Konya
30 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.54
  • EURO
    34.85
  • ALTIN
    2437.9
  • BIST
    10082.77
  • BTC
    62929.29$

Demokrasi

03 Nisan 2024, Çarşamba 00:01

Ülkem bir Yerel Seçim dönemini daha geçirdi, ülkeme hayırlı olsun.

Seçim sonuçlarının ilginç noktaları var bence. Tarafgirlik oy kullanımında önemli etken oldu. Algılar tercihleri etkiledi. Ekonomi sandığa yansıdı. Küskünler muhalefet değil iktidar cenahında sandıktan uzak durdu. Muhalefet gerek tavanda gerek tabanda öyle veya böyle birlik içinde oy artırmayı başarırken Cumhur İttifakı aynı bölgede farklı adaylar çıkararak bazı bölgelerde seçim kaybetti. Örneğin Kütahya % 29.69 oyla CHP kazanımı ile el değiştirirken MHP ve AKP oylarının toplamı 57.30. Yozgat % 36.33 oyla Yeniden Refah zaferiyle sonlanırken bölgede Cumhur İttifakının ayrı ayrı aldıkları oy toplamı gene % 56 üzerinde. CHP seçmeni mevcut Başkan değişikliklerinden etkilenmez yeni adaylara da destek verirken AK Parti seçmeni bölge dışı veya istemediği aday değişikliklerine tepki verdi, oy vermedi. Şanlıurfa, Osmangazi tepkisini seçimden önce de ortaya koydu aslında ve önlerine konan yeni adayları  seçmediler.  Ak Parti Rize’de % 54.7, Trabzon’da % 51.48, Erzurum’da % 50.39, Konya’da % 49.53, Şırnak’ta % 47.58 ile en yüksek oyları aldı. Konya’da Uğur İbrahim Altay başkanın 2019 seçiminde % 70.5 oyu bu seçimde zaferle sonlansa da ciddi oy düşüşü sanırım değerlendirilmeli.

Adayların geçmiş icraatları, unuttukları veya gerçekleştirmedikleri vaatleri, bütçelerinin nasıl kullanıldığı, yönettikleri belediyelerin Sayıştay raporları hiç ciddiye alınmayan noktalar oldu. Göreve talip adayların vaatleri, projeleri tarafgirliğin önüne geçmedi, dikkate alınmadı. Bu cümleleri CHP’nin başarısını gölgelemek amacıyla yazmıyorum, kazanan haklıdır, başarılıdır. Sanal alem ve algı yönetiminin  artık günümüz seçimlerinde daha da etkin olacağı kesin, kendisini bu mecraya adapte edebilenler gelecekte de kazanacak kuşkusuz, siyaset eski siyaset değil günümüzde. Aslında partilerden bağımsız olarak başkanların icraatları da hatta Sayıştay raporlarındaki hataları bile benzerlik arz ediyor, ; sonuçta insan bizim insanımız.

Yerel yönetim halka en yakın hizmet birimleri. Ben bölge halkının yönetimde etkinlik ve katılımla birlikte söz sahibi olması gerektiğine inanırım. Madem demokrasi halkın egemenliği, ihtiyaç dile getirme ve sonuç arama aktifliği; o zaman halkın yönetime açık katılımı vazgeçilmez olmalı, etik/şeffaflık/hesap verilebilirlik/ halka dönüp danışma, halktan aldıkları yetkiyi halka sorma, halkla araya şerit çekmeme demokrasinin olmazsa olmazı olmalı.

Ben yeni dönemde başta Konya Belediyelerimde samimi açıklığın daha da yaygınlaşması gerektiğini düşünüyorum. İhaleler açıkça yayınlanmalı, bütçe saydam şekilde sanal alemde yayınlanmalı en azından. Tüm Belediyeler partilerden bağımsız olarak mesela makam araç sayı ve tiplerini açıklamalılar. Başkanların maaşları, Belediye şirketlerinin yönetim kurulu üyeleri ve aldıkları maaşlar halkla paylaşılmalı. Tasarruf ön planda olmalı. Ben Başkanlar ve yetkili çalışanların yurt dışı gezilerine karşı değilim ancak tüm Meclis üyelerinin bitmek bilmeyen ve kente ne yarar getirdiği tartışılan gezilerinin bütçeye yükleri kamuoyu meçhulü olmamalı. Belediye Encümen ve Meclis kararları vatandaşın incelemesine açık ama bakan çeken seçmen sayısı sanırım milyonda bir bile değil. Kararların çoğu Başkan veya Yardımcılarına protokol için yetki vermek şeklinde , iyi de Belediye ve kente ne getirip ne götürdüğü bölge halkının bihaber olduğu bir konu.

Bakınız halk yukarı paragrafta yazdıklarımı istiyor. 4000 ihale açıkça yayınlandı beyanı Sayıştay raporlarındaki ihale yanlışlarının da önüne geçiveriyor; deprem bütçesinin kat kat fazlası reklam gideri algıyla umursanmaz hale geliyor. Halk tartışma istemiyor, kavga istemiyor, görünürde bile olsa saydamlık istiyor. Halkın içinde bir Başkan görmek seçmenin arzusu. Yeni başkanlar bence kendilerini yenilemeli, “böyle gelmiş böyle gitmez” düşüncesi akıllarında kalmalı. Yanlarında, yakınlarında ortak adım attıkları kişileri de çalışacakları bürokratları da çok titiz seçmeliler. Vatandaş Kent kültürünü önemsemeli. Günümüzde vaatler de hep vermek üzerine oldu, vatandaş almaya alıştı maalesef ama Kennedy’nin ettiği söz bugün hepimiz için geçerli olmalı “Ülkem benim için ne yapabilir diye sorma,ben ülkem için ne yapabilirim diye sor”  Bu düşünce hepimiz için geçerli olmalı zira başka Türkiye yok.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.