Konya
28 Nisan, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63567.302$

“NE B…. DÖNÜYOR” “H..……R” “A…. K….” “HAYATIN SENİ S…. DEME ŞEKLİ” BÖYLE ÇOCUK KİTABI MI OLUR?

27 Ekim 2022, Perşembe 00:26

Dün güne Karatay Belediyesi’nin Akabe mahallesindeki KOMEK kurslarının olduğu atölye binasının açılış törenine gittim.  

Siz değerli okurlarımız için bunlar sıradan olaylardır.

Vallahi doğru da söylüyorsunuz.

Bizim Belediyeler kimse ile yarış halinde değiller ama adeta kendileri ile yarışıyorlar.

Belediye Başkanlarımız ve Basındaki görevli arkadaşlarımızda bizlerin bizzat bu programları takip etmemizi ve görerek yaşayarak sizlerle paylaşmamızı arzu ediyorlar.

Allah şahit fırsat buldukça gitmeye programlara katılmaya çalışıyorum.

Dün sabahta işte böyle oldu.

Başkan Hasan Kılca Akabe Mahallesine muhteşem bir eser kazandırmış.

Buradaki öğretmenleri heyecanlı öğrencileri de istekli gördük.

Açılış konuşmasını yapan protokolde Sayın Başkan Hasan Angı beyi son derece karizmatik buldum.

Son dönelerde Sayın Angı gerçekten canti görüntü veriyor.

Hasan Kılca ve Karatay demişken bir şeyi daha hatırladım.

Karatay’da yaşayanlar ilçeye yapılan kafelere hayranlar.

Karataylılar Belediyenin kafelerini anlata anlata bitiremiyorlar.

Ve en bu durumu heyecanla ve ballandıra ballandıra anlatan öğretmen dostumuzun ardından şunu anladım ki Karatay’da yaşayanların büyük bir kafe özlemi varmış.

Ve Karatay’da kafe kültürü.

BAŞKAN KAVUŞ YİNE

ENERJİ DOLU İDİ

Bu törene katılanlar arasında Meram Belediye Başkanı Sayın Mustafa Kavuş Beyde vardı.

Mustafa Başkan moralli ya da sıkıntılı olduğunu hemen belli eder.

Çünkü Sayın Başkan son derece duygusaldır.

Ve dün Sayın Kavuş yüksek enerjisi ve dolu dolu duruşu ile moral dolu idi.

Aman olsun.

Meram bu şehrin gözbebeklerinden.

Hep diyorum Meram para yani parasızlık konusunda da şehrin en şanssız bahtsız ilçesidir.

Başkan moralli olduğuna göre Meram’da da işler iyi gidiyor demektir.

BOSNA HERSEK

MAHALLESİNDEKİ

HUZUR ÖLÇÜSÜ

Dün bir yazı yazmıştık.

Bosna Hersek’de yaşanılan bir konunun ihbarı şeklinde.

Konu ile ilgili olarak gün içerisinde konunun en yetkilisi ile üç defa görüşme yaptık.

Sağ olsun aradılar ve sık sık rakamlarla bazı konuları da şimdilik kaydı şartı ile yazılmaması istenilerek bilgi paylaşımı yaptılar.

Evet merkez ilçeler arasında Selçuklu, Selçuklu’da da Bosna Hersek genel nüfusunu üniversite öğrencilerinin oluşturduğu kanları deli deli akan yerlerinde duramayan hareketli bir bölgemizdir.

Bu durumu bizlerden çok daha iyi bilen Polis teşkilatımız görünürde mobil resmi ve sivil motorlu yunuslarla 24 saat teyakkuz halinde imiş.

Görünmeyen kendisini göstermeyen istihbarattan asayiş ekiplerine kadar olan polislerimize de buna dahil ettiğimiz zamlan buranın güvenliğini siz hayal edin.

Zaten bu bölgedeki asayiş olaylarının istatistiki rakamları da huzurun ve güvenliğin en açık net göstergesi oluyor.

Dün müdürlerimizden konu ile ilgili bilgiler aldıkça biz biraz daha rahatlıyorduk.            

Emniyet teşkilatı mensuplarımıza bir kez daha duyarlılıklarından dolayı huzurlarınızda kendilerine teşekkür ediyoruz.

ŞİMDİ GELELİM

TÜRKİYE’NİN EĞİTİMİNE

ÇOCUKLARIMIZIN OKUDUKLARI

KİTAPLARA VE BUNNLARA

NE DENİLEBİLECEĞİNE

Bir velimiz duyarlı hassas bir velimiz ardından da bir ilkokul öğretmenimiz bir evladının bir öğrencisinin okuduğu kitabın kapak fotoğrafını, kitabın türbanlı bayan yazarının fotoğrafını, kitabın Bakanlıktan aldığı IBAN numarasından yayınevine kadar kimlik sayfasına kadar detayları bizimle paylaştıktan sonra kitaptan sayfalar ve o sayfalardaki cümlelerin fotoğrafını çekip atıyordu.

Benim bu kitapta yazan satırları burada yazma şansım asla yok.

Yazdığım zaman yani o kitaptan alıntı yapıp burada paylaştığım zaman.

