dünya’nın en iyi  Üniversitelerinden  Harward’ın 30. Başkanı Claudine Gay “Üniversitemiz Dünya ile daha fazla iç içe olacak; Fildişi Kule fikri akademi dünyasının geleceği değil; geçmişidir. Biz toplumun dışında değil, onun bir parçası olarak varız.  Harward’ın  dünyaya dahil olma ve dünyaya hizmet etme görevi vardır” açıklaması yapmıştı. (18 Aralık 2022;Abbas Güçlü, Milliyet köşe yazısı)  Üniversiteler fildişi kulelerinden çıkıp toplumla kaynaşma zamanını geçirdi bizim ülkemizde de bence. Bizden biri başlatsaydı bu akımı keşke ama Harward bilimde önde olduğu gibi bu konuda da önder oldu. İyi   kanun   yazılan   ülkemizde   aslında   2547   sayılı   Yükseköğretim   Kanunu’nun “Yükseköğretimin Amacı” başlıklı maddesi bu hedeften geri değil yasa olarak da sorun gene uygulamalarda   bence.   Bakınız   kanun   maddesi   hedefleri   nasıl   güzel   açıklamış   “Yüksek düzeyde bilimsel çalışma ve araştırma yapmak, bilgi ve teknoloji üretmek, bilim verilerini yaymak, ulusal alanda gelişme ve kalkınmaya destek olmak, yurt içi ve yurt dışı kurumlarla işbirliği yapmak suretiyle bilim dünyasının seçkin bir üyesi haline gelmek, evrensel ve çağdaş gelişmeye   katkıda   bulunmak”         Bu yüce  hedefleri  kovalaması gereken   örneğin  Vakıf Üniversitelerinin 2019 yılında Ar-Ge için 41.399.081.37 TL ayırırken reklam ve tanıtım için bunun 5 katından da fazlasını 219.476,023.60 TL ayırdığını da YÖK tespit etmiş ve bu oranı artırmış ama artmış oran da bence sukut-u hayal; toplam öğrenci gelirinin en az yüzde biri kadar olacakmış efendim.

Ben Devlette her makam sahibinin yapabileceği çok şey olduğunu; hayal ve gönüllülük varsa sınırsız katkı sağlayabileceğini düşünürüm. Bence iki günü aynı geçen bir kurum ziyandadır. Yöneticiler devletten ne aldıklarının ve ne verdiklerinin muhasebesini sürekli yapmalı ve daha nasıl   iyileştirme   ve   ilerleme   sağlayacaklarını   planlamalıdırlar.   Üniversitelerimiz   ve   sayın bilim adamlarımızın daha da fazla görevleri olmalı. Ders verdik, öğrenci yetiştirdikten ibaret olmamalı yapacakları. Toplumun kalkınma önderleri ve lokomotifleri olmalı bilim yuvaları. Yurt dışı makalelerin benzerlerini yayınlamak, çalışmaların ülkemize adapte edilmişlerini yapmak yetmez; toplumun sorunlarına da reçete sunmalılar. Prof. Dr. Celâl Şengör dünyanın alanında en saygın bilim adamlarından. Robert Akademi sonrası  New  York’ta jeoloji eğitimi,   lisans  sonrası ilerlemeler,  1981 yılında İTÜ   Maden Fakültesi asistanlığı ile başlayan görevleri 1986 yılında Doçentlik, 1992 yılında Profesörlük ile payelenmiş. Sayısız ülkede akademisyenlik geçmişi ve çok değerli makaleleri ile ayrıca özellikle deprem konusunda yaptığı TV programlarından da tanıyoruz kendisini. Elbette ülke yönetimlerimiz   sadece   kendisinden   değil   her   alanda   bilimin   ışığından   yararlanmalı. Üniversitelerimiz bulundukları bölgeye ve elbette daha genel olarak ülkeye ait sorunlarda planlama, gelişme dahil her konuda konuşmalı, programlar sunmalı ve   katkıda bulunmalı. Ben bu konuda yeterli atılımda olduklarının örneklerine maalesef hoş görsünler çok tanık değilim.   Halk   cahil   demek   işin   en   basiti.   Bilinçlendirmede   ne   yaptık   diye   sormalılar kendilerine, cahillikten bilinçliliğe ilerlemede katkılarını sorgulamalılar değerli hocalarımız. Mesela önemli bir eğitim yuvası Konya Maarif Koleji’nde orta öğretim aldım, deprem kuşağı ve fay hatları anlatıldığını hatırlamıyorum. Deprem kenti Adana Çukurova Üniversitesi’nde darbe sonrası Beden Eğitimi ve Atatürk İlke ve İnkılapları dersi verildi ancak deprem ile ilgili bilgi   verilmedi.   1999   sonrası  rahmetli   Ahmet  Mete   Işıkara  sağladı  deprem   duyarlılığını.

