Konya
28 Nisan, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63809.241$

HASTANELER DOLU, ACİLDE BOŞ YATAK YOK, İNSANLAR KIRILIYOR HAYIRDIR BUNUN ADI NE Kİ?

03 Ekim 2023, Salı 00:00

Bugün yazımız için nereden hangisinden başlayalım diye notlarıma bakarken birden OĞUZ OĞUZ abimizin yazdıklarını gördüm.

O yüzden hemen sağlık meselesine dokunmak istiyorum.

Biliyorsunuz mevsim DÜĞÜN NİŞAN mevsimi

Her akşam bir kına, çetnevir, nişan, eğlence var

Cuma akşamından başlayarak pazar akşamına kadar düğünlerin, pilavların, nikahların sayısı belli değil.

Bu mevsime bence çok farklı pencerelerden bakmak lazım.

Mesela ekonomik olarak bu durumu şöyle özetleyebiliriz.

Kardeşim parası olan zengin pilav döküyor 20 bin kişi o pilavda kaşık sallıyor.

Parası pulu olmayan emekli maaşı ile geçinen ana baba şan şöhret olsun ele güne karşı laf söz olmasın biricik kızımın oğlumun mürvetinde bizde geri kalmayalım diyerek bu emekli garip ana babada borç buluyor kredi çekiyor gelecek altınlarla paralarla bir kısmını öderim diyerek o da 50 bin liralık pilav döküyor.

Demek ki şu günde bile herkes parasızlıktan ekonomik karanlık gelecekten korksa da düğün, dernek, pilav, kınalar hız kesmeden devam ediyor. 

…………

Bu işin birde sağlık konusu var.

Günümüzde böylesine kalabalık ortamlarda yani Konya içinden Konya dışından hatta bazılarında yurt dışlarından gelen mutlu insanların karşılaştığı bu ortamlarda insanlar tokalaşmıyor birbirlerine öyle bir sarılıyorlar ki sanki zamkla yapıştırılmışlar gibi.

……………….

Bu işe nereden bakarsanız bakın bu güzel mutluluk mevsiminin ardından hastanelerde acillerde özel hastanelerin acillerinde serum taktırmak için yatak bekliyoruz.

…………..

Malum biz erişkinlerin yanı sıra çocukların okulları başladı.

Çocuklarda hasta.

Sonuçta 7’den 77’ye millet olarak ateş, terleme, ağır vücut kırgınlıkları, öksürük, kusma ….. gibi belirtiler ile herkes hasta. 

Çok sayıda hekim dostumuz var.

Hastane yöneticisi olan tanıdıklarımız var.

Hastanelerle iş yapan sağlık sektörünün içinde ki yakın isimler var.

…………..

Bu durumu onlara çok daha açık örnekleri ile sunuyoruz,

Soruyoruz?

Bunun bir mevsim değişikliği yani sabah akşam soğuk gündüz sıcak olmasından mı kaynaklanıyor diye araştırıyoruz.

Tabi ki aklımızdan da hiç çıkarmadığımız Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Sağlıktaki 1 numarasının Konyalı hemşerimiz Bakan Sayın Koca’nın son açıklamasını ezber vaziyette soruyoruz. 

Bakan koca şu salgınlarla aşılama işi ile ilgili olarak son olarak ne demişti?

“Covid-19 ve Eris varyantının seyrine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bakan Koca,

“Toplu bir aşı kampanyası ya da kapanma benzeri tedbirler asla uygulanmayacak.

Covid-19, artık griple nasıl mücadele ediliyorsa tıpkı öyle mücadele edilecek bir hastalıktır.

85 milyon müsterih olsun.”

…………..

Yani şimdi bu millet grip hastası anladınız değil mi?

Ama galiba mikrobun sürekli kendini yenilemesi ve aşılarla şekil değiştiriyor kendine göre yeni varyantlara girip koskoca Sayın Bakan Koca’nın dediği gibi;

“Covid-19, artık griple nasıl mücadele ediliyorsa…..”

Yani zıkkım lanet Covid grip mi oldu?” dedirtiyor.

Bizim hastanelerde eğer hastamız doktoruna karşı ısrarcı olup illa ki test isterim demez ise “GRİP” siniz.

Yok kardeşim kaç para isterseniz vereceğim ben test isterim diyorsanız o zaman …………… siniz.

………..

Peki o zaman ne olacak?

Hiçbir şey olmayacak.

Doktorunuzun verdiği ha iğne serum ile devam edilecek. 

Haaa önce bu son model gribi aile içerisinde herkese bulaştıracaksınız.

Çocuklarınız okula gidip o zıkkım gribi arkadaşlarına öğretmenlerine bulaştıracak,

Sizler düğün dernek kınalara gidip salya sümük gördüğünüz herkese bulaştıracaksınız.

