Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    35.03
  • ALTIN
    2463.7
  • BIST
    9898.81
  • BTC
    64430.69$

AYIP BE KILIÇDAROĞLU!!!

27 Kasım 2015, Cuma 11:29

ÜLKEMDE VE KONYA’DA NELER OLUYOR?

24 Kasım 2015 sabah 9:30 sıraları.. Sürekli bizimle alay edip sınır ihlali yapan Suriye’deki Rus Kuvvetlerine ait uçaklar yine aynı haltı işliyor. Kahraman pilotlarımız süper güç falan dinlemiyor. Rus uçağını indiriyorlar. Zira Rus uçakları DAİŞ’i vuruyoruz ayaklarında Türkmen bölgesini vuruyorlar. Ayrıca Rus uçakları milliyetlerini gizleyip kahpelik yapıp Suriye uçağıymış gibi davranıyorlar. Milletçe memnunuz. Sonuca katlanırız. Şerefli ve asil bir milletiz. Bütün bu herkesçe bilinen açıklamaları niye yapıyorum?  Birilerinin özellikle bizi ana muhalefetin herhalde bu işlerden haberi yok. Yani günlerdir canımız ciğerimiz Kardaşımız TÜRKMENLERİN özellikle Ruslar ve de Esed güçlerince bombalandığını bilmiyorlar herhalde.

25 Kasım 2015 sabah saatleri. Ana muhalefet Parti Genel Başkanı (Lideri demiyorum) Kılıçdaroğlu konuşuyor. Gene BABA ayaklarında. Biz Rus uçağını, sınırımızı yani namusumuzu ihlal ettiği için vurmuyoruz. Rusların tehditleri geliyor. Ama heyhaaat. Kılıçdaroğlu iktidarı eleştirir ayaklarında Yüce Devletimi eleştiriyor. Efendim iktidarın Suriye politikası iflas etmiş, Esed’siz bir Suriye’de barışın tesir etmeyeceği anlaşılmış. Bunları PUTİN söylese vallahi anlarım. Ama bu ülkenin ana muhalefeti söylüyor. Yazıklar olsun. Rusların bizi tehdit ettiği bir günde çıkın Rusya aleyhine bir şey söyleyin. Sayın KILIÇDAROĞLU biz sizi GEZİ OLAYLARINDAN iyi tanırız. Gezinin bir terör tertibi  olduğunun farkına varamadınız. Gezinin kasetini alıp Avrupa Ülkelerine şikayete gittiniz. Halkını katleden mezhepçi Esed’i destekleyip, gidip Suriyelerde ziyaret ettiniz. Şimdide uçak düşürülme kasetini alıp PUTİN’e gidin ve yine ülkemizi şikayet edin. Sayın KILIÇDAROĞLU ölümden kaçıp yüce devletime sığınan Suriyelileri istemediğinizi de biliriz. Biz insanız ve ölüm korkusuyla ülkemize sığınan insanlarla ekmeğimizi paylaşırız. Sığınmacı botunu  batırmaya çalışan Yunan Deniz Kuvvetlerini gördünüz değil mi?... onlar da ülkelerinde Suriyelileri görmek istemiyorlar…

Rus uçağının düşürüldüğü bu zor günde ülkemize destek olacağınız yerde köstek oldunuz size yazıklar olsun diyorum. Siz gidin Başbakanımızın söylediği gibi OLAĞAN veya OLAĞANÜSTÜ Kongre topunu çevirin. Ha siz bizden oy mu istiyorsunuz? Alırsınız, alırsınız bekleyin.

 YEMİN ETMEYENDEN MİLLETVEKİLİ OLUR MU?

Yüce Meclis’te  daha önce Anayasaya göre yemin etmeyip HALKLARIN diyerek ihanet bayrağı açan Leyla ZANA bu kez de TÜRK halkı yerine TÜRKİYE halkı diyerek yine ihanetini ortaya koydu. Benim kızgınlığım Leyla ZANA’ya değil, yasayı lastikli yapanlara.

Efendim Anayasa’ya göre yemin etmeyen vekil olamaz deyin ve önünüze vekil yapmayın. Daha Selahattin DEMİRTAŞ da yemin etmedi. Türk kelimesi hazretlerin hoşuna gitmiyor. Anayasamızda ülkemizde yaşayanların ORTAK ADININ TÜRK olduğu belirtiliyor. İster Türk, ister Kürt, ister Laz, Çerkez, çeçen v.s, v.s. Yani 26 ila 42 arasındaki ülkede yaşayan ETNİK KÖKEN’in ortak adıdır TÜRK….

