Konya
29 Nisan, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.39
  • EURO
    34.80
  • ALTIN
    2431.1
  • BIST
    10068.51
  • BTC
    62832.76$

Berekete Ermek İçin Dini Amaç Edinerek Evlilik Tercih Edilmeli!(2)

05 Nisan 2019, Cuma 08:51

Bugün evlilikten kısa bir süre sonra, çeşitli maddî ve manevî sıkıntılarla karşı karşıya kalan çiftler, bu nebevî düsturu bir kez daha gözden geçirmelidirler. Evlatlarını evlendirme durumunda olan anne babalar, büyükler de evlilikte dini ne kadar dikkate aldıklarını bir düşünmelidirler.

Evlatlarına seçecekleri eş adaylarının yedi sülalesini araştıranlar, boyuna posuna, hatta kan grubuna dikkat edenler, mesleğini, kazandığı/kazanacağı parayı ince ince hesap edenler, saatlerce mehir pazarlıkları yapanlar, günlerce eşya seçimi için koşturanlar, gelinlik seçimi için çarşıları alt üst edenler, yıllarca düğün hazırlıkları yapanlar… Tüm bu yaptıklarında dini ne kadar hatırlıyorlar ve dini ne kadar baz alıyorlar.

Elbette peygamberimizin müjdesine erebilmek için, onun tavsiyesine göre hareket edilmelidir. Onun tavsiyesine uymadan, onun bereket-huzur-mutluluk müjdesine ermek mümkün olmayacaktır.

Peygamberimizin nikâh hutbesinde okuduğu bir ayette şöyle buyurulur:

“Ey inananlar! Allah'tan sakının, dürüst söz söyleyin de Allah işlerinizi rast getirsin ve günahlarınızı size bağışlasın. Kim Allah’a ve Peygamber’ine itaat ederse, şüphesiz büyük bir kurtuluşa ermiş olur. (Ahzâb, 33/70-71) Ayete göre müminlerin öncelikle takvalı olması, ardından hep hakkı hakikati söylemesi gereklidir.

Takvalı olmak, her zaman ve her yerde Yüce Allah’ı hesaba katarak yaşamaktır. Takvalı olmak, doğru dürüst söz söylemek, işlerin rast gitmesini sağlayacak, ardından bağışlanmaya vesile olacaktır. Çünkü kişinin kalbi ve dili Allah’a bağlı olursa, o kişiden hep salih ve makbul ameller sadır olacaktır.

Nikâhta Denklik/Küfüv:

Dinde eşler arasında küfüv/denklik diye bir prensip vardır. Buna göre eşler her bakımından mümkün mertebe birbirlerinin dengi olmalıdır. Ancak, bu konuda dini öncelemek esastır.

İslâm fıkhına göre evlilikte özellikle şu hususlarda denklik aranır:

1. Dinde Denklik: Müslüman bir kadın ancak Müslüman bir erkekle evlenebilir. Müslüman bir erkek de öyle. Müslüman bir erkeğin, Kitap ehli bir kadınla evlenmesine cevaz verilmiş olsa da evlâ olan Müslüman kadınlarla evlenmesidir. Bu konudaki ilahî uyarılar şöyledir:

Allah’a eş koşan kadınlarla onlar imana gelinceye kadar evlenmeyin. İnanan bir cariye, hoşunuza gitse de putperest bir kadından daha iyidir. İnanmalarına kadar; puta tapan erkeklerle mümin kadınları evlendirmeyin. İnanan bir köle, hoşunuza gitmiş olsa da, puta tapan bir erkekten daha iyidir. İşte onlar ateşe çağırırlar, Allah ise izniyle cennete ve mağfirete çağırır ve insanlara ibret alsınlar diye ayetlerini açıklar. (Bakara, 2/221)

İnkârcı kadınları nikâhınızda tutmayın. (Mümtehine, 60/10)

İnanan hür ve iffetli kadınlar ve sizden önce kitap verilenlerin hür ve iffetli kadınları -zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın ve mehirlerini verdiğiniz takdirde- size helâldir. (Maide, 5/5)

Kötü kadınlar, kötü erkeklere, kötü erkekler kötü kadınlara yakışırlar. İyi kadınlar, iyi erkeklere, iyi erkekler de iyi kadınlara yakışırlar. (Nûr, 24/26)

Tabii ki dinde denklik yalnızca Müslüman olmaktan ibaret değildir. Dini bir bütün olarak bilmek ve yaşamak da önemlidir. Takva, ilim, irfan, güzel ahlâk gibi meziyetlerde denklik de son derece önemlidir.

Nikâhın akdedildiği anda, denkliğe itibar edilir; nikâhın devamında küfüv aranmaz. Meselâ: Bir kadın, dengi olan bir erkeğe nikâhlansa; sonra da erkek fâcir veya fâsık olsa; bu nikâh feshedilmez. Ancak eşlerden birinin din değiştirmesiyle nikâh fes olur.

2. Nesepte Denklik

3. Variyette Denklik

4. Sanat, Ticaret, Ziraat Gibi Geçim Vasıtalarında Denklik

Yukarıda da belirtildiği üzere bunlar nikâhta aranan denklik ölçütleridir. Ancak bunlar dinî denklikten sonra gelir. Ve bunlar kurulmuş bir evliliği sona erdirme sebebi değildir.

Güzellik küfüvden addedilmez ve nikâh hususunda, güzelliğe itibar edilmez. Zaten fizikî güzellik, itibarîdir, kişi ve toplumların bakış açılarına göre değişiklik arzedebilir.

Kadının yaş, soy, mal, şeref, makam yönünden kocasından aşağı seviyede bulunması, edep, iffet, güzellik açısından ise daha yüksek olması adab-ı muaşeret ve terbiye bakımından daha güzeldir.

Sonuç olarak diyoruz ki: İslâm’ın dünya ve ahiret kazanımlarına nail olmak için, yola İslâmi ölçülerle çıkmak ve o ölçülerden ayrılmadan yola devam etmek esastır. İslâmi ölçülere riayet edilmeden yapılan yolculuklarda, istenmeyen durumlarda karşılaşıldığında kınanacak olan ise yalnızca o ölçülere uymayan nefislerdir.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.