Konya
28 Nisan, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63707.857$

MÜSLÜMANLIK! TÜRKLÜK! GEÇ KARDEŞİM DEĞİŞECEKSİNİZ,  DEĞİŞMEYENİ DEĞİŞTİRİRLER!

03 Haziran 2023, Cumartesi 00:00

Yıllar önce Konya’ya dönüp geldiğim zaman kendi vicdanıma ve kendi kendime Cenab-ı Allah’a şöyle bir söz vermiştim;

“Uğur Özteke bugüne kadar pek çok hata yaptın.

Çok günah işledin.

Bilerek bilmeyerek, elinde olarak elinde olmadan vebale girdin.

Artık yeter.

Bu kötü huyundan bir vazgeç artık.

Yok ekmek parası idi.

Yok benim işim bu diyerek insanların gözlerinin içine baka baka yalan söyledin.

Yeter artık.

Bu Konya’ya dönüş kararı aldırdı.

Eğer hayırlı ise nasip ise kalan ömründe son dönemdesin.

Hayırlı bir ölüm nasip ise ömrünün son kalan döneminde bu kötü huyundan vazgeç” dedim ve şu kararı aldım;

“Bana göre karşımdaki insanın eksik ya da yanlışını gözünün içine baka baka söyleyeceğim”

………………..

Vallahi de billahi de o günden bugüne kim ile nasıl bir durumum söz konusu ise yalakalık yapmadan kıvırmadan evirmeden çevirmeden hatta acımadan acıtarak(!) gözlerinin içine baka baka yüzüne karşı söylüyorum.

Haaaa bu söylediklerimi burada yazabiliyor muyum?

HAYIR… HAYIR.. HAYIR…

Asla böyle bir şey söz konusu değil.

Zaten de yeni sistemde böyle bir durumda söz konusu olamaz.

………..

Hani siz bana zaman zaman kızıyorsunuz şakşakçılık, tetikçilik, yalakalık, yaptığımı ifade ediyorsunuz  yaaa

Allah şahit ben burada yazdıklarıma da yazmadıklarıma da gerektiğinde en ağır ifadeleri yüzlerine karşı söylüyorum.

Yani ne mi yapıyorum.?

Yani o Konya dönüşünden bugüne ne mi yapmak istiyorum.

SA-Mİ-Mİ olmaya çalışıyorum.

Oluyorum da haaa.

Çok rahatım.

Çok huzurluyum.

Gözlerimi kapattığım anda kendimi kuş gibi hafif ve mutlu hissediyorum.

Hiç karnımdan konuşmuyorum.

Kimsenin de arkasından sallamıyorum.

Çünkü önce kendisine birebir de ifade ediyorum.

Bu siyasi olabilir, bu ekonomik olabilir, bu bürokrasi olabilir. Polis, asker, savcı, hiç mi hiç fark etmez herkese ne biliyorsam doğru ya da yanlış, tam ya da eksik Allah katında bende kalmayacak şekilde ifade ediyorum. 

……………

Böyle yapınca ne kazanıyorum?

Sadece vicdan kul hakkı ve Yüce rabbimin katında kazandığımı sanıyorum.

Gerçek hayatta inanılmaz kaybediyorum.

Yakınlarıma çevreme hep ve hep kaybettiriyorum.

Çünkü bu durumdan açık sözlülüğümden birileri hiç mi hiç mutlu olmuyor.

Aksine bana kinleniyorlar.

Bana diş geçiremedikleri zaman çoluğumdan çocuğumdan intikamlarını alıyorlar.

Bunu da yaşayarak görüyorum.

Bu noktada ve bu noktadan sonra da yaşadıklarımı Cenab-ı Allah’a havale ediyorum.

Çünkü artık bu durumlarla ilgili mücadele edebileceğim ne bir devlet yapısı ne de bir hukuk kalmadı.

GÜÇ ve PARA her türlü inancın ve değerin üzerinde.

…………

O zaman ne yapacağız.

DEĞİŞECEĞİZ…

Değişeme hızla ayak uyduracağız.

……………

Ne zaman DEĞİŞİM kelimesini duysam 90’lı yılların başına giderim.