Pilavlarda yanınız ki abi bir kaşık bamyaya attıktan sonra hemen burnunu silecek tekrar o kaşığı bamyaya daldıracak.

Sizde yanınızdaki ile kaşık sallama yarışına gireceksiniz.

…………..

Falan filan.

Sonuçta hastaneler dolu.

Aciller dolu.

Yapılacak bir şey yok.

En fazla imkanı olan bir hafta yatıp iyileşecek ve ayağa kalkacaksınız.

……………

Şimdi bu acayip karmaşık gibi görünen ama son derece net olan duruma bir başka pencereden bakalım mı?

Böyle durumlarda hasta ve hasta yakınları belki de haklı olarak kapıdaki güvenlik görevlisinden sağlık personeline doktora kadar her gördüğüne tepki veriyor.

Peki sağlıkçılar bunları hak ediyorlar mı?

Asla…Asla…Asla…

O gariplerim de perişan.

Onlar için iki kelime ediyoruz bu sefer belli bir canı yanmış gurup başlıyor sallamaya;

“Onlar şu kadar para alıyorlar.

Tabii yapacaklar”…

…………….

Yahu bir doktor kaç yılda nasıl yetişiyor?

Hiç empati yapıyor musunuz?

Tıp öğrencisi olan hiç tanıdığınız var mı?

Onu hiç yakından bunları takip ediyor musunuz?

Kendi ellerimizde devletin ve ailelerin yetiştirdiği bu değerlere her halükarda sahip çıkmalıyız.

…………

Haaa sağlıkta sıkıntı yok mu?

Tabi ki çooook.

Paranız ile hiçbir doktordan randevu alma şansımız yok.

Hastanelerde Tıp Fakültelerinde boş yatak yok (herhalde bir şehir hastanesinde boş yatak var. Öyle biliyorum)

Bazı çok hassa kanser hastalarımızın özel çekimleri için 6 ay sonraya randevular veriliyor.

O hasta zaten 3 ay sonrayı görmeyecek.

……………

Bu konuda sağlıkta yaz yazabildiğin kadar.

Ama gelin size bir şey teklif edeyim mi?

Biz baştan hasta olarak doğan büyütülen geliştirilen olgunlaştırılan sonra da hayatın gerçeği yaşlandırılan SAĞLIKSIZ bir MİLLET olduk.

Bunun farkında mısınız?

…………

Bu konularda bizi aşar.

Hatta ne acıdır ki bizim koca büyük devletimizin savaşlarla hain darbe girişimleri ile zaman zaman boyunu aşıyor.

Tek bildiğim ve altına imza attığım konu.

Türk milleti bilerek bilmeyerek, farkında olarak olmayarak SAĞLIKSIZ BİR MİLLET OLDU ve hızla da oldurulmaya devam ediliyor.

……….

Çok gıcık bir konuyu yazmak zorunda kaldığım için özür dilerim ama biraz okuyan, biraz sorgulayabilen biraz düşünen insanlarımız her halde bizimle hem fikirdir diye düşünüyorum.

ÜNİVERSİTELER HAZIR

Evet artık ülkede de yavaş yavaş yüksek eğitim öğretim başlıyor.

Gelin o zaman şu acı hikayeyi birlikte okuyalım ve bugünlük noktayı koyalım.

…………….

İstanbul’da bir kız öğrenci yurdu önü!

Baba kızını yurda bırakıyor,

Kız babasına "baba bari 10 TL versen” diyor

Baba:

"kızım vallahi yok" diyor.

Kız boynu bükük yurda girerken konuşmayı duyan bir esnaf babaya 100 TL uzatıyor ve

“çabuk” diyor “kızı geri çağır”

Arka cebimde kalmış, al bu parayı de diyor.

Adamın gözleri dolu dolu önce YOK diyor ama sonra alıyor parayı ve kızını çağırıp veriyor

Parayı.

Kız mutlu yurda giriyor.

Olaya şahit olan başka bir esnaf (lokantacı) yurdun danışmasına girip YURDA SON GİREN KIZI ÇAĞIRIN diyor.

Kız geliyor.

Kıza "KIZIM NE ZAMAN ACIKIRSAN GEL YEMEĞİN BENDEN, NE ZAMAN HARÇLIKSIZ KALIRSAN GEL HARÇLIĞIN BENDE" diyor.

Kız PEKİ AMCA SAĞ OL diyerek gidiyor.

Hemen akabinde, esnaf yolda gördüğü başka bir arkadaşına ortak tanıdıkları yakındaki bir yardım kuruluşunun yetkilisine nasıl ulaşabiliriz diye soruyor

Ve olayı anlatıyor.

