Konya
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63976.378$

YANGINDA SİYASET

02 Ağustos 2021, Pazartesi 08:51

Manavgat merkezli orman yangınları üç gün içinde 30’dan fazla ile yayıldı.

Antalya, Mersin, Osmaniye, Adana, Muğla ve bu illere bağlı ilçelerden Manavgat, Bodrum, Marmaris ve  Milas’taki yangınlar çok büyük kayıplara neden oldu.

Sırf Manavgat’taki yangından 15 kilometrelik bir alan zarar gördü.

Onlarca yılda yetişen türlü orman ağaçları ve doğal örtü yandı.

30 ilde görülen orman yangınları nedeniyle doğanın dengesinin bozulacağı kesin.

Mevsimler etkilenecek yangınlardan.

İklim değişiklikleri olacak.

Yazda, baharda, kışta yaşanan sıcaklık, soğukluk ve yağışlar üzerinde olumsuz etkiler yaratacak  orman yangınları. Abartmıyoruz.. On binlerce dekar tarım alanı ülkemizde üç günde  yok oldu. Manavgat’taki yangında zarar gören tarım alanı 20 bin dekar civarında. Ayrıca yüzlerce hektar ormanlık alanda çırılçıplak kaldı. Uçan uçmayan, börtü böcek de ne varsa yandı.

Öte yandan hayatını kaybeden insanlarımız oldu orman yangınlarında.

Yaralananlar da var.

İnsanların evleri yandı.

Binlerce büyük baş hayvan yandı.

On binlerce küçük baş hayvan yandı.

Muz seraları yandı.

Sebze seraları yandı.

On binlerce arı kovanı yandı.

Yüz binlerce orman ağacımız yandı.

Yangın bölgelerinde yaşayan binlerce garibanın işini, aşını, emeğini ve ekmeğini elinden aldı orman yangınları.

Geri gelmesi asla mümkün olmayacak kayıplar söz konusu.

O bölge halkının yaraları derin, kayıpları çok büyük..

Aslında kaybettiklerimiz bu ülkenin telafisi mümkün olmayan varlık ve değerleri. Milyarlarca dolarımızda olsa geri getiremeyeceğiz kaybettiklerimizi.

Ne var ki “Ateş en çok düştüğü yeri yakıyor”

Manzara ürkütücü.

Manzara korkunç.

Yaşananlar tam bir felaket.

Bir ülkenin karşılaşabileceği en büyük felaketlerden birisi 30 ilde görülen orman yangınları.

Söndürebildik mi?

Henüz tam değil.

30 ilde görülen 107 orman yangınından, 90 kadarını söndürebildik.

Peki neden yanıyor ormanlarımız?

Farklı rivayetler söz  konusu.

Yangınların nedenini etnik bir partiye kilitlemeye çalışanlar var.

Yunanistan’ın tezgahına kilitlemeye çalışanlar var.

Adı çok bilinen terör örgütünün mensuplarına  kilitlemeye çalışanlar var. Elde edilen ilk bilgiler, ilk bulgular bu şekilde. Sabotaj çok güçlü bir ihtimal.  

Şu ya da bu..

Yangınların gerçek neden ve failleri henüz tam olarak tespit edilebilmiş değil.

Yalnız kesin olan gerçek şu ki: Ülkemizin farklı illerinde üç günde art arda meydana gelen orman yangınları normal bir durum değil.

Durum ormanda insanların  kontrolsüz bir şekilde mangal yakmak ya da yere sigara izmariti atmakla izah edilecek gibi değil. Yüksek hava sıcaklıkları, nem ya da rüzgarla izah edilebilecek gibi de değil.

Kirli bir düşünce ve kirli bir elin olduğu kesin. Ama kim bunlar? Bu konuda toplumu  tatmin eden bir bilgi ve açıklama henüz yapılabilmiş değil. Varsayımlar bir türlü somutlaştırılamıyor. Bu belirsizlik doğal olarak kafaları daha çok karıştırıyor.

Yineleyelim..

Orman yangınları normal değil.

Siyasetçiler ve sorumlular olayın esas olan bu tarafına bir türlü odaklanamıyor.

Ayrıca medya kuruluşları da bir türlü odaklanamıyor.

Ormanlarımızı  kimin yaktığı ya da yaktırdığına değil, hangi nedenle yandığına odaklanmış vaziyetteyiz.

Aynı şekilde orman yangınlarının hangi nedenlerden dolayı söndürülemediğine odaklanmış vaziyetteyiz.

Öncelik faillerin belirlenmesi olmalı.

Gerçek düşman kim?

Sahi kim yakıyor ormanlarımızı?

Anlaşılması fazla güç olmayan bir durum var ortada.

O durum şu..

Muhalefet partileri ve muhalif medya orman yangınlarını da bazı olaylarda olduğu gibi bu olayda da, iktidarın Cumhuriyet ve rejim karşıtlığı iddiasına bağladı. Kızmamak lazım, bu kadarını yapabiliyorlar.

Tartışma bu olayda da Cumhuriyet ve rejim üzerinden yapılıyor. Yine buraya getirdiler olayı. Dertleri bağcıyla, orman yangınları kimin umurunda?  Mantıksız iddialar ve sorumsuzluk bir arada. Kendilerini tekrarlayıp duruyorlar işte bu yüzden de durdukları yerden ileriye gidemiyorlar.

Bu kesimin temcit pilavından bıkmadıkları bir kere daha görüldü.

Anlaşılan daha iyisini yapamıyorlar.

Şu saçmalığa bakın.

İktidarın orman yangınlarında Türk Hava Kurumu’nun uçaklarını kullanmaması, Cumhuriyet düşmanlığıymış.

Peki neden?

Türk Hava Kurumu Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuş, vs.

Yahu ormanlarımız yanarken, memleket yanarken böylesine abuk bir düşünce söz konusu olabilir mi?

“Varsın yansın” denilebilir mi? Bu nasıl sapık bir düşünce böyle? Bir yönetimin prestij ve haysiyeti değil mi orman yangınlarını eldeki kurumların imkan ve araçları ile söndürmek ve büyük felaketlerin önüne geçmek?  

Yok artık!

Abuk sabuk ideolojik muhalif fikirlerin bu kadarı da gerçekten fazla.

Ha şu söylenebilir.

Beklenmeyen orman yangınları ülkemizde her zaman olabiliyor. Bu nedenle yönetenler önceden yangın söndürme uçakları dahil her türlü önlemi almalı.  Bir yerde orman yangını olunca Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerden kiralanan yangın söndürme uçakları ile yangın söndürmede sonuç alınamayacağını kaç defa gördük. Yangın söndürme uçakları, helikopterler,  itfaiye araçları elde hazır bulundurulmalı. Ayrıca ormanlar gözetleme kuleleri vs. gibi fiziki ve teknik imkanlarla 24 saat kontrol altında tutulabilmeli.. Muhalefet partileri ve muhalif medya kendilerine prim getirmeyen alanlarda siyaset yapmayı sürdürüyor.

Aslında hep böyle değiller mi?

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.