Konya
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    62827.550$

Hoşgörülü ve Affedici Olmak

15 Haziran 2020, Pazartesi 08:57

İnsanların bir arada huzurlu yaşamaları, insanların birbirini sevmesine, birbirine güvenmesine ve birbirine karşı hoşgörülü davranmasına bağlıdır. İnsanı yaratan, nimetlerle buluşturan, koruyan, bağışlayan ve rahmetiyle kuşatan Rabbimiz, hangimizin daha iyi işler yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır.(Mülk, 67/2.)

En son ve en kâmil olan Yüce dinimiz İslâm, iman, ibadet ve ahlâk kurallarıyla bir bütün halinde riayet edildiği zaman kişiyi dünyada ve ahrette istenilen sonucundan mutlu olunacağı bir hayata kavuşturacaktır. Cenâb-ı Hak, kullarına karşı çok merhametli ve lütufkârdır. Bu sebeple onların işlerini dâimâ kolaylaştırır ve hatalarını da devamlı affeder. Kulları kendisine samimiyetle yöneldiğinde onların azını çoğa sayıp karşılığını fazlasıyla verir.

Cenâb-ı Hakkın biz kulları için en büyük lütuflarından biriside kullarının hata ve günahlarını afv-u mağfiret etmesidir ki Afv kelimesi sözlükte, silip yok etmek, demektir. Bir iyilik yolculuğunda olan insanoğlu, bu dünyaya iyi işler yapmak, inancının gereği merhametli olmak ve yaratılan her canlıya Yaratandan ötürü sevgi ve şefkatle davranmalıdır. Çünkü iyilik, yaratılışın temel gayesidir.

İnsanın sağlıklı bir şekilde varlığını idame ettirebilmesi için toplum hayatına ihtiyacı vardır. Çünkü biz insanız. Sevinçlerimizi paylaşmakla çoğaltır, üzüntülerimiz paylaşmakla azaltırız. İnsanın mutluluğu ve huzuru ise toplumun huzur ve mutluluğuna bağlıdır. Mükemmel bir imana sahip olabilmek için birbirimizi sevip saymalıyız. Zira kin ve nefretle İslâm kardeşliğini yaşayamayız.

 “(Ey Muhammed) Af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.”(A’raf, 199.)

Ayet-i kerimesi nazil olduğu zaman Peygamberimiz kendisine vahiy getiren Cebrail (a.s.)’a sordu: “Bu ne demektir.” Cebrail (a.s):“Allah Tealâ, sana haksızlık edeni bağışlamanı, sana vermeyene vermeni ve seninle ilgisini kesenlerle ilgilenmeni emrediyor” dedi.(Alusi, Ruhu'I-Maâni, c. 9, s.147.)

 

İslâm, insanların birbirlerine kardeşçe davranmalarını, aralarında derin bir muhabbetin olmasını ister ve bu durum îmânın kemâle erişmesi için şarttır. Çünkü İslâm dini birlik ve beraberliğe çok büyük önem verdiği için, getirilen ilkelerin amacı toplum faydasınadır.

Affetmek ve hoş görmek insana asla bir şey kaybettirmez, bilakis Allah katında ve aklıselim olan insanların nazarında değerini arttırır. Peygamberimiz buyuruyor ki: “…Af sebebiyle Allah bir kulun ancak şerefini artırır. Bir kimse Allah için tevazu gösterirse Allah onu yükseltir.”(Müslim, Birr, 19.)

 

Bir hadis-i kudsi de ise şöyle buyrulmaktadır: “Erdemliliklerin en üstünü, seninle ilişkisini keseni, senin arayıp sorman, seni mahrum bırakana senin ihsanda bulunman ve sana haksızlık edeni senin affetmendir.” (Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 438.)

Allah Resûlüne birisi ağlayarak gelip: "Ya Resûlallah çok büyük günah işledim” der. Peygamberimiz: "Dünyadan büyük mü?" buyurur. O kişi “evet” der. Resûl: "Semadan büyük mü?" buyurur. Adam “evet” der. "arştan büyük mü?" buyurup “evet” cevabını alınca Resûl-i Ekrem: "Rabbim benim rahmetim her şeyi kuşattı.(A’raf Sûresi, 156.) buyurur.

 Senin günahın onun rahmetinden de büyük mü?" diyerek her türlü günahın affedileceğini müjdeler. Fakat bazı kaynaklarda kul hakkı bunlardan hariç tutulmuştur.       

Rabbimiz şöyle buyurur: "Ancak tövbe ve iman edip iyi davranışta bulunanlar başkadır. Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.” (Furkân Sûresi, 70.) Bu ayetten anlaşıldığına göre, günahına samimiyetle tövbe eden, bir daha aynı günaha dönmeyen kişilerin günahının affedileceği gibi, bu günah ve hataların sevap ve haseneye dönüşeceği bildirmektedir.                         

Mevlânâ Hazretlerinin güzel bir teşbihi ile yazımızı bitirelim. "Sema ağlar (yağmur yağar) yeryüzünde envai çeşit nebat biter. Çocuk ağlar anne memesinden kendine rızık yani süt iner, istediğine nail olur. Kişide tövbe ederken istediğine nail olmak yani tövbesinin kabul olmasını isterse, ağlaması gözyaşı dökmesi gerekir.” Gönülden Muhabbetlerimle

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.