Bu sefer o kızı çağırtıyor.

Kıza diyor ki ŞU ŞU EVRAKLARI ÇIKART, SANA 10 AY BOYUNCA AYDA 500 TL,

O sırada gözleri kızın ayakkabılarına takılıyor.

Eski, yıpranmış.

Diyor ki ŞİMDİ ŞU 500 TL’Yİ AL İHTİYAÇLARIN VARDIR SENİN.

SİZ diyor kız HANGİ VAKIFSINIZ?

Kızım diyor arkadaş,

“Biz kimseye bağlı değiliz, Allah rızası İçin bütün bunlar.

Ama diyor tek bir şartım var mezun olup maaş almaya başladığın zaman sende köyünden bir ihtiyaç sahibine aldığın burs kadar burs vereceksin.

Kız diyor ki

“Bunu nasıl kontrol edeceksiniz?

Onu senin vicdanın kontrol edecek diyor!

Ve ayrılıyor.

Diyor ki YARIM SAAT SONRA KIZI CADDEDE GÖRDÜM, ELİNDE BİR AYAKKABI POŞETİ, YÜZÜNDE KOSKOCAMAN BİR GÜLÜMSEME; O MUTLU BEN MUTLU!

……………..

İyi ki bu ülkenin güzel ve merhametli insanları var.

Zaten Allah bu milletin, mazlum ve ihtiyaç sahiplerine gösterdiği merhamete karşılık bir sürü belayı başımızdan def etmedi mi?

Allah iyilik yapan veya iyiliğe kapı aralayan kullarından eylesin; iyilerle karşılaştırsın.

İster gerçekliğine inanın ister inanmayın ama asla iyilik yapmaktan vazgeçmeyin

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Değişmeyi değiştirmeyi bileceksin. Konforundan vazgeçmeyi göze alacaksın. Bir insanın bittiği an miskinliğe esir olduğu andır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Karatay Belediyesi’nin bulunduğu o geniş ve yoğun trafiğin olduğu alanlarda çift sıra yasak otopark yapmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorumlar

  • yorum avatar
    Aydın aydın
    03-10-2023 11:59

    Hiç aynaya bakıp suratından utandığın oluyormu. Gazeticimisin zengin sevicimisin ne olduğun belli değil.

  • yorum avatar
    Oguz Oguz
    03-10-2023 11:10

    yav bırakın bu işleri, geçen hafta sarrafa gittim, adam paraları teraziyle tartıyordu. Önce vasatlar değişecek, sonra memlekete hizmet ve değer gelecek.. Herkes değişim ister, ama değişime neden gerek olduğunun reçetesi ile yüzleşmek istemez, işine gelmez. Değişimi bi başkasından, veya bir başkasının sırtından gerçekleşmesini bekler. Vatandaş bazında, günlük hayat şartlarını devam ettirebilmek için bile kimse cebinde nakit para taşımak, korumak, maaşını nakit çekmek, ödemesini nakit yapmak istemiyor. Çok büyük yük ve dert. İşin garibi büyük/toplu para gerektiren alışverişlerde, esnafların ve firmaların çoğu da maliyeye/vergiye takılmamak için, kredi kartı, eft, havale kabul etmiyor, verdiği hizmete ve ürüne fatura da kesmiyor. Sorsan benim babamda dürüst,büyük esnaftı, biz bu memlekete hizmet ediyoruz diyor. Siyasi çekişmelerle; hiperenflasyonun, durgunluğun, ve kitlesel işsizliğin tavan yaptığı Weimar Cumhuriyeti' ne döndük.( Weimar Cumhuriyeti'ni de pek kimse bilmez.1. dünya savaşından yenik çıkan, Almanya'da, Philipp Scheidemann'ın 9 Kasım 1918 tarihinde cumhuriyetin kurulduğunu ilan etmesi ile başlayıp 30 Ocak 1933 tarihinde Adolf Hitler'in şansölye olmasına kadar süregelmiş döneme ve Alman devletine verilmiş isimdir.) Türkiye'de Hastane dediğiniz yerde siyasilerin ve çetelerin ve öğretim üyelerinin arpalığı, profesörlerin paranın hatırına mırın kırın ettiği, kapısında beklettiği özel hastasıyla, asistanların, stajerlerin deneme tahtasına dönen garip, gureba ücretsiz hastaların hizmet alabilmek için kıran kırana yarış haline sokulduğu yerdir. Sosyal devlet yapısından uzaklaşmış bir sistemdir.

  • yorum avatar
    şahlanan vatandaş
    03-10-2023 10:57

    abi bu beleşden prof olup sonra yozgat kontenjanından rektör olan abimizi de bir incelesen yazıp dile getirsen hani sağda solda konuşuyorlar.

