Teknolojik devrimin getirdiği manyetik alan kirliliği enerji bedenimizi, fiziksel bedenimizi, beynin düşünce yapısını ve hücrelerimize kadar varlığımızın titreşimini bozmakta. Bu kirliliğin yarattığı ZEHRİN panzehirlerinden birisi olan topraklanmaktan bahsedeceğim bu gün.

Birçoğumuzun bildiği ve çoğu zaman içten bir bilgelikle yaptığı bir savunma biçimi topraklanmak. Ağaca sarılmak, tuzlu ve sirkeli su eşliğinde banyo yapmak, toprağa veya çimlere çıplak ayak basmak ve en önemsediklerimden bir taneside abdest almak.

Üzerimizde biriken  yang 

enerji iyonlarını yin  iyonlarla nötürlemek  gerekir,  bunu en iyi yapan ise bünyesinde yin enerjiye sahip olan toprak ve su elementleridir. Telefonla vakit geçirmiyorum, ekrana bakmıyorum da diyebilirsin lakin  başkalarının kullandığı teknolojik cihazlar manyetik kirliliğe maruz kalmana sebep oluyor. Üzerine biriken manyetik yük hangi enerji yükle olduğundan anı da toprak ve su ile dengelenebilir.

Bununla ilgili yasal bir düzenleme ise yakın tarihte olur mu? Pek zannetmiyorum. Sigara dumanından daha zararlı etkileri olan manyetik kirlilikle gerçek anlamda mücadele eden resmî bir kurum bildiğim kadarıyla yok. Zaten bu konuda farkındalık düzeyimiz çok aşağılarda. Çünkü bilimsel anlamda kanser, otoümmin rahatsızlıklar, bilişsel ve zihinsel hastalıklarımızı manyetik alan kirliliğine bağlayabilecek ipuçları halka açıkça paylaşılmıyor. Ama hücrelerin enerji ritimlerini bozduğunu ve zararlarını satır aralarından yakalayabiliyoruz.

Enerji depolayan beden eğer bunu kullanamazsa bi süre sonra  bataklığa dönüşerek üzerimizde yük ve atalet oluşturuyor. Biz panzehirimize dönecek olursak sık sık bedeni toprak ve suyla sağlaltım yaptırmak, doğayla vakit geçirmek, özellikle de abdest alırken temas edilen noktaları ovmak manyetik kirleri bedenden hızla  uzaklaştıracaktır.

https://www.selcukikolonya.com/

http://eminebaransifamerkezi.com/