Konya
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.9
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63025.689$

İLKELLİĞİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ

16 Kasım 2020, Pazartesi 08:38

Vaka sayıları hızla artıyor.

Ülkeyi yönetenler uyarı üstüne uyarı yaparken, diğer taraftan da yeni önlemler alıyor mecburen.

81 il il’de 65 yaş üstü vatandaşlara  sokağa çıkma sınırlaması getirildi.

65 yaş üstü vatandaşlarımız  gün içinde saat 10.00- 16.00 arasında sokağa çıkabilecek.

Bu karardan sonra çarşı fena karıştı:  Vay sen bunu nasıl yaparsın? Yancıların tahrik etmesiyle olay özgürlüklerin sınırlanmasına ve 65 yaş üstü vatandaşların “Günah keçisi” benzetilmesine kadar gitti.

Bu konuda haksızlık etmiş olmayalım.

Sokağa çıkmalarına sınırlama getirilen 65 yaş üstü vatandaşlarımızın  şikayet ve serzenişlerinde fazla haksız olmadıkları bilinmeli. Ama olayın muhaliflerin kaşıması ile özgürlüklerin sınırlanması noktasına taşınmış olmasını doğru bulmuyoruz.  65 yaş üzerinden iktidara yeni muhalif kanallar açma çabasını ahlaki bir davranış olarak görmüyoruz.  Ayrıca bu yaş grubundaki insanların bunu fırsat bilenler tarafından istismar edildiğini düşünüyoruz.

Haksızlık konusuna gelince..

Doğru.. 65 yaş üstü vatandaşlara  haksızlık yapılıyor mu, yapılıyor..

Herhangi bir işi olmayanlar dışında 65 yaş üstü vatandaşların sokağa çıkmalarına sınırlama getirldi.

İyi de bu insanların evinden her gün  en az 1-2 kişi çalışmak için dışarıya çıkmak zorunda.. Bu insanlar akşam evlerine dönünce şayet virüs kapmışlarsa, evde kalan büyüklerine bulaştırmayacaklarına  dair bir  garanti mi var?  Böyle bir güvenceden söz etmek mümkün mü?

Sonra okula giden çocuklar var.

Aynı çatı altında yaşayan ve okula giden torunlar var.

Servis araçları ya da toplu taşıma araçları kullanarak okula giden  çocuklar, torunlar akşam evlerine dönüyor. Aile büyükleri ile oturup yemek yiyor. Sohbet ediyor. Bu çocuklar dışarda kaldıkları süre içerisinde virüs kapmışsa  başta 65 yaş üstü büyükleri olmak üzere, ev halkına virüs bulaşmayacağına dair bir garanti mi var?

Olamaz böyle bir garanti..

Demem o ki; sokağa çıkmalarına sınırlama getirilen vatandaşların şikayetlerinde haklı oldukları noktalar var. Bizim itirazımız onların bu mağduriyetinden fayda bekleyen çevrelerin olması ve olayın başka noktalara çekilmeye çalışılmasıdır.

81 il’de alınan bir önlemde kalabalıkların yoğun olduğu açık alanlarda  sigara içilmesinin yasaklanması.

Peki neden?

Sigara dumanı virüsün bulaşma riskini artırıyor.

Kim söylüyor bunu?

Sigara içmeyen insanlar değil, bilim insanları söylüyor.

Bu ses eksozdan çıkmıyor. Bilim insanlarının ağzından çıkıyor. Eksozdan çıksa önemi yok. Koklayın hatta üstüne üstlük içinize çekin, çekebildiğiniz kadar. Sonuçta çıkan gaz kendi gazınız.Ama sigara dumanı öyle değil. Yanınızda oturan, yanınızdana geçen insanlara elinizdeki sigaranın dumanıyla birlikte virüste üflemiş oluyorsunuz.

Ayrıca açık alanlarda sigara içimek için maskeler çıkartılıyor. Çıkartılan maskeler çene altına indiriliyor ya da tamamen çıkartılarak kol ve bacaklara geçiriliyor. Eh.. İşte o anda yanınızda bulunanlar virüslüyse hapı yutuyorsunuz. Şayet yanınızdakiler değilde siz virüslüyseniz o zamanda yanınızda bulunanlar ya da yakınınızdan geçenler “Hop” virüsü kapıyor. Virüs burun deliklerinizden anında giriyor.