Daha önce birkaç kez yazılarıma konu olan, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı KARABÜK Milletvekili M.Ali ŞAHİN yine konumuz. Leyla ZANA yemin etmeyince  imdadına M. Ali Şahin yetişiyor. Biz diyor yeni anayasa için bir yemin metni hazırladık diyor. Efendim bu yeni yemin metni Çağdaş ve ayrımcılıktan öteymiş…

“İnsan Haklarına. Hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye bağlı kalacağıma, devletin bağımsızlığını ve milletin  bağımsız egemenliğini kayıtsız şartsız koruyacağıma mukaddesatım ve şerefim üzerine yemin ederim”

 İçinde ne Türk, ne de Türk Devletinin adı geçer. Bu olsa olsa PATAGONYA’nın yemimin olur. Sayın M. Ali ŞAHİN yapmayın etmeyin çıkıp Leyla ZANA ve Selahattin DEMİRTAŞ’ın herkes gibi yemin etmesini şart koşun. Bu adamlar sizden destek alıyorlar. Siz daha önce Güneydoğu’da sandıkların birleşmesine karşı g eldiniz. Siz Ankara patlamasından sonra hemen “Kusuru olanların cezalandırılacağını” söyleyip HDP ve yandaşlarına cesaret verdiniz. Ayıp oluyor… Gelin bu sevdadan vazgeçin.

HAVA KİRLİLİĞİNİ BEN Mİ ÇÖZECEĞİM?

22 Kasım Pazar  günü saat 17.00’da KONTV’de Yılmaz BİLGİ’nin BÜYÜTEÇ programına konuk oluyorum. Programın çıkışı Yılmaz Beyle benim düldüle binip şehre doğru g eliyoruz. Burnumuzun direğini havadaki Kükürt kokusu  yakıyor. Hava kirli mi kirli. Sokak lambalarından bunu rahat görebiliyorsunuz. Evim yeni yapılmakta olan Nalçacı’daki Numune Hastanesi inşaatının karşısında… İşçiler vardiyalı olarak akşamları da çalışıyorlar. İnşaat kulelerinin üzerindeki projektörlerle inşaat sahası aydınlatılıyor. Nalçacı’da bile havanın kirliliğini görüp hissedebiliyorsunuz.

Kükürt oranı yüksek ucuz kömürün Konya’ya girişini engelleyemeyenler, Yani Belediyeler, hava kirliliğinin baş sorumlusudurlar. Özellikle Büyükşehir Belediyesi… Bünyesindeki Gaznet’i satıp özelleştiren Büyükşehir, temiz havayı da başka kışlara bıraktı. Doğalgazı olan firmanın yatırımları ve doğalgazın semtlere kaplumbağa hızıyla gittiğini hepimiz biliyoruz. Şehrin merkezine çok yakın Tekstil pazarında bile doğalgaz yok. Varın gerisini siz düşünün…

Tahir AKYÜREK Başkanım 42 bin kişilik Konya stadı yerine, Bedesten projesi yerine, “KONYA’NIN HAVASINI TERTEMİZ YAPTIK” demesini o k adar çok istedim ki… Mahalli sanatçı Ahmet ÖZDEMİR’in (Kör Ahmet) söylediği Konya Havaları bile tertemiz olurdu herhalde…

SİZ ÇALIN AHMET ÖZHAN SÖYLESİN!!!

Mevlana’yı Anma Törenleri haftasında bilmem ne plağı gibi Ahmet ÖZHAN’ı dinleyeceğiz. Yine  dinledik, yine dinleyeceğiz… Yazdık çizdik bu kardeşlerimizi istemiyoruz diye… Ama olmadı… Hz. PİR’in şanına ve sevgisine yakışan muhteşem seslerin hakkı yenmeye devam edildi.

Kocatepe Cami İmamı İsmail ÇOŞAR’ı söylemiştim. Konya’nın yetiştirdiği ender ses Mehmet Emin KARATAŞ’ı söyledik… Savmi Sami ÖZER’i söyledik…

Olmadı, olmadı, olmayacak. Ahmet ÖZHAN’ı değiştirmeyenlerin değişmelerini (makam olarak) yürekten istiyorum. İnşallah bu güzel sesler alternatif Şeb-i Arus yapan İstanbul’a kaymaz… Değişimden hoşlanmayanların değişmesi kaçınılmazdır.  Ahmet ÖZHAN söylesin, birileri de çalsın. Hatta tertip komitesi bu kadar zahmet edip toplantı falan yapmasın. Bir önceki sema törenlerini ertesi yıl banttan versin… Ha bant ha canlı değişen bir şey yok nasıl olsa. Ne fark eder?

Ülkemiz ve tüm İslam âleminin duaya ihtiyacı var. Dualarda buluşmak dileğiyle sağlıcakla kalın.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.