  • yorum avatar
    Okur
    03-10-2023 10:39

    Sayın Özteke,Bir hükümet tarım politikaları ile dışa bağımlı hale gelip, GDO içeren gıdaları tüketmeye zorlayarak, ekonomi politikaları ile sağlıklı gıdaya ulaşımı imkansızlaştırıp, bu nedenlerle hastalanan insanları “tedavi etmek” için çoook çok büyük hastaneler yapmakla övünür mü? Biz son çare ülkesiyiz maalesef. Sorunu kaynağında çözemeyen ama sorun olduktan sonra çok daha fazla masraf yapan bir anlayışa hakim olduk. Daha kötüsü halk cidden bunu kabullendi ve başarı olarak görmekte. Saygılar hürmetler.

  • yorum avatar
    Rgndgd
    03-10-2023 09:49

    SIRADAN BİR İNSAN ben emekli bir memurum ve uğur ÖZTEKE beyin yazdıklarına ve yayınladıkları a şahsen şahidim haberi oldulğu zaman sevincide hüznüde ve ayrıca sıkıntılarıda yazabilen ender gazetecilerden kendisine teşekkür ederim saygılarımla Allah razı olsun

  • yorum avatar
    Üniversiteli
    03-10-2023 09:47

    Uğur bey üniversiteler derken eski konyaspor yöneticisi ve üniversite de öğretim üyesi profesörün de ağır ceza mahkemesinde tecaviz,şantaj ve tehditten yargılanmasına 3,5 yıl sonra başlanmış,bunun da bir haber değeri var ancak hatırı sayılı gazeteci dostlar olunca haber yapılmıyor nedense

  • yorum avatar
    bir bilen
    03-10-2023 09:32

    senin işinde zor üstadım.sistem değişikliği ile düzensiz göç bir araya gelince memleket hakikaten dingonun çayırlarına döndü.şimdi neresini tutsan elinde kalıyor ama anlatmaya dermanım yok.bu sağlık sistemini eskinin rezil durumundan tutup çıkaran kim desen tabiki mevcut iktidar.bir hatırlayın 2004-2015 arasını fıstık gibi işleyen bir sistem kurdular.sonra ne yaptılar nasıl becerdiler bilmem ama eskisinden beter ettiler.bir serum bir kan tahliline 1550 lira para ödedim hadi benim tırığımda değil 2550 de öderim ya kardeşim siz naptınızda bu hale geldi.bunu düşünen varmı yok.kadın koko çekiyor canlı yayında millete sövüyor ertesi gün namaz kılıp ümreden görüntü paylaşıyor.işte günümüzün yeni islami versiyonunun en güzel özeti budur.bunu sağlayanlara ülkemizi bu yeni akım liberal islamla tanıştıranlara milletimiz ne kadar şükretse azdır.bırakın herkes ne hali varsa görsün.

  • yorum avatar
    Sıradan bir insan
    03-10-2023 08:13

    Uğur bey kusura bakmayın dost acı söyler. Yazdıklarınızla gazetede yayınladıklarınız ne kadar farklı. Ben gazetenizi okuyorum ve magazin sayfanızda bir tane emekli garibanın hadi onuda geçtiği normal bir vatandaşın etkinliğini görmüyorum. Zenginlerin düğünlerinden boy boy kareler. Aynı siyasiler gibisiniz onlarda öyleler. Nerde zengin düğünü oraya dalıyorlar. Şu zengin şuraya gitmiş, şu yağlı insan burada yemek yemiş gibi gibi…..Siz de öylesiniz gariban insanlar yanınıza gelip sizle fotoğraf çekiniyor. Siz de zengin ve siyasilerin yanına gidip fotoğraf çektirip gazetede yayınlatıyorsunuz. İşte böyle bir garip ve tuhaf bir dünyada yaşıyoruz. Yıllarca takip ederim sizi. Zengin ve siyasilerin yanında dura dura sizde onlara benzediniz artık. İspatmı yediğiniz içtiğinizi her pazar ballandıra ballandıra övüne övüne paylaşmanız gibi.

  • yorum avatar
    Oguz Oguz
    03-10-2023 01:42

    Uçmasını veya inmesini bilmiyorsan, yükselmeyeceksin. Ya da onun bunun gazına gelip, miskinlikmiş, konfor alanıymış, değişimmiş, maceraya girersen, elindekini de kaybedersin. Vasatların en mutlu oldugu ve kendilerini vaz geçilmez zannettikleri an, sistemden edindikleri ranttan edindikleri haz anıdır. (Insanların) şirketlerin ve kurumların ömrü, sahip oldukları personellerin donanımı kadardır. Akıllı olacaksın bu devirde.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.