Devletin son günlerde 81 il’de aldığı iki önlemden birisi olan  kalabalık açık alanlarda sigara içme yasağı tartışmasız çok önde ve önemli..

Önemli olmasına önemli ama..

Halkımız sigara yasağına uyacak mı?

Yasağı getiren devlet şehirlerin açık ve kalabalrın alanlarında gereken takip ve kontrolü yapabilecek mi?

İnanın çok zor.

Dokuz aydır maske kullanmayı, mesafe koymayı doğru dürüst öğrenemeyen halkımızın sigara yasağına uyması neredeyse imkansız gibi bir şey. Ayrıca devlet de bu konuda başarılı olamadı.

Neden?

 Birincisi  halkın önemli bir kesiminin duyarsızlığı ve sorumsuz davranışları.

İkincisi yasak kararı karşısında yaptırımların zayıf olması.. Caydırıcı boyutta olmaması.

Dolayısıyla  yapılması gereken yasakları ihlal edenlere karşı mevcut yaptırımların gözden geçirilmesi ve daha ağır yaptırımların, cezaların acilen gündeme getirilmesi ve uygulanmasıdır. Aksi takdirde vakalar ne kadar artarsa artsın halk bildiğini okumaktan vazgeçecek gibi  görünmüyor.

Korona vakaları alının önlemlere rağmen neye artıyor dersiniz?

Bunun çeşili sebepleri var.

En başta halkımız aylardır ısrarla söylenen maske, mesafe ve hijyene gerekli ilgiyi göstermedi ve göstermemek için de  direniyor ve inat ediyor. Maske kullananların oranı yüzde 60’ın üstüne çıkabilmiş değil. Adamın ağzında maske yok ve pişkin pişkin sırıtıyor. Bu manzaraları sokaklarda da, işyerlerinde de görebiliyorsunuz. Aynı şekilde sosyal mesadede  gün geçtikçe daralmaya başladı.

Yaptırımlar ağır, farklı ve anında uygulanabilir olsaydı bunlar olabilir miydi?

Söyleyelim.. Olmazdı.

Bir insana bir fikri kabul  ettirebilmenin üç aşaması var.

İkna, korkutma, zorlama.

Devletimiz, bilim adamları veduyarlı vatandaşlar korona tehlikesine karşı aylardır halkımızı uyarıyor ve  ve alınana önlemlere uymayanları  ikna etmeye çalışıyor. Ama ikna olmayan bir çoğunluk var. O zaman diğer seçenekleri gündeme getirmek ve  acilen hayata geçirmek gerekiyor. Yani korkutma ve zorlama seçenekleri.

Bakınız Sağlık Bakanı Dr.Fahrettin Koca, “önlemlere uyulmaması halinde önümüzdeki günlerde bir çok kişi  kovid olacak” açıklamasında bulundu. Bakan bey büyük bir felaketin  haberini vermiş oldu bu açıklamasıyla.

Bazı illerimizde valiler artan vakalar karşısında vatandaşa  “Yalvarıyorum. Ne olur zorunlu olmadıkça sokağa çıkmayın” demeye başladı.

Çok sayıda bilim adamı da  benzer açıkmalar ve uyarılar yapıyor.

Halkımızın  önemli bir kesimi  gözleri kapalı, kulakları tıkalı bir şekildeartan hayatını sürdürüyor.  Bu sorumsuzluk yalnız onların sağlığını değil, halk sağlığını da  tehdit ediyor ve tehlikeye atıyor. Demem o ki; bu lakaytlıkla alınan önlemler yeterli olmayacak.Maske ve mesafede olmadığı gibi özellikle sigarada da olmayacak. Hatta sigara satışlarında artış olursa buna şaşırmamak lazım.24 saat takip, kontröl ve anında ceza  imkansız olduğu için sigara  virüse yardım ve yataklık etmeye devam edecektir.

İlkenliğin dayanılmaz hafifliği koronayı  şımartıyor ve korona  sorumsuz insanlardan cesaret  alarak can alıyor, sağlık sistemini ve ülke ekonomisini çökertiyor.

Daha başka şeyler yapmak lazım.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.