Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.47
  • EURO
    34.84
  • ALTIN
    2440.5
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63941.69$

ÇİLLER: DÜN VE BUGÜN

11 Şubat 2022, Cuma 00:01

Yer: Mecliste Doğru Yol Partisi Grup Toplantılarının yapıldığı salon.

Şevket Süreyya  Aydemir,  Adnan Menderes’in hayatını anlattığı “Suyu Arayan Adam” adlı eserinde,  Doğru Yol Partisinin( 1991-2001) Grup toplantılarının yapıldığı  o salon hakkında şu bilgilere yer verir. “Yeni TBMM binası Adnan Menderes’in başbakan olduğu yıllarda yapıldı. Meclis bu binaya taşınmak üzere iken , 27 Mayıs 1960 ihtilali oldu. Menderes ve arkadaşlarının idam kararı bu salonda alındı.”

Yazımıza dönelim.

Başbakan Süleyman Demirel kürsüde. O gün bizde oradayız. Demirel her zamanki doğal haliyle alkışlar eşliğinde kürsüye çıktı. Şen, şakrak ve bir haylide neşeliydi. Salonda bulunanlar başbakanın ne söyleyeceğini ya da söyleyemeyeceğini büyük bir merak içerisinde bekliyordu.

Başbakan uzun süren konuşmasını  bitirirken Cumhurbaşkanlığına aday olduğunu açıkladı. Sonrasında da müthiş bir alkış tufanı  yeri göğü inletti.

Demirel’in Cumhurbaşkanlığı adaylığı kadar, partinin başına kimin geçeceği  o andan itibaren ülke gündeminin zirvesine çıktı.

Demirel, Meclis kararıyla Cumhurbaşkanı seçilerek Çankaya Köşkü’ne çıktı.

Sırada DYP’nin yeni genel başkanının kim olacağı meselesi vardı. 

Demirel’in adayı siyasette uzun yol arkadaşı olan İsmet Sezgin’di.

Parti içinde az sayıda bir gurubun adayı ise Tansu Çiller’di.

Çiller’in arkasında içerden ve dışarıdan bir takım güçlerle, kamuoyuna yön veren kesimlerin  olduğu konuşuluyordu.

Cumhurbaşkanının partinin başında Çiller’i istemediği ise çok netti.

Bu arada Çiller’in siyasete girmeden önceki yıllarda popülaritesinin bir hayli yüksek olduğunu da söylemek lazım. Kendisi henüz Boğaziçi Üniversitesi’nde bir hoca iken yapmış olduğu ekonomik ve siyasi değerlendirmelerle dikkatleri üzerine çekmişti. Demirel, bu yüzden olmalı ki 1991 genel seçimlerinde Çiller’in kamuoyundaki gücünü kabul ederek önce milletvekili sonra da ekonomiden sorumlu bakan yaptı.

DYP’nin yeni genel başkanını seçeceği rakipli kongre öncesinde parti teşkilatları Demirel , İsmet Sezgin, Hüsamettin Cindoruk ve Tansu Çiller taraftarları şeklinde parçalanmıştı.

Cumhurbaşkanı Demirel partide belirleyici tek güç ve otorite gibi görünse de, Tansu Çiller’in arkasındaki destek bir hayli düşündürücüydü. O  aralar bizde de bugün dahi anlamlandıramadığım bir Çiller hayranlığı vardı.  Fikrimizi soranlara şöyle diyorduk mesela: “Sizi kurtarırsa Çiller kurtarır.”

Ankara’da, İstanbul’da,  Konya’da  bu dört kelimelik söz sebebiyle yeni arkadaşlıklar ve dostluklar edindiğimiz gibi, karşı karşıya kaldığımız insanlarda oldu.

Konya’da, DYP teşkilatlarının aday tercihini de söyleyelim.

Teşkilatlar ful Demirel’in tercihinden yanaydı. Yani İsmet Sezgin’in yanındalardı. Çiller’e ise düşmanlık derecesinde karşılardı. Bir takım hakaretleri, ağır küfürleri,  Meclis’in  Çankaya Kapısının girişinde bilmem ne yapmaları gerektiğini ağzından eksik etmeyen milletvekilleri bile vardı.

Sonra ne oldu biliyor musunuz?

Tansu Çiller genel başkan seçilince ona hakaret ve küfür edenlerin neredeyse tamamı, Çiller’ ci oldu. Tansu Çiller’de geçmişte onların ne olduklarını bildiği halde bağrına basıp kucakladı. Aralarından bazılarını da her seçimde milletvekili adayı gösterdi. Hükümette ve partinin üst yönetiminde görevlerde  verdi.

Tansu Çiller Türkiye’nin ilk kadın başbakanı olarak sıkışan topluma umut dağıtmıştı. Fakat aradan çok geçmeden umudun işe yaramadığı görüldü.  Yönetim yanlış üstüne yanlış yapmaya başladı.  Tercih edilen güvenlik politikaları başta olmak üzere belli çevreleri kayırma, himaye , ihale, pahalılık, işsizlik, enflasyon Çiller’in çokça eleştirilen icraatları arasında yer aldı. Öte yandan eşi Özer Çiller’in perdenin arkasındaki başbakan görüntüsü, geçmişinde onun yönetiminde batırılan İstanbul Bankası vakası, buharlaşan ve kime gittiği bilinmeyen milyarlar, Amerika’da hangi parayla alındığı bilinmeyen oteller, apartmanlar, Kuşadası’nda bulunan çiftlik, boğazda birkaç pahalı yalı Çiller hükümetinin sonunu hazırladı.

Siyasi ibretlik bu olayda kaybeden taraf Meclis dışında kalan Doğru Yol Partisi ve başbakan Çiller olurken, öngörüsü ve insan tanımakta üstün yeteneği ile Süleyman Demirel oldu. Çiller, yanlışları ve kötü ve uygulamaları ile sadece Doğru Yol Partisini değil ülkede geleneksel merkez sağ siyaseti de bitirdi.

Geçmişte nahoş olayların başbakanı  Çiller’in şimdilerde yeni bir parti kuracağı  ya da Demokrat Partiyi bir şekilde ele geçireceği konuşuluyor.

Bu macera düşüncesi yalanlanmadı. Ayrıca Demokrat Parti Genel Başkanı  Gültekin Uysal “Demokrat Parti marabalarıyla birlikte satılık parti değildir” diyerek, tepki gösterdi. Uysal’ın bu açıklamasından partisine yönelik  muhtemel bir Çiller girişiminin önünü kesmeye çalıştığı anlaşılıyor.

Eski başbakanın yönünün Cumhur İttifakı olduğunu da söyleyelim.

               

 

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.