Aklıma hemen rahmetli Enver Ören abim ve kulakları çınlasın beni o zaman da pek sevmeyen ve inanıyorum ki hala sevmeyen şu anda da İHLAS da hangi kurumda bilmiyorum Genel Müdürüm Fevzi Kahraman Bey gelir.

………..

90’lı yılların başı.

Enver Abi İHLAS HABER AJANSI’nın kurulması talimatını veriyor.

Türkiye’de sadece AA yani şu meşhur gündemden düşmeyen Anadolu Ajansı var.

Ve Enver abinin talimatı ile Ankara’da görevlendirildik.

Üç kişiyiz.   

Fevzi Kahraman abi İHA’nın Genel Müdürü.

Yeni görevimiz Türkiye’ye ve Dünya’ya haber yapıp satmak.

Hem de dolar bazında.

Yazılı, sözlü ve görüntülü.

Ankara’nın, Türkiye’nin o kadar meşhur büyük gazetecisine, gazetelerine televizyonlarına dolarla haber satacağız haaa.

Kendimi çimdikliyorum.

Bu akıl işi filan değil.

…………..

Bir gün Fevzi abi Ankara’da Türkiye genelinde ki bütün müdürleri topladı.

Konuşuyor.

Konuşurken kükrüyor masaya vuruyor;

“Abiler değişeceksiniz.

Değişmeyeni değiş-ti-ri-riiiiim.”

………..

Vauuuuuv

Allah şahit içimden diyorum ki “Ya Fevzi abi sen ne diyorsun Allah aşkına.

Beni de burada ki abileri de Enver abi seviyor.

Biz Enver abinin en güvendiği isimleriz.

Ben bir hata yapmaz isem sen beni değiştireceksin haaa(!)

…………….

90’ların başı 91 mi ne tam hatırlamıyorum.

Türkiye’de internet var mı yok mu yeni mi onu da tam hatırlamıyorum.

Hatırladığım belimizde bir çağrı cihazı vardı.

Sonradan da araba telefonları çıktı ortaya.

……………..

Neyse o günlerden zirve günlerine geldik.

Enver Ören abimizin dediğini başarabildik.

Sözünü ve isteğini yerde bırakmadık.

Türkiye’de TRT’sinden tüm özel ulusal yerel kanalların ekranlarına İHA logosunu çaktık.

Dünya ajansları ile dünyanın her yerinde savaşlardan, depremlere yangınlardan, asayiş olaylarına Dünya ekranlarına imza attık.

……………

Ama İstanbul’da iken artık şunu anlamıştım.

Yaşayarak görmüştüm.

Büyükler bir şey diyorsa er ya da geç oluyor.

İkincisi;

Israrcı ve inatlaşmayacak.

Yani direnmeyeceksin.

Zevk alacaksın.

Bak Uğur Özteke değişmem diye dirensen de değişmiştin ve teknolojiyi Türkiye standartların çok üzerinde Dünya ile birlikte biz de kullanıyorduk.

Yani “Değişmeyeni sistem dirense bile kendi içerisinde değiştiriyordu, siz bunun farkında bile olamıyordunuz. Sonunda da maddi ve manevi kazanıyordunuz” (!)

………………….

O günlerden bugünlere bende değişiyordum.

Lise yıllarında ki Üniversitede ki milli ve dini duygularından asla taviz vermeyen Uğur Özteke öyle bir değişiyordu ki kendim bile bunun farkında değildim.

……………

Burada bir nokta koyalım.

İş daha sıkıntılı yerlere gitmesin.

……………..

20’li yaşlardan 60’lı yaşlara geldiğimizde çok ama çok, kendimi bile zaman zaman tanıyamayacak kadar değişmiştim,

Bunda birebir yaşadığım ve yaptığımız haberlerin büyük etkisi vardı.

Bazılarından birkaç cümle ya da isim paylaşalım.

(Tarih sırasına göre değil aklıma geldikçe yazıyorum)

………….

Sivas Madımak.

Kardak adası.

Melih Gökçek (Ankara Büyükşehir belediye Başkanı)

Ezanın Türkçe okunması (Rahmetli Alparslan Türkeş- Rahmetli Nusret Demiral)

Rahmetli Necmettin Erbakan.

