Suriyeliler vekil istiyor(muş)!

Türk vatandaşlığına geçen 50 bin Suriyeli, 24 Haziran seçimlerinde Suriyeli bir milletvekili adayı için harekete geçmiş.

Suriyeliler TBMM’de kendilerini temsil edecek bir vekil seçilmesi için imza toplamaya başlamışlar.

Türkiye’de bulunan Türkmen ve Arap Suriyeli gruplar, Yayladağı, Antakya ve Osmaniye’den imza kampanyası düzenlemiş ve vekil adayı olarak ise Suriye Türkmen Meclisi eski Başkanı Semir Hafez’i isteyen Türk vatandaşı Suriyeli sığınmacılar, AKParti’den aday olmasını talep etmişler.

Şimdiii, iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan 3 milyon sığınmacıdan ilk etapta Türk vatandaşlığı verilecek 120 bin Suriyelinin tamamına yakınının başvuruları tamamlandı.

İlk olarak, beyaz yakalı olarak bilinen çeşitli mesleklere sahip olanlar arasından seçilen Suriyelilerden 50 bin sığınmacının Türk vatandaşlığına geçtiği aktarılıyor.

Türk vatandaşı olanlar 3.5 milyon Suriyeli adına 24 Haziran’da oy kullanabilecek. Suriyeli sığınmacılar yeni parlamentoya Türkiye’de yaşadıkları sorunları aşılmasında sözcüleri olabilecek bir isim sokmak istedikleri belirtiliyor.

Eğer vatandaşlığa bir şekilde hak kazanmışlarsa (burada eleştirilmesi gereken Türk vatandaşlığına geçişin şekli ve yolları olması gerekir) tüm Türk vatandaşları eşittir, onlardan biri bizden biri diye bir durumdan bahsetmek imkansız!…

Yoook illa temsil diyorlarsa;

Çok af edersiniz ama buyursunlar gitsinler kendi memleketlerinde temsil etsinler, edilsinler…

Biz bu insanlara savaştan kaçtıkları için kapımızı açmadık mı?

Misafir olarak kabul etmedik mi?

Din kardeşiyiz diyip bağrımıza basmadık mı?

Bulundukları her ilde suç oranı ciddi miktarda artarken,  yinede ‘yurtsuz olmak, vatansız olmak zor’ diyerek gözümüzü kapatmadık mı?

Burada Suriyeli gençler yan gelip yatarken, ellerinde tesbih benim insanıma magandalık yaparken, benim evladım onların ülkesinde onların ülkesini kurtarmak için can vermedi mi?

Vermeye devam etmiyor mu?

Tekrar söylüyorum çok af edersiniz ama ‘Hadi ordan, hadi ordan…’

Bilmiyorum fevrimi düşünüyorum, fevrimi hareket ediyorum ama en güzelini İskandinav ülkeleri yaptı.

‘Madem bayramda ülkene gidebiliyorsun, o zaman kaladabilirisin’ dedi ve geri almadı.

Tekrar çok af edersiniz ama kendi vatanını savunmadan kaçan adamdan bu vatana mı hayır gelecek?

Zoruma giden ben sabah 7'de kalkarken, akşam en erken 8'de evime zor giriyorken, bunlar benim vatanımda bütün gün yatıp, tarla faresi gibi üreyip; bizim imkanlarımızı kemiriyorlar.

Birde temsil edilecekmiş.

Çıkıp bir dolaşın Suriyelilerin oldukları bölgeleri…

Arapoğlu Makasından aşağıya Muhacir pazarına kadar olan bölgede neredeyse 10 kişiden 9’u Suriyeli ve bakın tabelalara hiçbir tane Türkçe tabela yok ve hatta orada yalnız başınıza dolaşırken ürküyorsunuz çünkü bölgede yaşayanlar, ‘Senin ne işin var burada’ bakışlarıyla sürekli takip ediyor sizi…

Görüyoruz işte sizden benden iyi yaşıyorlar, keyifleri yerinde.

Gencecik hatta çocuk yaşta evlendirilen insanlar ve yanlarında en az 4-5’er çocuk…

Temsil istiyorlarmış, bak bak bak!....

Üstelik biz açlıktan, işsizlikten kırılırken!

Haddinizi bileceksiniz.

Elbette ki, sövelim, sayalım, yaşama hakkı tanımayalım demiyorum…

Ama misafirde misafirliğini bilecek abi…