Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.75
  • ALTIN
    2440.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    64025.09$

5 ERKEKLE YAT, SONRA DİN ADAMI (!) YIM DE

08 Ekim 2021, Cuma 08:01

Bugün ekonomiyi, maddi sıkıntıları, virüsten gelen korkunç rakamları birileri gibi bende görmezden gelip şehrin sorunları ile sizlerle birlikte olmaya çalışacağız.

RAMPALININ GÖRÜNMEYEN YÜZÜ

Önce rampalı çarşının arka sokaklarından gelen bazı fotoğraf kareleri ile güne başlayalım.

Yalnız bu sokaklara girmeden bir doğruyu itiraf edelim.

İster araçla olsun isterse yürüyerek rampalının oralara girmemek adına her türlü yolu deniyorum.

Veee belki de iki üç yıldır hiçbir şekilde oralarda girmiyorum.

Oysa eskiden hiç değilse kitap alma bahanesi ile iki güne bir bu sokaklardan yürüyerek geçerdim.

O sokaklarda öyle dostlarımız vardı ki.

Öyle hatıralım var ki.

Ama şimdi kimse kusura bakmasında para verseniz oralara girmem.

Çünkü artık oralar benim ya da bizim değil.

Sıkan varsa da girsin.

Girsin de bir görsün.

Neyse konumuz bu değil.

Rampalı’dan Osman ……… Bey üşenmemiş benim bile yürüyerek giremediğim sokağın bir de arka yüzünü fotoğraflamış.

Video çekimlerini yapmış.

Bu sokaklar başı boş gibi görünüyor.

Sakın ola yetkililer ilgililer ilgilenmiyor demiyorum.

Atlamayın.

Başta Meram Belediyesi ve Başkan Sayın Kavuş bölgenin tarihini ters yüz edecekler.

Buna inanıyorum.

Bunu buradan açık net yazıyorum.

Yalnız Osman Bey’inde görüntülediği gibi önünü bile görmek istemediğim bölgenin arkası da biraz düzen istiyor gibi.      

SADECE NUMUNE HASTANESİ CADDESİ Mİ?

Ufuklu, vizyonlu bir bürokrat abimiz o kadar bunalmış ki dayanamamış fotoğraflamış ve durumu bizimle paylaşmak istemiş.

Oysaki bu abimizle karşılıklı otursanız, kahvelerinizi söyleseniz, ağzından şehir ile ülke ile asla ama asla olumsuz bir cümle alamazsınız.

Çünkü böyle yetiştirilmiş, böylesine mütevazi bir insandır.

Gel gelelim şu fotoğrafları bize göndererek;

 

öyle yazıyordu;

“Uğur abi, Numune Hastanesi, Hastane Caddesi. Kornalar havada uçuşuyor.

Olağan üstü bir durum yok, ama sanırsınız büyük kaza var gibi...”

……………

Biliyorum biliyorum o bölgedeki tanıdık birkaç eczacı olmasa asla girmediğim güzergahlardan biriside bu işte.

GELELİM İĞRENÇ DİN ADAMINA(!)

Allah’ım böyle bir ifadede bulunduğum için beni af et.

Ama bu cümleleri Türkiye’nin haber kanalları kullanıyor.

Türkiye’nin iktidarının destek verip en çok sattığını iddia eden yazılı basını yazıyor.

Ve bu İslamiyet adına insanlık adına utanç verici gelişmeler ne acıdır ki ne utanç vericidir ki mübarek KONYAM da oluyor.

Yine bu iş sündürüldükçe sündürülüyor.

Biliyorum bizi takip eden o kadar temiz insanlarımız var ki belki bunu hiç okumadılar. Duymadılar.

O zaman en masum ifadeleri ile basında yen alan dahası Konya basınında yer alan konuyu kısaca özetleyeyim.

“Sahte şeyhe 55 yıl hapis!

