Konya
02 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.39
  • EURO
    34.73
  • ALTIN
    2398.0
  • BIST
    10207.61
  • BTC
    59200.5$

HAYAT BİZE VURDU BE ABİ!

31 Ağustos 2022, Çarşamba 00:00

Bir hata yaptığınız zaman hataya başınızı çevirir lanet mi okursunuz, yoksa hatayı analiz etmek için yaptığınızı sorgulayıp tekrar mı odaklanırsınız? İşte başarı ve başarısızlık için bütün mesele o anda gösterdiğiniz tepkiye bağlı. Sakın yaptığınız hatada başkalarına acıtasyon görüntüsü vermeyin. Eğer böyle davranızsanız, insanların size acıdığını zannedersiniz ama bu davranışınız, sizin kınanmanıza yol açar.

Eğer hatalarınızdan ders almazsanız, “hayat bize vurdu be abi, her seferinde ters köşe yaptı” diye sızlanmaya başlarsınız. Hayatın işi gücü yok senle uğraşıyor öyle mi? Oysa hayatın vurduğu falan yok, hayatın da bundan hiç haberi yok, bilesin. Hayat insanla uğraşacak bir mekanizma değil. Hayat, basit mekanizmalarla donatılmıştır. Her şeyin bir karşılığı vardır. Karşılığını ödediğin şeyi alabiliyorsun. Elinizde 50 kuruş var ve o para sadece bir çiklet almaya yetiyor ama siz, o 50 kuruşla 500 liralık bir mala talip oluyorsunuz. İşte orada problem doğuyor ve o zaman bu mekanizma da size bloke koyuyor, siz de bu bloke karşısında hayatın size vurduğunu zannediyorsunuz. Ama siz karşılığı olmayan şeye talip olduğunuzu gözardı ediyorsunuz veya zamanla çalışarak elde etmeniz gereken şeyin bir anda olup bitmesini istiyorsunuz.

Unutmayın, hayat karşılığını verdiğiniz her şeyi size bolca veriyor. Hayat bonkör, sadece siz sınırlarınızı bilin ve karşılığını vermediğiniz şeyi istemeyin. Hayatın kurallarını öğrenin, kimse hayatı anasından doğduğunda öğrenmiyor, hatalarla, hayata meydan okuyarak değil, hatalardan ders alarak, bedel ödeyerek, öğrenerek hayatla bir iletişim haline geçersiniz. Çünkü hayat, yanlış yaptığınız şeylerden bedel ödeterek bir süre sonra doğruyu yapmayı öğretiyor.

En büyük hatalarımızdan biri de, insanın vermeden almak düşüncesi. Mesela bir ortama girdiğimiz zaman “kimse bana gülümsemiyor, kimse farkımda değil” diye alınganlık yapıyoruz. Peki, biz ne yapıyoruz? Biz neden gülümsemiyor, neden surat asarak, alınganlık yaparak selamlaşmayı, gülümsemeyi ilk önce başkalarından bekliyoruz, biz neden pozitif bir enerji yaymıyoruz girdiğimiz ortama ve insanlara? Neden bu selamlaşma ve iletişim kurma yolunu biz seçmiyoruz? Belki onlar da sizden bunu bekliyor, aynı sizin gibi ilk adımın atılmasını umud ediyorlardır.

Maalesef bizim bu davranış şeklimiz, sosyal hayattaki en büyük eksikliğimiz, kendimizi önemli görmeyi, nasıl olduğumuzdan çok, nasıl görünmeyi ön plana çıkartıyor olmamızdan kaynaklanıyor ve ilk önce insanların bize teveccüh göstermesini ön plana alıyoruz.

Hatanızdan ders alarak daha iyisini yapmak için inatçı olun, girişimci olun, azimli olun ve başınız dik olarak tekrar deneyin. Aslında en büyük hatamız, yaşamak yerine kim daha önemli yarışına giriyor olmamızdır. Bizim insanları fark etmemiz değil, insanların bizi fark etmesini istiyor olmamız. Siz, kimseden daha önemli değilsiniz, hiç kimse de sizden daha önemli değildir.

İnsan, yaşarken hayatın sunduklarına karşılık bütün algılarını açmalı. Gözün, kulağın, beynin, aklın, her şeye temas edecek. Ne insanları, ne de hayatı yargılamayacaksın, her şeyden bir şeyler öğrenmeye çalışacak, ilk adımı sen atacaksın. İyi bir öğrenci olacaksın, iyi bir öğrenci olarak ölmeyi tercih edeceksin. Eğer öğrenciliği bırakır, kendinizi mezun oldum zannederseniz, hayatınız, mücadeleniz bitmiş, hayatla ve insanlarla iletişimi koparmışsınız demektir. Mücadeleniz bitince de, hayat karşısında yenilmeye mahkûm olursunuz.

Ne zaman öleceğinizi bilmediğiniz bir periyot vardır ve siz de bu periyodu iyi kullanmak zorundasınız. Final ve mezuniyet periyoduyla uğraşmayı bırakın, süreçle uğraşın, süreçte var olmaya çalışın. Özgüvene sahip olun, bilginizi, birikiminizi ve zekânızı, çalışmayla, hayatın zorlukları karşısında her şeyinizi ortaya koymaya çalışın. Zaten periyodun sonu ölümdür, işte o zaman hayatla mücadeleniz bitecek ve mezun olacaksınız.  Rahat olun, kendinizi kasmayın, bir parça da olsa hayatın akışına kendinizi bırakarak düşünmeye çalışın, çünkü hayatı yenemezsiniz, bu dünyadan da canlı çıkan ve hayatı yenen kimse olmamıştır. Finalde kaybeden siz olacaksınız ama içinizdeki çocuğu da kaybetmeden mezun olmaya çalışın.

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.