Ya da o bana atılan sayfaları sizinle paylaştığım zaman Cumhuriyet Savcılarımız Basın savcıları haklı olarak derhal benim hakkımda soruşturma açarlar ve sonum ne olur bilemem ama pek iyi olmaz.  

Bunu da adım UĞUR kadar açık net ve kesin olduğunu biliyorum.

Farkında iseniz kitaptan cümleleri yazımın başlığında bile yazamadım.

Vallahi beni oyarlar.

Tarihe OYUK UĞUR PAŞA olarak geçeriz.

Allah muhafaza.

Önce bakın öğretmen dostumuz bu fotoğrafları bizim ile paylaştıktan sonra şöyle yazıyordu;

“Abicim bu kitabı çocuğu bu kitap okurken bir baba fark edip bana gönderdi.

Ne diyeceğimi ne yazacağımı bilemiyorum.

Neslin önce ağzı sonra ahlâkı böyle bozuluyor demek ki.

Ben de sana gönderdim.

Gerekeni yapmak bundan sonra senin görevin.

Selamlar”

…………………

Allah aşkına Milli Eğitim Bakanlığından Kültür Bakanlığına savcılarımızdan hakimlerimizden polislerimize Allah rızası için kitapta ağza alınamayacak küfürlerin yazılı olduğu bu kitabın basılması, basılıp dağıtılması, dağıtılmaktan tutunda satılmasına kadar serbest mi?

Bunlar yasal mı?

Kanunen yasal ise hiçbir vicdan sahibi yetkili buna dur diyemez mi?

Bakın bu iş döner dolaşır ve taaaa AK Parti iktidarlarının sorumlu Bakanlarının boynuna dolanır.

Haa belki bu dünyada hiçbir şey olmaz.

Her şeyin yasal ve mubah hale geldiği günümüzde bunu da görmezden gelebiliriz.

Pardon gelebilirsiniz.

Ancak vallahi de billahi de bir nesil kaybediliyor.

Çocuklarımız torunlarımız ellerimizin parmaklarımızın arasından kayıp gidiyor.

Kitabın sayfalarına kapağına içeriğine baktıkça en çok canımı yakan konulardan birisi de neydi biliyor musunuz?

Kitabın yazarının genç türbanlı bir kızımızın olmasıydı.

Evet şimdi bana şunu diyebilirsiniz.

Kardeşim bir genç bayan yazarın başının açık kapalı olmasından sana ne? 

Evet özellikle bu konuya değindiğim için sözlerden ve yazar hanımefendiden özür dilerim.

Herkes istediği gibi giyinebilir.

Herkes istediği gibi bir yaşam tarzını yaşar.

Kimse kimseye bir şey diyemez.

…………….

Canım niye yandı biliyor musunuz?

Bu ülke Allah korusun son dakikada yakın tarihte namaz kılıyor diye inandığımız inanılan teröristlerin elinden kanla canla kurtarıldı değil mi?

Bugünde yine aynı şekilde giyim tarzı ile kandırılmaktan kanmaktan ve bunlara alet olmaktan korktuğum için canım yanıyor.

İçim yanıyor.

Burada klavye ile yazamadıklarımız kitap olarak basılıyor ve bunları çocuklarımız okuyor.

Siz olsanız bu durumda ne yapardınız?

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

 

Aynalar türlü türlüdür. Yüzünü görmek isteyen cama özünü görmek isteyen cana bakar

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?  

 

BÜSAN içerisinde kavşaklara girerken ayağımızı gazdan çektiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz

Yorumlar

  • yorum avatar
    Öz Vatandaş
    27-10-2022 11:48

    Hiç kimse A KA PE nin bundan önceki iktidarlarda olduğu gibi kolay kolay iktidarı terkedeceğini düşünmesin. AKAPE gitse dahi her yere her konuya aklımıza dahi gelmeyecek her alana her türlü nüfuz ederek gidecek. Bu gidiş nasıl bir gidiş

  • yorum avatar
    Küçük esnaf
    27-10-2022 10:53

    Uğur abi ağaç zehirlendi gayri sağlıklı meyve veremez gayri. Sistem çürüdü.

  • yorum avatar
    Oğuz Oğuz
    27-10-2022 10:36

    yav he he bize de finanse edeceğimiz fahiş fiyatlı Cafe'ler mi düştü. Geliri nerelere aktarılacak ? 1 makam arabası için asgari ücretli 92 sene yemeden içmeden çalışmak zorunda, ne Cafe'si ? ( E = 1 / m*c2) E = milli gelirden alınan pay ( verilen ömür karşılığı alınacak emekli maaşı da diyebiliriz ) m= yavşama kütlesi C2 =yavşama hızının karesi.

  • yorum avatar
    meczubun biri
    27-10-2022 09:51

    yav mübarekler boşamı söyleriz bu günler iyi günleriniz bolca dua ediniz diye.yav siz hiç beni dinlemiyor ciddiye almıyorsunuz.

  • yorum avatar
    Oğuz Oğuz
    27-10-2022 09:49

    ne güzel söylemiş Deniz Seki " "aynanın karşısına geçip, baka baka, kendini kendine şikayet ediyorsun, delirir gibiiii "

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.