Konya'da kendisini 'şeyh' olarak tanıtıp, 5 erkeğe 'cinsel istismarda' bulunduğu iddiasıyla 62 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan, Yargıtay’ın beraat ettirdiği Süleyman I., yeniden yargılandığı davada, 55 yıl hapse çarptırıldı

Başbakanlık İletişim Merkezi'ne şikayette bulunan bir kişi, sohbetlerine katıldığı, kendisini 'şeyh' diye tanıtan Süleyman I.’nın, erkeklere cinsel istismarda bulunduğunu ileri sürdü. Başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Süleyman I., 2008 ve 2017 yılları arasında 17 ile 22 yaşlarında 5 erkeğe 'cinsel istismarda bulunduğu' iddiasıyla tutuklandı.

62 YIL HAPİS CEZASI ALDI

Konya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan, kendisine iftira atıldığını öne süren Süleyman I., 5 kişiye yönelik 'cinsel istismar' suçundan 62 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Süleyman I.’ya, el konulan bilgisayarında bulunan görüntülerle ilgili olarak da 'müstehcenlik' suçundan 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası verildi.

YARGITAY, 'RIZASIYLA GERÇEKLEŞTİ' DİYEREK BERAAT ETTİRDİ

Şubat ayında yerel mahkemenin kararını değerlendiren Yargıtay 14'üncü Ceza Dairesi 'cinsel istismar' suçlarının, mağdurların rızasıyla gerçekleştiğine kanaat getirip Süleyman I.'nın beraatine ve tahliyesine karar verdi. Kararda, ''Kendisini din alimi olarak tanıtan sanığın, akıl ve ruh sağlığı yerinde olan mağdurlara karşı gerçekleştirdiği cinsel ilişkiye girme eylemleri sırasında cebir veya tehdit kullanmadığı gibi mağdurların da bu yönde bir iddialarının bulunmaması, sanığın kendisine itibar edilmesini sağlamak amacıyla sarf ettiği sözlerin aldatıcı nitelikten uzak olması ve eylemlerini mağdurların rızası ile gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında ilk derece mahkemesince sanığın mağdurlardan A., Y. ve M.'ye yönelik eylemlerinden beraatine, mağdur R.'ye karşı 15- 18 yaş aralığında gerçekleştirdiği cinsel ilişkiye girme eylemleri 'reşit olmayanla cinsel ilişki' kabul edilip, 5237 sayılı TCK'nın 73/1 maddesinde düzenlenen altı aylık kanuni şikayet süresini geçtiği gözetilerek, bu suçtan görülen kamu davasının düşürülmesine, mağdurun 18 yaşından büyük olduğu dönemde gerçekleşen cinsel saldırı eylemlerinden ise beraatine karar verilmesi'' denildi.

MAĞDURLARDAN BİRİ KARARA İTİRAZ ETMEYİNCE

4 KİŞİ İSTİSMARDAN YARGILANDI

Yargıtay'ın verdiği karar dosyası yeniden Konya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mağdurlardan birinin zamanında karara itiraz etmemesi üzerine Süleyman I., Konya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 4 kişiye 'cinsel istismar' suçundan yeniden yargılandı. 1 Ekim Cuma günü görülen duruşmaya katılan Süleyman I., savunmasında suçlamaları kabul etmedi. Süleyman I., ''Suçlamaları kabul etmiyorum. Mağdurlara bu eylemi yapmış olsaydım uzun süre devam ettiği iddia edilen bu eylemler bakımından neden daha önce şikayette bulunmamışlar, bunu sorgulamak lazım. Ayrıca doktor raporlarında da mağdurların iddialarını doğrulayan bir bulgu yoktur. Suça konu eylemlerin hiçbirisi gerçekleşmemiştir. Bu nedenle atılı suçlardan beraatime karar verilmesini talep ediyorum'' dedi.

 ‘YARGITAY’IN İKİ ÜYESİ DE KARARA KARŞIYDI

Mağdurlardan birinin avukatı Hakkı Ünalmış, “Süleyman I., Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Bu yargılama sonucunda, o dönem çocuk olan mağdurlara yönelik suçtan dolayı 62 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Karar, karşı taraf yönünden Yargıtay’a gönderildi. Yargıtay, o zaman çocuk yaşta olan benim müvekkillerimin cinsel istismara uğramış oldukları kabul edildi. Fakat kanunlardaki şikayet süresini aşmış olduğu, bu nedenle davanın düşmesi gerektiği gerekçesiyle davayı düşürmek istedi. Diğer müştekilerin de rızasıyla gerçekleşmesi, hiçbir tepki göstermemeleri nedeniyle Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının yerinde olmadığı öne sürülerek davanın düşürülmesine karar veriliyor. Tutuklu olan sanık serbest bırakılıyor.

