Konya
05 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.34
  • EURO
    34.87
  • ALTIN
    2393.5
  • BIST
    10276.88
  • BTC
    63774.583$

İsrail’in Falında Arap Baharı mı Görünüyor?

30 Mart 2023, Perşembe 00:00

Geçtiğimiz aylarda İran’daki protestoları konuşuyorduk, bugünlerde de İsrail’deki protestoları. İsrail’de mevcut hükümetin yapmaya çalıştığı yargı reformuna yönelik protestolar aslında yeni değil. Ancak geçtiğimiz on günde protestoların genişlediği, güçlendiği, gençleştiği ve yayıldığı söylenebilir.

İsrail'de 1 Kasım'da yapılan genel seçimde ilk sırada yer alan Likud Partisi'nin lideri Binyamin Netanyahu, çetin koalisyon pazarlıkları sonrası yeni hükümeti kurdu.

Koalisyon, "İsrail'in tarihindeki en sağcı hükümet" olarak nitelendirildi.

Son seçimler öncesi İsrail’de siyasetin sağ ve sol eksende kutuplaştığı ve sağ eksendeki kutuplaşmanın Netanyahu’dan bile daha provokatif davranabilen figürleri siyasetin merkezine taşıdığı biliniyordu.

İsrail, tarihinin en ciddi iç krizlerinden biriyle karşı karşıya olduğu su götürmez bir gerçek. On binlerce kişi hükümetin yargı sisteminde yapılması planlanan değişiklikleri ve Başbakan Binyamin Netanyahu'nun bu değişikliklere karşı çıkan Savunma Bakanı Yoav Gallant’ı görevden almasını protesto ederken sendikalar genel grev çağrısı yaptı.

İsrail yargı reformu nedir?

Başkakan Netanyahu'nun yargıda söz sahibi olmak istemesinin ardından karşıtlar sokaklara döküldü. Eski İsrail Hava Kuvvetleri komutanı Eitan Ben-Eliahu, Başbakan'ın İsrail'de iç savaş ilan ettiğini duyurdu. Peki binlerce kişinin sokaklara dökülmesine neden olan İsrail yargı reformu nedir?

Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran, yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir "yargı reformu" planladıklarını duyurmuştu.

İsrail tarihinin en aşırı sağ koalisyonuna liderlik yapan Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclis'e devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.

Netanyahu hükümeti, açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkemenin, Meclis'in çıkardığı kanunları bozma yetkisinin büyük ölçüde elinden alınacağını belirtmişti.

Hükümetin yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi, İsrail içinde ve uluslararası alanda yoğun şekilde eleştirilmişti.

Hakkında yolsuzluk suçlamaları olan Netanyahu’nun bu kanun tasarısını kendi çıkarı için hazırladığı öne sürülüyor.

Halk çok kızgın

Başta Tel Aviv’deki Habima Meydanı olmak üzere 12 haftadır Hayfa, Batı Kudüs, Birüssebi ve Netanya gibi büyük kentler dahil ülke çapında onlarca noktada gerçekleştirilen gösterilere on binlerce İsrailli katılıyor.

İsrail’in Kanal 12 televizyonu, ülke genelinde 600 binden fazla İsraillinin gösterilere katıldığının tahmin edildiğini aktardı.

Gallant’ın görevden alınması sonrası protestocular, Netanyahu’nun Kudüs’teki konutunun önündeki barikatları yıktı. Tel-Aviv’de de otoyollar trafiğe kapatıldı. Protestocular, Başbakan Netanyahu’ya ülkedeki lakabıyla seslenerek, “Bibi istifa et!” sloganları attı.

İsrail’de protestolara neden olan tartışmalı yargı reformuna yönelik protestolar haftalardır devam ediyor.

İsrail üniversiteleri de yargı düzenlemesine karşı süresiz greve gitme kararı aldı.

Protestocular, Netanyahu’yu bir diktatör gibi davranmakla ve İsrail’in güvenliğine zarar vermekle suçluyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun oğlu Yair Netanyahu, ülkedeki protestoları ABD'nin finanse ettiğini iddia etti.

Nitelikli Yönetim Hareketi’nin ABD’den aldığı fona değinen haberini alıntılayan Yair Netanyahu, "İsrail'deki protestoların arkasında ABD Dışişleri Bakanlığı var. Amaçları Netanyahu'yu devirmek ve İranlılarla anlaşma yapmak." ifadelerini kullanmıştı.

Söz konusu hareketin de İsrail'deki kitlesel protestolara destek verdiği biliniyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun oğlu Yair Netanyahu’nun İsrail'deki protestolarının ABD tarafından fonlandığı iddiasını reddetti.

İsrailli Arap Milletvekili Ahmed Tibi, hükümetin tartışmalı "yargı reformu"nun siyasi krize dönüşmesi ve ülke genelinde protestolara yol açmasını "Arap Baharı" adı verilen sürece benzeterek, "Halk rejimin düşmesini istiyor" sloganını paylaştı.

İsrail’in yakın müttefikleri de İsrail’deki aşırı sağ eğilimden oldukça rahatsız. Zaten Demokrat Biden ile Netanyahu arasında soğuk rüzgarlar estiği biliniyordu. Son yapılan hamle de ikili arasındaki mesafeyi bir hayli artırmışa benziyor. Öte yandan Netanyahu hükümeti son yargı hamlesi ile sadece dışarıda değil, içeride kurduğu sağcı koalisyonda da sıkıntılar yaşayacağa benziyor.

Binlerce insanı sokağa döken politikaları ve koalisyon içerisinde yaşanan görüş ayrılıkları nedeniyle İsrail’de seçimlerin çok uzak olmadığı konuşuluyor.

Artan eylemlerin ardından İsrail Başbakanı Netanyahu, ülke çapında kitlesel protestolara ve grevlere neden olan yargı düzenlemesini ertelediğini duyurdu

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.