Rahmetli Özal.

Rahmetli Süleyman Demirel.

Rahmetli Mesut Yılmaz.

(Susurluk döneminin önemli olaylarından ANAP Genel Başkanı ve Başbakanlardan Mesut Yılmazın Macaristan’da yumruklanıp burnunun kırılması) 

Tansu Çiller.

Alaattin Çakıcı.

Mehmet Ağar (Dönemin Emniyet Genel Müdürü)

17 Ağustos 1999 Gölcük depremi

Susurluk Kazası.

Prof. Dr. Mahmut Esad Coşan Hoca efendinin Avustralya’da trafik kazasında hayatını kaybetmesi.

Recep Tayyip Erdoğan (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı) (Burada kulakları çınlasın ellerinden öptüğüm her gün her zaman dua ettiğim minnet çok büyük saygı duyduğum insan birlikte uzun yıllar çalıştığım TSK’dan emekli İHA’nın Genel Müdürü Hasan Erkut Saylan Bey)

…………………

Sonuçta ben çok ama çok değiştim.

Eşim beni tanımıyor yazıyorum …

Şaka yaptığımı sanıyorsunuz.

Ben kendimi tanıyamıyorum ben.

…………….

Gelelim günümüze.

Değişeceksiniz kardeşim değişeceksiniz.

Değişmeyeni değiştirirler.

Müslümanlık bana göre değişti.

Din hocalarımızdan, büyüklerimizden özür dilerim.

Benim ki kara cahil Müslümanlık.

Ama 50 yıl önceki Müslüman ile bugünkü Müslüman artık bir değil

Aynı kavramlar yok.

40 yıldır tanıdığım bildiğim varlıklı bir dostum geçen gün diyordu ki;

“Uğur abi çok hata yapmışız.

Bankaya girmemekle hata yapmışız.

Kredi almayacağız diye inat etmekle hata etmişiz.

Paramız pul oluyor.

Sermayeyiz eridi bitti.”

………………

Bir başka örnek.

20 yıl önce bana “Bankanın çatısının altından geçmek şöyle ….” Diyenler bugün yaptıkları yerleri bankalara satıyorlar.

Bunların hepsi Konya’da haaa.

Uzağa filan gitmiyorum.

………….

Hala Türklük diyenler…

Sizlerden de özür dilerim ama sizde değişeceksiniz.

Değişmek zorundasınız.

Yarın zevk alacaksınız.

Ne güzel söylemiş değerli eski Selçuk Üniversitesi hocalarımızdan, bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın Baş danışmanlarından eski vekilimiz Yasin Aktay hoca;

"20 yıl sonrası için bu nüfusun bize neler getirip neler götüreceği konusunda Ümit Özdağ'ın kafası algılayamaz bunu.

Bu iş biraz da sosyolojik bir iştir.

Türkiye'nin emme ve entegre etme kapasitesi çok çok güçlüdür.

Gerekirse bunlar Türkiye'nin parçası haline getirilir, Türkleştirilir, Türkiye'ye sadık bir kitle haline gelir."

……………

İşte bu kadar basit. Basit ve net. Net ve aşikar.

Niye Suriyelilere Afganlılara karşı bu kadar öfkeleniyorsunuz ki?

Zevk alın.

Hatta bugün benim gibi dede olanlar değil de genç babalar hala bu göçmenler konusunda kendilerince inatlaşıyorlarsa artık oturup Allah’a dua etsinler

“Oğlanları Suriyeli gelin getirmesin. Kızları Suriyeli damat getirmesin.”

Çünkü artık bütün mal mülk o Suriyelilere kalacak.

Konya’da şu anda bunun da örneği var ve yaşanıyor.

Hem de aileye bakıyorum her şey güllük gülistanlık.

Huzur var yahu.

Para var huzur var.

……………

Bendeniz yaşlı bunları laf olsun diye mi söylüyorum sanıyorsunuz.

Bakın son derece SA-Mİ-Mİ-YİM.

Gerçekçiyim.

Yazdıklarımı birebir de ispatlarım.