‘YEREL MAHKEME KARARININ ARKASINDA DURDU’

Kararı değerlendiren avukat Ünalmış sözlerini şöyle sürdürdü: “Gerekçelerden biri neden zamanında şikayetçi olunmadığı yönündeydi. Cemaat şeyhi insanları o kadar baskı altında bırakmış ki, mahkemede bile onun karşısında titriyorlardı. Yani şikayet etmelerine imkan yoktu. Zira sanık, hem manevi yönden koskoca bir şeyhe karşı gelmenin günahından bahsediyor hem de bu duyulursa size zarar veririm, diye tehdit ediyor. İyi ki Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve heyeti, eski kararlarında direndiler. Bozma kararına uymadılar. Bakalım Yargıtay’a gidince kararı onayacak mı, tekrar bozacak mı göreceğiz. Sadece bir müştekinin, Konya Bölge Adliye Mahkemesi kararına itiraz etmemesi üzerine cezasında azalmış oldu. Tahliye kararı verilmiş olduğu için şu anda dışarıda. Ben son duruşmada tekrar tutuklanmasını talep etmiş olsam da gerekçeli karar henüz çıkmadı. Bu karardan sonra da tutuklanması için tekrar başvuru yapacağım.”

………………..

Bu utanç veren olayı niye bu köşemize taşıdık biliyor musunuz?

Dün bir üniversite hocamız üzüntü ile konuyu yine anlattı.

Çünkü bu iş yazılı basında yine ne kadar iğrençtir ki Hazreti Mevlana – Şems ilişkisi diye daha bu hafta tekrar yazıldı.

Din adamıyım diye kendisini tanıtan bu insanı Aziziye’nin oradan 50 yıldır tanıyan arkadaşlarım var.

Bu adam için dostumuz daha küçükken babasının dükkanına gidip gelirken “Aman buna dikkat et” diye gösterilen inşan. Düşünün bu dostumuzda bugün koskocaman anlı şanlı bir iş adamı.

Demek istiyorum ki 50 yıldır içimizde bağıra bağıra gelişen olaylar tesadüf eseri gün yüzüne çıkıyor.

Biliyorum bu şehrin bir tek yerel siyasetçisi yöneticisi bu işin üzerine gitmeyi parmağını dahi süremez.

Çünkü yanar.

Peki bunlar biline biline yananların vebalini kim çekecek. ?

Eğer polis olmasa. Eğer hukuk olmasa. Erkek öğrencileri ile yatan hocalar böyle yatmaya devam edecek değil mi?

Sanmayın ki Cenab-ı Allah’ın adaletinde sadece bu hocalar sorumlu tutulacak.

Bilin ki bu millet sizlerden de davacı olacak.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

En yanık türküyü kader söyler

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Samimi olarak Allah’tan korktuğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorumlar

  • yorum avatar
    meczubun biri
    08-10-2021 10:58

    bu aciz niye meczub oldu sanırsınız.akıllı olun Allah kelamı hepimize emreder.Kuran bir mucizedir Kuran bir rehberdir.elinizden evinizden kalbinizden eksik etmeyin.eğer siz onu sahiplenir anlarsanız kendine imam şeyh hoca diyenlerin ne olduğunu turnusol kağıdı gibi size gösterir.

  • yorum avatar
    Servet büyük
    08-10-2021 08:51

    Şehrin en işlek caddelerinde kaldırımlar park olmuş,şehirden 15 km uzakta Kosova Mahallesi'nde evimin cadde bitişiği 6 metre genişliğindeki park yerinde bizlere park cezası yazan polislere hakkımı helal etmiyorum.simdi birekin taksileri sokak kaldırımları tır parkı halinde

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.