Pazarlar bomboş!...

Pazarlar bizim kültürümüzün bir parçası haline geldi iyice…

Köylünün, daha doğrusu yetiştiricinin malını en rahat sattığı yerler arasında pazarlar…

Cumartesi günü annemle birlikte pazara gittik…

Biraz mecburen ve isteksiz gittim, rahatsızdım biraz ama ‘gidip bi gezelim’ dediği için annem gittik ve şöyle bir dolaştık…

Boştu Pazar yeri…

Boş derken alışveriş yapanda yoktu, doğru düzgün ürün satanda…

Vatandaş gitmemiş, ‘pahalı’ diye…

Pazarcı esnafı da ürün koyamamış tezgahlarına,

Fiyatlar öyle uçuktu ki,

Zaten doğru düzgün ürün yoktu,

Normalde marketlerden neredeyse yüzde 60-70 daha ucuz olan Pazar yerleri resmen marketlerle yarışır hale gelmiş…

Şu stokçular, şu fırsatçılar bir an önce bir şekilde önlenmeli durdurulmalı, bu böyle gitmez…

Dünde muhabir arkadaşlara söyledim, ‘Muhacir Pazarına gidin, hem esnafla, hem de vatandaşla bir röportaj yapın’ diye…

Pazarcılar durumdan öyle şikayetçi ki,

‘Pazarlar her zaman dolu, her zaman iş yapan yerlerdi ama maalesef şu dönemde vatandaş pazardan bile alışveriş yapmıyor’ diye isyan etmiş…

Vatandaş ise, ‘Fasulye 7 lira, Barbunya 7 lira, domates 4-5 lira, biber 6-7 lira’ diye konuşmuş ve eklemiş, ‘Her yıl bu zamanlar Konya’da, pazarlarda bir bolluk olurdu. Bu yıl o bolluktan eser yok’ demiş…

Zor bir süreçten geçiyoruz kabul ama çözüm için acil bir şeyler yapılmalı…

BENZİN DÖKÜP YAKALIM BU DÜNYAYI!...

Kars'ın Kağızman ilçesine bağlı Paslı köyünde kaybolmuştu 9 yaşındaki Sedanur Güzel…

Tüm köy hatta ilçe, jandarma, AFAD ve UMKE ile birlikte minik kızı aradı 7 gün boyunca…

Bir umut dedik, inşallah bu kızımız, bu meleğimiz diğer meleklerimiz ile aynı akıbeti yaşamaz ve hayattadır diye dua ettik tüm Türkiye olarak…

7 günün sonunda bulundu 9 yaşındaki Sedanur, köyün 1 km uzağında kayalık ve çalılık alanda, üzeri taşlarla örtülü bir şekilde cansız bedeni bulundu…

Sedanur’un otopsisi yapıldı, 6 saat süren bir otopsiydi…

Minicik bedeni 6 saat boyunca incelendi Sedanur’un, neden öldüğü veya öldürüldüğü anlaşılsın diye…

9 yaşındaki Sedanur’un haberi TV kanallarında geçerken tecavüz kelimesinin geçmemesi gerizekalıca bir avuntu yaşatmıştı bana…

Yani bir çocuğun öldürülmesinden sonra tecavüz edilmemiş olmasını ‘umar’ olduk…

Sonrasında ise bir haber çıktı, ‘tecavüz’ bulgusunun olduğu bir haber…

Gerçi Kars Valisi Rahmi Doğan Erzurum'daki Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığında otopsi yapıldığını ama sonuçların henüz açıklanmadığını söyledi.

Numunelerin incelenmesi için Van'a gönderildiğini söyleyen Vali, "Sedanur kızımızla ilgili basında çıkan 'otopsi sonuçları açıklandı' bilgisi doğru değildir. Otopsi için alınan numuneler incelenmek için Van'a gönderilmiş olup neticelenince sonuçlar kamuoyuna açıklanacaktır" dedi…

Ölüm nedeninin net olarak patolojik inceleme sonucunda belli olacak…

Ama…

Aması var işte, yazacak bir şey bulamıyorum artık…

Yoruldum artık böyle haberlerden…

Psikolojim bozuldu, tüm Türkiye olarak psikolojimiz bozuldu…

Ben böyle haberler duyarken, yazarken içim parçalanıyor, ciğerlerim sökülüyor, o aileyi hiç düşünemiyorum bile…

Hele o küçücük melek.

Nasıl acılar içinde ölmüştür, nasıl çığlık çığlığa annesini istemiştir…

Ülkeyi geç, böyle bir dünyada yaşamak mı bizim hakkımız?…

Ben cidden anlamıyorum ya, çocuk la bu çocuk, çocuk…

Nasıl insanlıktan bu denli çıkılıyor, insanın dokunmaya kıyamadığı evladına nasıl düşünmeden bu şerefsizliği yapıyorlar ben cidden anlamakta zorlanıyorum…

Hani o şerefsiz, kansızların müebbet yiyeceğini bilsem içim biraz rahatlardı…

Bi ara ‘Hadım’ yasası konuşuluyordu, soğudu, unutuldu, dillendirilmez oldu…

Cumhurbaşkanımız her fırsatta, ‘İdam önüme gelsin anında imzalarım’ diyor, Meclisin açılmasına şurada kaç gün kaldı, bekliyorum, sabırla bekliyorum bu şerefsizler, bu kansızlar için verilebilecek en ağır cezanın verilmesi için ciddi bir çalışma yapılmasını bekliyorum…