ALLAH'A VE RASÜLÜNE İTAAT

Yüce dinimiz İslam,  Allah ve Rasülüne kayıtsız ve şartsız itaat etmenin önemini açıkça ifade etmiştir. 

Kur'an-ı Kerim'de Yüce Rabbimiz şöyle buyurur: 

“(Resûlüm!)  De  ki:  Eğer  Allah'ı seviyorsanız  bana  uyunuz  ki Allah da  sizi sevsin ve  günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece  bağışlayıcı ve esirgeyicidir.”   (Al-i İmran, 3/31) 

Kur’an  ve sünnetin hükmüne razı  olmak da Müslüman’ın imanının gereğidir. 

"Allah ve  Resûlü bir işe  hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve  kadına  o işi  kendi isteklerine göre  seçme  hakkı  yoktur.  Her kim Allah ve  Resûlüne  karşı  gelirse,  apaçık bir sapıklığa  düşmüş olur.” (Ahzap, 33/36) 

Müminler için en güzel örnek hiç şüphesiz Rasûlullah ( s.a.v ) Efendimiz'dir. 

“Andolsun ki, Resûlullah, sizin için, Allah'a  ve  ahiret gününe  kavuşmayı umanlar ve   Allah'ı çok zikredenler  için güzel bir örnektir.”   (Ahzab, 33/21) 

Rasul-i Ekrem Efendimiz  ( sav ) bize iki  emanet bıraktığını söylemiştir: Kur’ân  ve Sünnet .

“Size  iki  şey  bırakıyorum, onlara  sımsıkı  sarıldığınız  sürece  yolunuzu şaşırmayacaksınız:   Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin Sünneti.”   (Muvatta, Kader, 3)

Günümüzde bir kimse  "sadece Allah’a itaat edin. Size Kur'an yeter" dediği takdirde aslında kendisi Kur'an'ın emrine aykırı hareket etmiş ve insanları da sapıklığa çağırmış olur.

Peygamber Efendimiz ( s.a.v ) âhir zamanda böyle kişilerin ortaya çıkacağını erike hadisi diye bilinen ve ünlü hadis alimi Elbani'nin de sahih hükmünü verdiği hadislerinde haber vermiştir:

“ Benim emrettiğim veya nehyettiğim bir konu kendisine iletildiğinde, sakın sizden birinizi, koltuğuna yaslanmış olarak, “biz onu bunu bilmeyiz, Allah’ın kitabında ne bulursak ona uyarız, işte o kadar” derken bulmayayım!” (Ebû Davûd, Sünnet 5; Tirmizî, İlim 10; İbni Mâce, Mukaddime 2).O halde Allah ve Resûlüne itaat, Kur'an ve Sünnete bağlılık konusunda hassasiyet gösterelim. Sünnet ve hadis düşmanlarına karşı dikkatli olalım. Allah bizi kendine kul, habibine ümmet eylesin.