Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.56
  • EURO
    34.96
  • ALTIN
    2437.8
  • BIST
    9716.95
  • BTC
    64366.97$

Bayramlar Paylaşmaktır

27 Temmuz 2020, Pazartesi 08:51

Bilindiği gibi bayram, sevinç ve neşe günü demektir. Müslümanlık bilincimizi yenileyen, millet olma irademizi diri tutan; birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızı pekiştiren, rahmet ve bereket dolu bugünlere bizleri kavuşturan Yüce Rabbimize sonsuz hamd ve şükürler ediyoruz.

Bayramların, millî ve dinî duyguların, inanışların kuvvetlenmesi, taze ve canlı tutulması etkisinin yanında, toplumun birlik ve beraberliğini sağlamada ve bunun bireylerin bilincinde yer etmesinde de büyük katkısı vardır.

Bayramlar; sevinçleri ve neşeleri artırma dönemidir. Önce kendi gönüllerimiz bir sevinç yumağı hâline gelmeli. Sonra annelerimizin ve babalarımızın ve büyüklerimizin gönüllerini şad etmeliyiz.

Yüce dinimiz, insanı yaratıcısına yakınlaştırmak, O'na ulaştırmak veya Allah ile kulu arasındaki bağı sağlamlaştırmak ve benzeri maksatlarla çeşitli ibadetleri emretmiştir. Hz. Âdem’den bu yana devam eden kurban uygulaması, bizi Allah’a yakınlaştıran ibadetlerden biridir. Mali bir ibadet olan kurbanda fert ve toplum yararı daha ön plandadır.

Kurban ibadetinin dinimizdeki yeri ve önemi çok büyüktür. Kurbanın anlamı sadece bayram günlerinde hayvan kesmek değildir. Aksine kurban; sadakatin, Allah’a itaat ve teslimiyetin göstergesidir. Gerektiğinde malımızı, canımızı ve bütün varlığımızı Allah yolunda feda etmenin sembolik bir ifadesidir.

Kişi kurban kesmekle Allah’ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu canlı bir biçimde ortaya koymuş olur. Bunu yaparken de malını Allah için telef etmesi değil, en yakınlarından başlayarak insanlara yararlı olacak tarzda gerçekleştirmesi istenmiştir. Kur’an’da kurbanın kan ve etinin değil kesenin dini duyarlılıklarının (takva) Allah’a ulaşacağının belirtilmesi (Hac.22/37.) buna işaret eder.

Kurban, her şeyden önce Rabbimizin rızasını kazanmak ümidiyle eda ettiğimiz bir ibadettir. Meşruiyeti Kur’an ve sünnetle sabittir. Nitekim Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi gerekli kıldık...”(Hac, 22/34.)

Cabir (r.a.) diyor ki: “Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kurban kesme gününde boynuzlu, semiz ve burulmuş iki koç kesti. Onları kesmek için yöneldiği zaman “Ben yüzümü gökleri ve yeri yaratana doğru çevirdim, Ben Allah’a şirk koşanlardan değilim; namazım, öteki hak ibadetlerim, sağlığım ve ölümüm bütün âlemlerin Rabbi olan Allah’ındır. O’nun ortağı yoktur. Ve ben Müslümanlardanım. Ya Rabbi bu kurban sendendir, senin içindir, Muhammed’in ve ümmetinin adına “Bismillahi Allahu Ekber” dedi ve kurbanı kesti.” (et-Tac. m, 207)

Kurban; Mümine Allah rızası uğrunda paylaşma, ihtiyaç sahibine el uzatma alışkanlığı kazandırıp, onu cimrilikten, dünya malının esiri olmaktan kurtarır. Komşuları, akrabaları, dostları hâsılı bütün müminleri birbirine bağlar ve kaynaştırır.

"İsmail, Babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa gelince, babası dedi ki; Yavrucuğum, rüyamda seni boğazladığımı görüyorum. Bir düşün ne dersin? Dedi. O'da cevaben dedi ki; Babacığım, emr olunduğun şeyi yap, inşallah beni sabredenlerden bulursun.

Her ikisi de teslim olup, O'nu alnı üzerine yatırınca, Ey İbrahim, Rüyanı gerçekleştirdin. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Bu gerçekten çok açık bir imtihandır diye seslendik. Biz, oğluna bedel ona büyük bir Kurban verdik. Sonra gelen Peygamberler ve Ümmetler arasında ona bir nam bıraktık. İbrahim'e selam olsun. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Çünkü O bizim Mü'min kullarımızdandı. Salihlerden bir peygamber olarak O'na (İbrahim'e) İshak'ı müjdeledik." (Saffat, 102-110.)

Bu vesileyle hatırlatmamız bir konu var. O da arefe günü sabah namazından, Kurban bayramının dördüncü günü ikindi namazına kadar, erkek-kadın herkes, cemaatle kılsın, yalnız kılsın, 23 vakit farz namazda selâm verir vermez, (Allahümme entesselâm...) demeden önce, bir kere, vacip olan teşrik tekbirini söylemeli, yani, (Allahü ekber, Allahü ekber. La ilahe illallahü vallahü ekber, Allahü ekber ve lillahil-hamd) demelidir.

Bayramımız mübarek olsun. Rabbimiz bizi yakınlığına lâyık kılacak bir kurban iklimi yaşatsın. İnsanlığı tehdit eden her türlü belâ ve musibetten emin eylesin. Gönülden Muhabbetlerimle…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.