Konya
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63976.378$

İbadetten Maksat Güzel İnsan Olmaktır

11 Ocak 2021, Pazartesi 08:40

Yüce Allah insanı boş yere yaratmadığı gibi başıboş da bırakmamıştır. Onu bir takım ibadetlerle yükümlü kılmıştır. İbadetten gaye Allah’a kulluk, maksat ise,  iyi bir insan, mükemmel bir insan ortaya çıkarmak; elinden ve dilinden insanların zarar görmediği bir insanı yetiştirmektir.

 İslâm’a göre, insanın yaradılış amacı sadece Allah’a ibadet etmektir. İbadet, Allah'a ta'zim ve saygı göstermek, emirlerine itaat etmek demektir. Yaratıcımız Cenâb-ı Allah şöyle buyuruyor: “Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yaratttım.” (ez-Zariyat, 56) “O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir; öyleyse O’na ibadet et ve bu ibadette sabırlı ol. Hiç O’na benzeyen bir şey bilir misin? İnsan, ‘Ben öldüğümde mi diriltileceğim?’ der. Bir insan kendisi önceden bir şey değilken onu yaratmış olduğumuzu hatırlamaz mı?” (Meryem Sûresi, 66-67)                            

İbadet, saygı ve itaatin en yüksek derecesidir. Böyle bir saygı yalnız  Cenâb-ı Hakk’a yapılır, bütün varlığımızı kendisine borçlu olduğumuz Allah'ın, biz kulları üzerindeki hakkıdır. Nitekim İmam-ı Gazâli: “Kaliteli Müslümanlık salt namaz ve oruçla değil, ahlâki değerlerin temsilinde ortaya çıkar” der.

İbadette bizim için maddi ve manevi pek çok faydalar olduğu bir gerçektir. Yani insanın niyeti Allah rızâsını kazanmak olduktan sonra yaptığı en küçük şey bile sadaka ve iyilik olmaktadır. Hatta mü’min kardeşine tebessüm etmesi bile…

 Allah Teâlâ bizim ibadetimize muhtaç değildir, fakat bizim ibadete ihtiyacımız vardır. İbadetin faydası da bize aittir. Ancak, ibadette sabırlı olmak ve az da olsa devamlı yapmak esastır.

Yeryüzünün her tarafı ibadet mekânıdır. İbadet etmek için, günlük meşgaleleri bir kenara bırakarak bir yere kapanmak gerekmez. Ömür sermayesinin kıymetini bilen kimse, zamanını israf etmemeli ve her dakikasını hayırlı amellerle değerlendirmelidir.  İnsan her an ve her yerde ibadet hâlinde olabilir.

Peygamberimiz (s.a.v.) her konuda olduğu gibi, bu konuda da bizler için en güzel örnektir. Enes (r.a.) şöyle anlatır: "Peygamber (s.a.v.) 'in eşlerinin evine üç kimse gelip, Peygamberimizin ibadetini sordular. Kendilerine durum anlatılınca, kendi ibadetlerini azımsadılar ve: “Peygamberin yanında biz neyiz? Onun geçmiş ve gelecek günahları bağışlanmıştır”, dediler. Bunlardan birisi:

-“Ben, yaşadığım müddetçe, bütün gece namaz kılacağım” dedi. Diğeri:

 -“Ömrüm boyunca oruç tutacağım”dedi. Üçüncüsü de:

-“Kadınlardan uzak kalacağım ve hiçbir zaman evlenmeyeceğim” dedi. Sonra Peygamber (s.a.v.)  bunların yanına geldi. Onlara:

-"Şöyle şöyle diyenler siz misiniz? Dikkat ediniz! Allah'a yemin ederim ki, Allah'tan en ziyade korkanınız ve O'na karşı gelmekten en ziyade sakınanınız benim. Böyle iken ben bazen oruç tutuyorum, bazen de tutmuyorum. Namaz kılıyorum, uyuyorum ve kadınlarla evleniyorum. Benim sünnetim işte budur. Kim, benim sünnetimden yüz çevirirse, o kimse benden değildir" dedi.(Buharî, Nikâh 1; Müslim Nikâh:5; Riyazu’s-Salihîn; C..l, 5h.l7 Sh.143. )

Hz. Aişe'nin rivayet ettiği, Sevgili Peygamberimizin şu hadisini hiçbir zaman hatırdan çıkarmamalıyız: "Bir gün Rasulüllah Efendimize: “Ey Allah'ın Rasûlü hangi ibadet Allah katında daha sevimli ve makbuldür”? diye soruldu. 0 da: "Az olsa bile, en devamlı olanıdır." buyurdu.(Tecrîd-i Sarih Tercemesi; C.12, Sh.191-192 H.No:2030. )                                                                      

Cenâb-ı Hak, kullarına karşı çok lütufkârdır. Bu sebeple onların işlerini dâimâ kolaylaştırır ve hatalarını da devamlı affeder. Bize düşen son nefesimize kadar imanımıza sadakat göstermek ve Rabbimize verdiğimiz kulluk sözüne sahip çıkmaktır. Sâlih ameller işleyenler dünya mutluluğunu elde ettikleri gibi ahiret mutluluğu olan cenneti de elde edeceklerdir.

Sevgili Peygamberimiz’in şu hadis-i şerifiyle yazımızı bitirelim: “Siz bana altı şey hususunda garanti verin, ben de size cennetin garantisini vereyim: Konuştuğunuzda doğru söyleyin. Söz verdiğinizde sözünüzü tutun. Size bir şey emanet edildiğinde ona riayet edin. İffet ve haysiyetinizi koruyun. Gözlerinizi haramdan sakının. Elinizi kötülüklere uzatmayın.”(İbn Hanbel, V, 323.)  Gönülden Muhabbetlerimle…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.