Jeologlarımız   müfredata   deprem   konusunu   eklemede,   Belediyelere   jeolog   istihdamlarını sağlama   konularında   ne   yaptılar   merak   ediyorum.   Anadolu’da   halka   ve   yöneticilere bilinçlendirme dersleri verildiğini, yeni yerleşim alanları hakkında değerlendirme yaptıklarını duymadım.   Yeni üniversite hocalarının yetersizliğinden   her   alanda   konuşulur ancak  eski hocalarımız bunların doçentlik jürilerinde varlardı en azından. Eğitim düşüşü varsa ki var sadece hükümetler değil Üniversite camiası da sorumlu bence. Tarım   ve   hayvancılığı   çok   tartışılır   durumdaki   ülkemde   sayısız   üniversitelerimiz   keşke bölgelerine   yönelik   adımlarda   rehberlik   etselerdi.   Örneğin   Torku   bir   saygın   eğitimcimiz elinde   büyür   ve   bugünlere   ulaşırken   (ben   minnet   duyarım   hiç   tanışmasak   da)   Ziraat Fakültelerimiz iki   marka çıkarabilselerdi bünyelerinden. Bağırarak gelen su krizine karşı seslerini yükseltselerdi, sayısız ve kontrolsüz kuyulara da uygunsuz ürün yetiştiriciliğe de alternatif sunsalardı. Gıda  İhtisas   Organize   Sanayi   üniversitelerimiz önderliğinde kurulup gelişseydi. Yapılan çok şey vardır eminim de daha yapılacak çok şeyi olan ülkemde ben   çok   daha   fazlasının   gönüllülük,   kollektiflik   esaslarıyla   yapılabileceği   inancındayım. Hayalsiz hiç bir şey olmaz, öğretim üyeliği de olmaz. Bunca sanayi bulunan kentimde bunca mekatronik, otomotiv , makine, endüstriyel tasarım, işletme, elektronik elektronik bölümü sanayi ile el ele inanın bir otomotiv markası bile ortaya koyabilmeliydik.

.Elbette doğru kadrolaşma, birikimli insan gücü. Her biri eminim çok değerlidirler de ben bir başka il üniversitesinde Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Veteriner Hekim görünce şaşırdım. Bizde de var efendim başka şaşırtıcı işler. Konya gibi bir tarım kentinde Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesinin adı var ancak aktif değil. Beslenme Bilim Dalında Su Ürünleri mezunu Ziraat Mühendisi,  Matematik  ve  Fen Bilgisi  Eğitim Fakültesi  lisans mezunu,  Biyokimya mezunu;   Diyetetik   Bölümünde   Biyokimya   lisans   mezunu;   Dil   ve   Konuşma   Terapisi bölümünde odioloji ve Fizik Tedavi Rehabilitasyon mezunu; Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünde   Veterinerlik,   Çocuk   Gelişimi,   Biyoloji,   Aile   ekonomisi,   Turist   Rehberliği mezunu; Turizm  Fakültesi Rekreasyon  yönetimi     bölümünde Spor  Bilim   ve Teknolojisi ,Beden Eğitimi ve Spor, , Spor Yöneticiliği, Antrenörlük , Halkla İlişkiler mezunu; Turist Rehberliği’nde   İngilizce   yabancı   dil   mezunu     eğitim   görevlilerimizin   cv’lerini   biraz   da şaşırarak okudum. Üniversitelerimiz   ve   sn.   Hocalarımız   toplum   kalkınma   ve   gelişiminde   çalışmalarıyla ,açıklamalarıyla, il yöneticilerine yol göstericilikleriyle , kollektif çalışmalara katılımlarıyla önderlik yapmalıdırlar. Harward örnek olur inşallah.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.