Konya
05 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.34
  • EURO
    34.87
  • ALTIN
    2393.5
  • BIST
    10276.88
  • BTC
    64036.976$

İkinci El’de Selçuklu Belediyesi Rüzgârı

05 Aralık 2023, Salı 00:01
Hızlı ve radikal dönüşümlerin peş peşe geldiği olağanüstü bir çağda yaşıyoruz. İklim krizi, kaynak ihtiyacı, göçler, teknolojik gelişmeler, dijitalleşme, salgın hastalıklar derken her sabah kabarık bir gündeme uyanıyoruz.
Bugün etkilerine açık bir şekilde maruz kaldığımız ve artık kriz boyutunda değerlendirmekte olduğumuz küresel çevre felaketleri ile ilgili haberleri her gün gazetelerden ve televizyonlardan izliyoruz.
Yüksek sera gazı emisyonlarının neden olduğu küresel ısınma ve iklim değişikliği, biyoçeşitliliğin bozulması / azalması, ozon tabakasının incelmesi; toprak, su ve hava kirliliği, okyanusların asitlilik oranının artması vb gibi birçok küresel sorun bugünümüzü ve geleceğimizi açıkça tehdit ediyor.
Eğer acil bir şekilde önlem alınmazsa gelecek nesillerin bu sorunların doğurduğu sonuçlardan çok daha fazla etkileneceği apaçık bir şekilde ortada duruyor.
Yaşanan her gelişme geleceğe dair kaygıları derinleştiriyor, fakat diğer taraftan eşit, adil ve sürdürülebilir bir yaşama ulaşma arzusu da günden güne artıyor.
Sürdürülebilir yaşam, yeryüzünün kısıtlı kaynaklarını şahsi kullanım oranınızı azaltmak için daha çevre dostu bir yaşam sürdürmek üzere birtakım değişiklikler yapma fikridir. Alternatif ürünler, ulaşım ve enerji tüketimi sayesinde, ayrıca beslenme tarzınızda yapacağınız değişikliklerle çevre dostu bir şekilde yaşamak bireysel karbon ayak izimizi azaltabilir ve gezegenimizi korumamıza yardımcı olabiliriz.
Sürdürülebilirlik, kuşkusuz ki son 20 yılın en çok kullanılan kavramlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Diğer bir deyişle; “Sürdürülebilir şehir”, “sürdürülebilir ekonomi”, “sürdürülebilir işletme”, “sürdürülebilir kaynak yönetimi”, “sürdürülebilir moda” içerisinde bulunduğumuz dönemde en sık karşılaştığımız kavramlar arasında yer alıyor.
Sürdürülebilirlik, gelecek nesillere her alanda kendi kendilerine yetebilecekleri bir dünya bırakmanın taahhüdü ve girişimidir. Bu bağlamda, sosyal, etik, politik, çevresel, teknolojik, kültürel, ekonomik ve daha birçok başlık altında yürütülen bir süreç olarak ele alınabilir
Bütün canlılar doğa içerisinde birbirleriyle etkileşim halindedir. Ekolojik denge içerisinde birbirlerine bağlıdır. Ekolojik olarak zarar gören doğa, ekonomik ve sosyal koşullarda zarar sağlar. Bir bölümde çıkan zarar diğer bölümde de bağlantılı olarak zarar oluşmasını sağlar. Bireyin doğal çevreyi yok etme etkisi, doğal çevrenin kendini iyileştirme hızına baskın çıkmıştır. Bu noktada da ekolojik sistemin dengesini bozmadan hareket etme gereksinimi doğmuştur.
Özellikle son yıllarda çevre dostu uygulamaların önem kazandığına tanık oluyoruz. İklim politikalarının konuşulduğu zirve toplantılarında uluslararası anlaşmalar imzalanıyor. İş süreçlerini ekolojik denge ile uyumlu olacak şekilde düzenleyen şirketlerin sayısı giderek artıyor.