Tüm yazdıklarım delilli ispatlandı.

…………..

Bugün günlerden Cumartesi.

Bakın verdiğim sözü tuttum ve kimseyi kızdıracak üzecek şeyler yazmadım.

Keyif alın.

Yan gelin yatın.

Şöyle bol tereyağlı peynir börek ya da bol yağlı saç böreği hayali kurun.

Ağzımızın kenarlarından yağlar şöyle süzülüp sakallarımızın arasına akıversin. 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Ateşin gölgesi yoktur. O yüzden insanın içindeki yangını karşısındakiler göremez.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Otogar kavşağında dolmuşlar ikinci şeritte durup indi bindi yapmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.

                                                                                 

Yorumlar

  • yorum avatar
    Dağlı
    03-06-2023 21:05

    Uğur ozteke kusura bakma SAMIMI değilsin

  • yorum avatar
    Oguz Oguz
    03-06-2023 14:21

    Işıkcı, fenereci, tenekeci, merdivenci geçin bunları andersen, arife şekilcilik, tarif gerekmez. Eşek Mekke'ye gitmekle Hacı olamayacağı gibi, tekbirle, kulağa seslenmekle de mücahit olunmaz, bunun alt yapısı ve gelişimi onemlidir, dokuduğunuz mekik ve halkın sizi nasıl çağirdığıdır, onemli olan. Diğer yandan sığınmacı, mülteci ve kaçaklarla terör ve demografik yapının bozulması bir yana, aile ve beşeri hak ve hürriyetler bakımından mesele Suri, Afgan, Fas'lı eş, gelin değil, 21 yüzyılda medeni bir ulkede, bunların (insan) borsasının kurulmuş olması, aracılarından, sözleşmelerinden, malı mülkü toplayıp ayrılanlarından, kacanlardan bahsedilmesidir. Sindirenler devam etsin, belki onların cocuklarıda bir gün Meksika sınırından sıza, sıza Abd'yi ele gecirir. Kim bilir..

  • yorum avatar
    meczubun biri
    03-06-2023 12:59

    ne idik ne olacağız üzerinde durmam olacak olan olur olmayacaksa zaten olmaz.biz asıl ne zaman insan oluruz onu düşünmeliyiz. geçtim meşrebinizden milliyetinizden paranızdan sıfatınızdan gözünüzü seveyim insan olun insan.

  • yorum avatar
    ali fahri
    03-06-2023 12:19

    Hislerimize tercüman oluyorsun abim tebrik ederim.Yüreğine sağlık..

  • yorum avatar
    Oguz Oguz
    03-06-2023 11:09

    30 sene once ajansı kurup, günlük 50-60 ulkede aynı anda onlarca canlı yayınla, yüzlerce görsel ve yazılı metinle habercilik yaptınız. Size dogan güneş, bana batıyorsa artık ayrılık vakti gelmiştir der profesyoneller...şartlar insanı esneklestirebilir ama önemli olan çamura bulaşmadan, dik duruşla misyonu tamamlayıp, ( yeni başlangıçlar icin ) noktayı koymayı bilmektir. Altın her yerde altındır, çamura düşse paslanmaz, çürümez, eksilmez, değerini kaybetmez. Yıkarsınız temizlenir. Prens olup tüm istanbul, Abd sizin olsa ne olur. Tebrik ederim. Saygılarımla..

  • yorum avatar
    Kamil şeker
    03-06-2023 10:22

    Yalancısın. Hani yenge yazılarını okumuyordu. Kusura bakma ama gerçekten yalancısın.

  • yorum avatar
    selami
    03-06-2023 09:56

    suriyeliler zaten gitmiycek, ister sevelim, ister sevmeyelim... haklısın abi zevk almaya bakalım : )

  • yorum avatar
    Gülnihal
    03-06-2023 09:14

    Uğur ben senden korkmaya başladım

  • yorum avatar
    fıkri
    03-06-2023 07:20

    Tesekürler ugur abi. yazınız ülke ve konya gercegı bır durum degerlendırmesı olmuş.. bence siz konya nın yasayan hafızasınız Allah sıze ömürler versın...

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.