Konya
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63976.378$

SANA GELDİM

16 Haziran 2022, Perşembe 11:00

Bugün kalbimde kelebekler uçuşuyor. Ne çok özlem duymuşum, ne çok yangınların külünden tekrar doğmuşum, ama bugün hasret dinecek. Bir mübarek sefer olsa da gitsek dedik, yıllarca bekledik. Nihayet o an geldi ve bu günahkâr kulun hicranlı hayatının en büyük özlemi için bir gemi kalkacak bu limandan. Belki bu son gemi, arzın merkezine, sevenin sevdiğine kavuştuğu, sevilenin ümmeti olma şerefi olacak…

Ya Rasulullah, Seni her ziyaretimde seni görmesem de,

“Ben kardeşlerimi özlüyorum ve onlara kavuşmayı canı gönülden arzuluyorum” buyururken,

”Bizler senin kardeşlerin değil miyiz?” diye soran ashabına,

“Evet, sizler de benim arkadaşlarımsınız. Ama beni görmeden bana inanan ve beni seven ahir zaman ümmetim onlara kavuşmayı çok arzuluyorum” dersin Ya Rasulullah. Sen bizi bu kadar çok sever ve özlerken, biz bu sevgiye ne kadar layığız bilemiyorum.

Her gelişimde seni görmesem de varlığını hissetmek, Sen bize kavuşmayı arzu ederken makamından hüzünlenerek ayrılmak var. Sıcak Medine-i Münevvere sokaklarında senin ayak izlerini ararken, güneş bedenimizi ısıtsa da, senin manevi iklimin de bulunmak bizim içimizi yakıyor, kavuruyor ya Rasulullah.

Senin sevgini, senin ışığını ve sıcaklığını yaşamak, hasreti, kavuşmayı arzulamak için geliyoruz kapına. Ama öyle aymazız ki, İmamı Azam hazretleri 55 haccında senin huzuruna “belki layık değilim” diyerek edebinden çıkamamışken, biz edepsizce yaşayıp huzurunda resimler çektirmeye bile cüret ediyoruz, bizi, böyle karşına çıkma cüretimizden dolayı affet Ya Rasulullah.

Senin huzurunda bulunmaya can atan sahabelerden olmak isterdim. Sen bizi bu derece özlerken, bizim çarşı pazar sevdamızdan dolayı, huzurundan bir an önce kaçışımızı bağışla ya Rasulullah.

Senin gül yüzüne bakarken ferahlamayı, sadece insanlara olan merhametini değil, tüm yaratılmışlara bile olan merhametini görünce öfkemden kurtulmayı isterdim.

Günümüz, gecemiz, gönlümüz seninle aydınlanır, seninle huzur bulur ya Rasulullah. Ruhumuz, tebliğlerinle ısınır, seni görmeden sevenlerinden olmakla şereflendirsin Rabbim inşaallah.

Allah aşkı ve senin aşkınla, sevginle bütün benliğimiz kavrulsun Ya Rasulullah. Sana layık, senin sünneti seniyyelerine tam anlamıyla tabi olamasak da, senin müjdenle rahatlıyoruz. “Kişi ahirette sevdiğiyle beraber olacaktır.” Cenab-ı Hakka şükürler olsun ki senin gibi kutlu bir kişiye ümmetiz. Senin sağlığın da sana kavuşamadıysak da, bu müjdeyle ümitlenip vuslat gününü hasretle beklemekteyiz.

Senin sevdan aklıma gelince söyleyeceğim kelimeler bitiyor, dil ile tarif edilemeyecek duygular doluyor gönülde. Rabbim senin şefaatinden mahrum etmesin. Rabbim sana Habibim derken, biz ismin anılınca salavat getirmekten aciz kalıyoruz. Bizden davacı olma ya Rasulullah.

Sen ki, zorluklarla tebliğine devam ederken, kuru bir lokmayı sirkeye banıp yerken, bizim mükellef sofralara burun kırıp, şükrümüzden aciz kaldığımız, secde de Cenab-ı Haktan af dilerken seccadeyi ıslatan gözyaşlarına rağmen, biz, secde de bile ne kadar hızlı davrandığımız, kimin huzurunda olduğumuzun farkında olmadan,

Sen, hasırdan yatakta yatıp mübarek yanaklarında hasırın izleri çıkarken, seni ziyarete geldiğimiz de bile otelimizde ki o yatakları beğenmeyip, tatil havasında olmamızla, biz sana nasıl ümmet olacağız ya Rasulullah.

Sabahlara kadar secde ve kıyamlarla ayağı şişen senin karşında, geceleri uyuyarak geçiren bir ümmetin var, Ya Rasulullah.

Seni göremesek de, bize kardeşlerim derken, biz seni kendimizden çok mu sevdik, malımızdan çok mu sevdik. Biz sana ne kadar ümmet olduk ki de senden şefaat umar haldeyiz. Biz, senin bize tebliğ ettiğin, Allah’ın emirlerine ne kadar uyuyoruz, senin sünneti seniyyelerini ne kadar tatbik ediyoruz da, sana cennette komşu olmak istiyoruz? Biz senin huzuruna gelirken senin sevdiğin hangi sünneti yerine getirip sana salavat getirebiliyoruz.

Sen, ümmetim ümmetim derken, biz kaç kere ”Allahümme salli ala seyyidina Muhammed” diyoruz. Bu âlem de göremedik, inşallah ümmetim dediğin kullardan oluruz da, ahirette şefaatinden mahrum kalmayız. Yüzümüz yok ama senin de ashabına ve ümmetine tebliğ ettiğin Allah’ın kelamı aklıma geliyor ve ferahlıyorum. Nisa suresi 69. ayette “Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar (cennette), Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, sıddıklar, şehidler ve salihlerle beraber olacaktır. Onlar ne iyi arkadaştırlar”

İşte bu benim tesellim Ya Rasulullah,       

Senin Nebevi sıcaklığına, senin ümmetim deyişine o kadar muhtacız ki, ne olur, biz sana her zaman gelemesek bile, sen bizi hiç bırakma Ya Rasulullah. Allah’ın izniyle gecelerimiz de nur ol, bize “ümmetim” de.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.