Konya
02 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.36
  • EURO
    34.77
  • ALTIN
    2395.3
  • BIST
    10208.65
  • BTC
    59086.54$

KONFOR ALANI

30 Ağustos 2023, Çarşamba 00:00

Konfor alanı, insanların kendini iyi hissettiği ve kendi için oluşturduğu alandır. Bu alan, sürprizler içermeyen, tanıdık simalar ve sadece kendi kontrolünde olan bir alandır.

Konfor alanı insanı uyuşturur, alıştıktan sonra da bağımlılık yapar ve bu alandan çıkmayı göze alamaz. İnsanı zayıf düşürür, hayallerinden uzaklaştırır.

Konfor alanını terk etmemek, insanların kendilerini geliştiremeyip, başarısız olmaları ve zorluklar karşısında yılmaları, yıkılmaları anlamına gelir.

Hayat, sadece konfor alanından ibaret değildir. Çünkü konfor alanı insanları pasivize eder, ilerlemesini ve karar vermesini geciktirir, hayatında yapması gereken değişiklikleri engeller ve yeniliklere kapalı olma, sürekli değişime direnme hali vardır.

Aslında, insanların bu konfor alanını terk edememelerinin en büyük nedeni, korkularıdır. Çünkü konfor alanının dışı, onlar için ürkütücüdür, tehlikeler ve belirsizlikler doludur.     

Tehlike ve belirsizlik, rahat hissedilen bu alandan ilk çıkıldığında korku yaşanmasına neden olur. İşte insanın, başarı ve hayatı anlama süreci, bu korku alanına girmesiyle başlar, hayatını anlamlandırmasını ve gerçeklerle yüzleşmesini sağlar.

Atacağı adım belirsizdir, sonuçlar belirsizdir. Ama konfor alanınızdan çıkana kadar da hayatınızı asla değiştiremezsiniz, değişim, sadece konfor alanınızın dışına çıkmanızla başlar. Tabii ki bu da, değişim ister, mücadele ister, özveri ister, rahatına engel olan engeller vardır, konfor alanı bunları yaşamasına engeldir ama sonucunda gelişim vardır. 

Konfor alanının dışında bireyler kendini güvensiz hissederler ve her an tetikte olurlar. İşte o yüzden sadece korku alanından çıkmayı başarabilen insanlar ilerleyebilmek için öğrenme ve gelişme alanına geçiş yapabilmektedir. Ve tüm ilerlemeler de konfor alanından çıkışla gerçekleşir.

Peki, insanın neden konfor alanının dışına çıkması gerekir?

Bunların başında insanın kendini tanıma fırsatı yakalayacağındandır. Gücü nedir, potansiyeli nedir, hayat kendisinden ne istiyor, o hayata ne verebilecek? Gerçek güç, enerji ve potansiyeli keşfetmek, konfor alanını terk etmekle başlar. Aksi durumda oluşan konfor alanı rahatlığı, kişinin ne potansiyelini, ne de gücünü göstermediği gibi gelişimini de sağlamaz.

Hayattan gerçek anlamda haz almasını engeller konfor alanı. Çünkü ortada bir emek yok, “bunu da başardım” diyebileceği bir haz yok, belirlenen hedef yok ve hayatının sonun da hep keşkeler var olacaktır. Resmin bütününü görmez ve sadece çizdiği kendi konfor alanında yaşamaya mahkûm olduğunu, başarıyı yakalamak için engelleri aşmanın ne demek olduğunu bile bilmez. İşte bu birkaç neden için bile, hayatın kendisine sunduğu nimetlerden habersiz olmamak için bu alanı terk etmesi gerekir.

En önemlisi de Sokrates’in dediği gibi, “hayatın kapanış kısmında kendini alkışlayabilmesi için” konfor alanı denilen rahatlığını bozması gerekir insanın.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.