Konya
05 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.34
  • EURO
    34.87
  • ALTIN
    2393.5
  • BIST
    10276.88
  • BTC
    63813.081$

Sokak mı? Barınak mı?

26 Aralık 2023, Salı 00:01
Son zamanlarda sokaklarda başıboş dolaşan köpekler tarafından saldırıya uğrayanların paylaştıkları görüntüler nedeniyle sokak hayvanları sorunu tekrar gündeme geldi. Sosyal medyada başlayan bu tartışma, farklı grupların tartışmaya dahil olmasıyla birlikte büyüdü ve artık ciddi bir mesele olarak kamuoyunun gündeminde yer aldı.
Sokak hayvanlarıyla ilgili tartışmanın bir tarafında sokaklarda yaşayan köpekler tarafından saldırıya uğrayanlar veya saldırıya uğrayanların yakınları var. Bu kişilerin talepleri başıboş köpeklerin sokaklardan toplatılması, barınak vb yerlere götürülmesi yönünde.
Öbür tarafında sokaklarda yaşayan köpeklerin toplatılmasının hayvan hakları ihlali olduğunu düşünenler var ve bu kişilerin talepleri hayvanların sokaklardan toplatılması yerine ilgili kurumların sokak hayvanlarıyla ilgili üzerine düşen görevi yapması yönünde.
Türkiye’de sahipsiz köpek sayısı çok hızlı bir şekilde artıyor. Sahipsiz köpekler ısırma ya da saldırma nedeniyle doğrudan ya da dolaylı şekilde insanların ve hayvanların ölmelerine, yaralanmalarına, kuduz gibi çeşitli hastalıklar kapmalarına, güvenlik sorunlarına, trafik kazalarına neden olduğu bir gerçek.
Köpek popülasyonu arttıkça, vahşi saldırılar ve ölümler, yaralanmalar da aynı paralellikte seyrediyor. Sokakları mesken tutan, sokaklarda çoğalan köpekleri barınaklarda toplamak, barındırmak ise bir çözüm yolu değil.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya nüfusunun yüzde 10'u kadar sahipsiz hayvan bulunuyor. Bu tahmine göre ülkemizde yaklaşık 8 milyon sahipsiz hayvan bulunduğu söylenebilir. Ancak ülkemizde bugüne kadar hayvan sayısı konusunda ciddi bir çalışma yok. Yine tahminlere göre şehir merkezlerinde bu rakamın yüzde 75'i kedi, yüzde 25'i köpek iken, kırsal alana geçildikçe bu oran tersine dönüyor.
Bu kadar hayvan varken ve üreme hızı çok fazla olan kedi ve köpeklerde ülkemizde yapılan toplam kısırlaştırma sayısıyla bir sonuca ulaşmak mümkün görünmüyor. Bilimsel çalışmalar bir bölgede 6 aylık sürede mevcut hayvanların yüzde 70'i kısırlaştırıldığı takdirde bile popülasyonun nüfusu ancak sabit kalabiliyor.
Sağlık Bakanlığının verilerine göre 2008-2021 yılları arasındaki kuduz riskli temas sayısı 2 milyon 959 bin 338 oldu. Yetkililer, son iki senede ise kuduz temaslı kişi sayısının 500 bini bulabileceğini söyledi. Bu, 15 yılda yaklaşık 3,5 milyon kişinin köpek tarafından ısırılması demek. 2008-2021 yılları arasında kuduzdan ölen kişi sayısı ise 22.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu yüzden Türkiye'yi en riskli ülkeler arasında görüyor. ABD ve İngiltere gibi ülkeler de Türkiye'ye seyahat eden vatandaşlarına "Sokaklarda çok köpek var. Dikkatli olun" uyarısında bulunuyorlar.
Almanya'daki uygulamalar
Almanya’da sokak köpekleri, başıboş, sahipsiz köpekler olarak tanımlanıyor. Alman halkı için sokakta başıboş köpek gördüğünde belediyeyi veya “Tierheim” adı verilen kuruluşları aramak kanuni bir zorunluluk niteliğinde.
Federal idari mercilerin sokak köpekleri için belirlediği alanlarda belediyeler ve Tierheim kurumları sokak köpekleri için yaşama alanı oluşturuyor ve sokaklardaki başıboş köpekler kısırlaştırıldıktan sonra bu alanlarda muhafaza ediliyor.
Bunun yanında, toplanan sokak köpeklerinden hasta olup acı çekenler ise belirlenen acısız yöntemlerle uyutuluyor. Alman toplumunda sokak köpeklerine ilişkin en önemli duyarlılık, yardımları doğrudan çevredeki köpeklere yapmaktansa, yardım kuruluşlarına ve belediyelere yapmak. Bu şekilde insanlar dolaylı olarak birçok köpeğe yardım edebiliyor.
Amerika’daki Yasal Düzenleme
Amerika’da 01.01.2017 Tarihli Hayvan Refahı Kanunu’nda sahipsiz köpeklerin durumu düzenlenmiş. 27. Kanunun 2158. Maddesi “hayvanların korunması” başlıklı.
Hükümlerde özetle, bir kurum sahipsiz bir köpek toplarsa, 5 günden az olmamak üzere elinde bulundurup bakımını yapmak zorunda. Burada köpek, sahibi gelip kendisini alana veya başka biri tarafından sahiplendirilene kadar tutuluyor. Kurumun ayrıca sahipsiz köpeği hayvan satıcılarına satma hakkı da var. Bunların yanında, barınaklara gönderilen hayvanlar, İngiltere’ye paralel bir sistemle uyutuluyor.
Yapılan araştırmalara göre Amerika’da her yıl 3.3 milyon köpek barınaklara alınıyor. Barınaklardaki köpeklerin yaklaşık 700.000 tanesi her yıl uyutuluyor.
Bir köpek size saldırırsa ne yapmalısınız?
Eğer köpekle mücadeleye girmemiz kaçınılmaz ise çığlık atmak, bağırmak, kaçmak o köpeğin av güdüsünü daha fazla tetikler. Köpeğin doğrudan gözüne bakmak da tetikleyici olabilir çünkü köpeklerin dünyasında bu, ‘ona meydan okuma’ anlamına gelebilir.
Saldırı durumunda da kaçmamak, sabit durmak, köpekleri yok saymak, onları tehdit etmiyormuş gibi yavaşça yürümek aslında saldırılardan korunmanın temel niteliği.
Ama köpek bize saldırıyorsa elimizdeki eşyayla – çanta, şemsiye vb – bariyer yaparak ve sakin vücut dili kullanarak yavaş yavaş ilerlemek işe yarar. Vurmak, fiziksel temas köpeği daha da agresif hale getirebilir. Bununla birlikte deodorant veya benzeri sprey kokularla, köpek ile aranıza koku bariyeri oluşturmanız da işe yarayabilir.
Diğer taraftan sahipsiz köpekler; sokaklarda açlık, susuzluk, hastalık, soğuk, sıcak, trafik kazaları, sahipli ve sahipsiz köpeklerin saldırısına maruz kalma, insan, hayvan ve araçlardan kaynaklanan tehlikeler altında ağır şartlarda yaşam mücadelesi verirken önemli sorunlar yaşıyor.
Bize yakışan medeniyet kodlarımıza uygun, merhameti merkeze almış, bir uygulama ile sürdürülebilir, örnek bir model geliştirmek.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.