Yalan Optimizasyonu

Yenidünya düzeninde bir yalan ve iftira fırtınası estirilmeye başladı. Bu fırtınaya bizim muhalefet de katılarak bu gücü maksimum düzeyde kullanma becerisine kavuştu.

Optimize etmek, hamle yapmakla yakın bir anlam taşır. Muhalefet partileri hep bir ağızdan aynı yalanı terennüm ederek tek hedefe yürüyorlar.

Sayın Başkan Erdoğan hasta hem de çok hasta
Türkiye’de can güvenliği yok.

Ülke battı, Ekonomi çöktü, Millet aç

Erdoğan, terörist grupları silahlandırıyor sonra Suriye'ye gönderiyor.

1100 odalı külliyede klozetler altın kaplamalı

v.b çok yalanlar uyduruyorlar. Bu yalanların adaletteki karşılığı tazminat cezasıdır.

Muhalefetin Sayın Erdoğan’a ödediği tazminatların toplam bedelini araştırmak lazım. Ama milyon milyon tazminat ödediği akıllarda duruyor.

Buna rağmen yalan rüzgarı estirmekte hiç hız kesmiyorlar. Hatta daha da şiddetini arttırıyorlar.

Neden?

Çünkü yalan ve iftira dışında saldırma gerekçeleri yok. Millete hizmet edilmiyor deseler, olmaz çünkü millet hizmetleri görüyor.

Bu hükümet şu şu işleri yapmıyor deseler, millet bunu da yutmaz.

Velhasıl yalan üretmekten başka tutar politikaları yok yok.

Bunu yaparken de maksimum fayda elde etmeyi hedefledikleri için yazının başlığını “yalan optimizasyonu” dedim.

Biz bu filmi daha önce seyrettik. Osmanlının son dönemlerin sultanlara devlet büyüklere batının organize etmesiyle ağza alınmaz iftiralar ve yalanlar ürettiler. Bunun sonucunu da aldılar. Şimdi, aynı teraneye sarılmış durumdalar. Hep bir ağızdan yalanlar her gün sıralayarak optimize edince kamuyu etkileyeceklerini sanıyorlar.

Aslında biraz biraz etkilemeye başladılar. Hükümet kanadı bunlara cevap verme noktasında zayıf duruyor. Etkili bir cevap mekanizması ve boşa çıkaran bir gayret yok.

Peki ne olacak?

Bu yalanları destekleyen doğruları da üretmeyi başaracaklar. Yani bazı doğru şeylerle halkımız karşılaşacak. Mesela pahalılık, “millet aç, ekonomi çok kötü” yalanını doğrular.

Millete uzak hizmetleri millet görmez ve bilmez. Hükümet vatandaşla burun buruna olan hizmetleri çoğaltmazsa yalanlar doğru gibi olur.

Yalan rüzgarını gündemde tutarak imparatorluk yıkanların torunları bu gün de etkili, sonuç alıcı bir başarıyı gerçekleştirebilirler.

Çünkü bu çalışmalar bir uzman akıllarca maksimum faydayı hedefleyerek planlı bir şekilde yapılıyor. Bu işin altın birçok el ve akıl var. “Su uyur düşman uyumaz” atasözü tüm duvarlarınızda asılı olsun. Siz de uyumayın. Karşı tezlerinizi ispat sonuca kavuşturun. Söyledim tamam. Olmaz. Açıklama yapıldı. Yetmez. Millet sağır mı canım duysun. Hiç olmaz.

Sistemli ve planlı yapılan organize işlere, aynı şekilde karşılık verilmelidir.

Basra ve Bağdat harab olmadan oturun yapılacak şeyi yapın. Hem de etkin bir şekilde.
Yoksa sonuç kötü.