Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    35.03
  • ALTIN
    2459.1
  • BIST
    9798.61
  • BTC
    64430.67$

Aralar bulunuyor

15 Ekim 2018, Pazartesi 08:40

Arabuluculuk sisteminin geleceği söylendiğinde insanlar biraz tedirgin olmuştu hatırlıyorum da…

Yargıtay dairelerindeki iş yükünün fazlalığına bulunabilecek en güzel çözüm ve yükün hafiflemesi için oluşturulan bir sistem olarak girdi hayatımıza…

Dedim ya insanlar ilk zaman bir tedirginlik yaratmadı değil bizde…

Ama sistem yavaş yavaş hayatımıza girdikçe aslında ne kadar faydalı olduğunu idrak etmeye, anlamaya başladık…

Kısa süre içerisinde çözülmeye başladı problemler arabuluculuk sistemi sayesinde…

Alacaklılar, kiracılar, ev sahipleri, firma sahipleri, iş ortakları, çalışanlar artık arabuluculuk sistemi sayesinde öyle aylarca hatta yıllarca mahkemelerde uğraşmak zorunda kalmadan çok kısa bir sürede sorunlarını çözüyor…

Sistem muhteşem, yapılan iş çok yoğun, olsa mıydı? Bence olmasaydı keşke dedirtecek sorunları çözüyorlar…

Mesela!

Mesela bugünkü manşet haberimizde olduğu gibi, Konya’da 10 ay gibi bir sürede 4 bin 700 kişi işten çıkarıldığı gerekçesiyle arabulucuya başvurmuş…

Şimdi işin arabuluculuk boyutundan devam etmek istiyordum ama çokta hoş bir konuydu ama 4 bin 700 kişi…

Türkiye genelinde ise bu rakam 470 bin civarında…

Ağustos, Eylül ve Ekimin ilk haftasında bu rakamların ciddi artış gösterdiği görülüyor…

Hatta yıl sonuna kadar bu rakamların Konya için 7 bin, Türkiye geneli için ise 600 bine ulaşması bekleniyormuş…

Bunlar resmi rakamlar ve tahminler…

Tıpkı devletimizin ‘12 milyar 81 milyon 621 bin lira para cezası toplaması öngörülüyor’ demesi gibi bir tahmin…

Arabulucular devreye giriyor ve olay büyük ihtimalle mahkemeye intikal etmeden tatlıya bağlanıyor…

Yani çalışan işine geri mi dönüyor?

Sanmıyorum, tazminatını, ek mesaisini, izin haklarını alıyor ve dönüp işine bakıyor, daha doğrusu yeni bir işe bakıyor…

Arabuluculuk sistemi sayesinde kısa sürede büyük mağduriyetlerin önüne geçiliyor, hem çalışanın, hem işverenin hakları bir şekilde dengeli olarak korunmaya çalışılıyor…

Yargıtay Birinci Başkanımız Sayın İsmail Rüştü Cirit’in 2 yıl önce bir açıklaması vardı, ‘Yüzde 70 olan yargıya güven, şimdi yüzde 30'lara düştü’ diye…

Bu oran şimdilerde ne durumda bilmiyoruz…

Yine Sayın Cirit’in bir açıklaması daha vardı birkaç ay önce, ‘Yargıya güven endeksini yükselteceğiz’ diye…

Arabuluculuk sistemi yargıya olan güveni artırdı mı?

Bilmiyoruz henüz o kadarını ama işten çıkartılan ve arabulucunun henüz ne olduğunu bilmeyen, başvurmayan belki de çekinen bir gurubun olduğunu düşünüyorum…

Sayısı ne kadardır bilemem, ama başvuranlar kadar vardır başvurmayanlar…

Tabi sadece bu benim tahminim…

Belki de hiç yoktur başvurmayan bilemem orasını…

Ama yargıya güven konusunda ciddi adımlar atılması gerektiğini hepimiz biliyoruz…

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi 24 Haziranda bir yazı yazmıştı…

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretinde patronlarla yaptığı toplantıyı yazdı Selvi…

Toplantıda ABD ile Türkiye arasında yaptırım krizine neden olan rahip Andrew Brunson'a dair açıklama yapıldığını belirten Selvi, Erdoğan'ın ‘Bizi tehdit ederek çözüm bulamazsınız. 48 saat sonra bırakmazsan şunu yaparım, bunu yaparım tavrı bize sökmez. Burası Muz Cumhuriyeti değil’ dediğini aktarmıştı.

Vatan Partisi Genel Başkanı Rahip Brunson’un tahliyesiyle ilgili: ‘Trump çok uğraştık diyor, evet çok uğraştılar ama başarılı olamadılar. Brunson kararını Amerika’nın baskıları sonucu alınmış bir karar olarak yansıtmak çok yanlıştır. Burada Türk yargısı hiçbir baskıya boyun eğmemiştir.’ dedi…

Yargının tarafsız ve adil olması yargıya güvenin artmasında en önemli etkenlerden…

Umarım yargıya güven oranı Yargıtay Başkanımızın dediği gibi yükseltilmiştir ve umarım şu an cayır cayır çalışan Arabuluculuk sistemi bu kadar çalışmak zorunda kalmaz…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.