Karbon emisyonunun azaltılması, sıfır atık, yenilenebilir kaynak kullanımı gibi çevresel hedefler hız kazanıyor.
Tüketim çılgınlığının önüne geçmek ve toplumlara sürdürülebilir bir çevrede yaşamanın önemini benimsetmek adına ikinci el pazarları giderek önem kazanıyor.
İkinci el doğayı koruyor
İkinci el ürünler ilk sahibinin elden çıkardığı, adı üzerinde, ikinci veya sonraki sahipleri tarafından kullanılması maksadıyla, yeni ürünlerden farklı yöntemlerle ve yerlerde sunularak veya satılarak tüketimi devam ettirilen ürünlerdir.
Tarihsel gelişimine bakıldığında ikinci el tüketimin Avrupa ve Amerika’da çok uzun yıllardır varlık gösterdiğini söylemek mümkün. Avrupa’nın neredeyse tüm ülkelerinde oldukça yaygın olarak görülen 2. El pazarlarına toplumun her kesiminden insanlar gidiyor ve maddi durumu iyi olmasına rağmen pazara gelip ikinci el eşya alanlar bunu bir gurur vesilesi görmüyorlar ve belki de zenginliğini bu tür tasarruflara borçlular.
Türkiye’de ikinci el kıyafet ve eşya satın alma alışkanlığı yeni yeni gelişmeye başlıyor. Genelde ikinci el, ekonomik sebeplerle tercih edilen bir alışveriş biçimi olarak görülüyor
ThredUp’ın araştırmasına göre, “sürdürülebilirlik” ve “Z kuşağının” da etkisiyle ikinci el pazarın büyüklüğü 30 milyar dolara ulaştı. Aynı araştırmaya göre, sektör yıllık yüzde 18 büyüme temposuyla 2024’e kadar performansını koruyacak.
Çevre ve sıfır atık çalışmalarıyla öncü olan Selçuklu Belediyemiz tarafından, “Gelin tüketim çılgınlığına bir son verelim” mottosuyla 2. EL PAZARI açılıyor. Evdeki eskiler görücüye çıkıyor.
Selçuklu 2. El Pazarı, her ayın ilk çarşambası Yazır Kapalı Pazar Alanında!
Aldığınız her yeni eşyanın çevre için yeni bir kirlilik olduğunu biliyor musunuz?
İhtiyaç olup olmadığına bakmadan alınan her bir eşya hem ekonomimize hem çevreye zarar veriyor.
Sürdürdüğü çevreci projelerle başarılı işlere imza atan Selçuklu Belediyemizin açacağı 2. El pazarına toplumun her kesimini katılmaya davet ediyorum. Özellikle Konya’da ön plana çıkan ve kamuoyunun yakından tanıdığı insanların katılması topluma verilecek mesaj açısından oldukça önemli olacak.
İsrafın önlenmesi, kaynakların verimli kullanılması, atık miktarının azaltılması, atıkların ayrı toplanarak geri dönüştürülebilir atıkların ekonomiye geri kazandırılması konusunda ülkemizin öncü belediyelerinden biri olan Selçuklu Belediyemizi ve Değerli Başkanımız Ahmet PEKYATIRMACI’ yı canı gönülden tebrik ediyorum.
6 Aralık Çarşamba günü ilki gerçekleşecek olan “Selçuklu 2. EL PAZARI” na tüm hemşerilerimizi bekliyoruz.

Yorumlar

  • yorum avatar
    Özlem Tekelioğlu
    05-12-2023 22:17

    Çok güzel bir yazı olmuş, kaleminize sağlık.

  • yorum avatar
    Yalaka
    05-12-2023 10:11

    Ya bırakın seçim yaklaştı ya yalakalık yapmayın. Belediyenin görevi mi 2.el pazar açmak. Belediye önce asli görevlerini yapsın. 5 sene de ne yaptılar şu memlekete

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.